Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/910 E. 2019/535 K. 11.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/910
KARAR NO : 2019/535
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/01/2018
NUMARASI : 2014/325 E.-2018/10 K.
DAVA : İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/04/2019
İlk derece mahkemesince davanın kabulune yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA:Davacı vekili, taraflar arasındaki alım-satım ve bakım-onarım hizmetlerine ilişkin olarak düzenlenen 19/02/2010 tarihli 442183 nolu 30.419,50-TL bedelli fatura bedelinin davalı tarafça ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, taraflar arasında akdedilen 09.04.2008 tarihli satım sözleşmesi uyarınca müvekkilinin davacıdan “…” marka ve “…” marka olmak üzere 2 adet tıbbi cihazı satın aldığını ve bedelinin ödediğini, ancak … marka cihazın kullanılmaya başlandığı tarihten itibaren sık sık arızalandığını ve garanti kapsamında defalarca servis hizmeti alınmasına rağmen beklenen verimi göstermediğini, hatta sözleşme gereği verilen ücretsiz bakım esnasında kusurlu hizmet nedeniyle cihazın KTP ve Fold Mirror parçalarının yandığını ve yenisiyle değiştirilmek zorunda kalındığını, faturaya konu arızanın davacı kusuru sebebiyle meydana gelip gelmediğinin ve kaynağının tespitinin gerektiğini, arızalı olan … marka tıbbi cihazın ve KTP ve Fold Mirror aynasının geri alınarak yenisiyle değiştirilmesi, aksi halde cihaz bedelinin iadesi talebiyle dava açılmış olduğunu savunarak davanın reddini ve %40’dan az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, iş bu davanın ve Beykoz 2 Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/205 Esas sayılı davasının konuları farklı olup, iş bu davada davalının servis hizmeti verilmediği yönünde savunmada bulunmadığı, bu nedenle Beykoz 2. Asliye Hukuk Mahkemesi davasının bekletici mesele yapılmasının gerekli görülmediği, faturaya konu KTP Kristal ve Fold Mirror parçalarının satış tarihi dikkate alındığında hizmetin verildiği tarih itibariyle garanti süresinin dolmuş olduğu, ayrıca davalının faturaya konu parçalanın ayıplı olduğu yönünde bir iddiada bulunmadığı, faturada yer alan “servis bedeli”nin ise esasında “Arc Lamb Cihaz Bedeli” olduğu ancak davalı talebi üzerine servis bedeli olarak faturaya yansıtıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-Beykoz 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/205 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, zira o dosyada cihazda ayıp olup olmadığına yönelik değerlendirmenin bu davaya etkisinin olacağını, 2-Bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmesinin doğru olmadığını, zira kök raporda müvekkilinin kusurunun olmadığının, kusurun davacıda olduğunun, davacının dava konusu bedeli talep edemeyeceğinin belirtildiğini,3-Kararın gerekçesinde hizmetin verildiği tarih itibariyle garanti süresinin dolduğunun belirtildiğini, oysa daha önce faturadaki parçaların değiştirildiğinin dikkate alınmadığını belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE Dava, faturadan doğan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.Taraflar arasında akdedilen 09/04/2008 tarihli Cihaz Satış Sözleşmesinde, davalıya … (Nd:YAG+KTP)marka lazer cihazının satıldığı, cihazın garanti süresinin 12 ay olduğu,garanti süresince ücretsiz bakım yapılacağı, garantisi bitince 1 arc lamp alımıyla beraber yıllık teknik servisin (periyodik bakım dahil,parça hariç) ücretsiz olarak sağlanacağı kararlaştırılmıştır.14/12/2009 tarihli Teknik Servis Formunda cihazın gücünün yükseltildiği fakat Fold Mirror aynasında yanık görüldüğü, bundan dolayı yeterli tam güç elde edilemediği, cihaz tekrar açıldığında arıza verdiği ve KTP’nin yandığı, cihazın çalışması için KTP ve Fold Mirror aynasının değişmesinin gerektiği belirtilmiş, davalıya e-posta yolu ile gönderilen 15/12/2009 tarihli proforma faturada KTP kristalinin değişmesi gerektiği bildirilerek parça fiyat bilgisi gönderilmiş, 31.12.2009 tarihli Servis Formunda ise cihazın 942 saatte olan lambasının değiştirildiği, yanmış olan KTP ve Fold Mirror isimli lensler ve kristalleri de değiştirilerek kullanıcıya çalışır durumda teslim edildiği, 26.05.2010 tarihli formda ise KTP kristalinin yandığı ve değiştirilmesi gerektiği, farklı arıza da olup olmadığının bu şekilde tespit edilebileceği belirtilmiştir. Davacı 31.12.2009 tarihli servis formunda değiştirildiği belirtilen bu KTP Kristali ve Fold Mirror parçalarının bedeli ve servis bakım bedeli açıklaması ile icra takibine konu 19.02.2010 tarihli 30.419,50 TL bedelli 442183 nolu faturayı düzenlemiştir. Davalı ise davacıya gönderdiği 08.06.2010 tarihli ihtarda davacının kendisine önce ayıplı cihaz sattığını, daha sonra ise aslında garanti kapsamında olan ve ayıplı(arızalı) olan KTP ve Fold Mirror aynası parçalarını 30.419,50 TL bedelle satmaya çalıştığını ileri sürerek ayıplı cihaz ve KTP ile Fold Mirror parçalarının geri alınarak cihaz bedelinin kendisine iadesini, ayrıca sözleşme uyarınca cezai şart ile uğradığı gelir kaybını talep etmiş, akabinde ise benzer taleplerle davacı aleyhine 02/07/2010 tarihinde dava açmış olup dava halen Beykoz Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/205 Esas sayılı dosyasında derdesttir.Davalı iş bu davada da aynı yönde savunmada bulunmuştur. Dosya kapsamında mevcut kök bilirkişi raporunda, KTP Kristal ve Fold Mirror parçalarının kullanıcı hatasıyla zarar görmüş olmasının mümkün olmadığı, ayıplı da olmadığı,değişim esnasında tozdan zarar görmüş olmasının muhtemel olduğu, dolayısıyla servis hizmetinin gereği gibi yapılmadığı,dolayısıyla malzeme ve hizmet ücreti talep edilemeyeceği belirtilmiş,ek raporun teknik açıklama kısmının da aynı yönde olduğu görülmüştür. Öte yandan Beykoz 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/205 Esas sayılı dosyasında, bozma kararından sonra alınan bilirkişi raporunda, cihaza ilişkin kullanıcı hatası olmadığı, yeni takılan parçaların da ayıplı olmadığı, ancak cihazın gizli ayıplı olduğu ve bu gizli ayıbın KTP Kristali ve diğer parçalardaki arızalara neden olduğu belirtilmiştir.O halde iş bu davada uyuşmazlığın çözümü için salt faturaya konu parçaların ve servis bakım bedelinin sözleşme hükümleri uyarınca talep edilip edilemeyeceği değil, parçaların ait olduğu cihazın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın KTP Kristal veya Fold Mirror parçalarındaki arızaya neden olup olmadığı, faturaya konu parçaların veya parçalar takılırken verilen hizmetin de ayıplı olmadığı, ayıbın niteliği, ayıbın ortaya çıktığı tarihe göre ihbar sürelerine uyulup uyulmadığı, davalının iğfalinin söz konusu olup olmadığı da önemli olup, bu durumda ilk derece mahkemesince Beykoz 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/205 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması ve yukarıda belirtilen hususların tespiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvusunun kabulü ile, HMK 353(1)a-6 maddesi uyarınca hükmün kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/01/2018 Tarih 2014/325 Esas 2018/10 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA;”Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE”İstinaf yoluna başvuran davalı tarafça yatırılan 520- TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi.11.04.2019