Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/908 E. 2018/661 K. 07.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/908
KARAR NO : 2018/661
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/12/2017
NUMARASI : 2017/862 Esas 2017/1029 Karar
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/06/2018
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin davalı bankanın Aksaray Şubesi nezdinde hesap açtırdığını, hesabında 3.953,07-CHF tutarında parası bulunduğunu, müvekkilinin bu parayı çekmek istediğinde davalı banka tarafından paranın TMSF’ye devredildiğinin ileri sürüldüğünü, davalı banka tarafından müvekkiline 10 senelik zamanaşımı ve paranın TMSF’ye devrine ilişkin bilgilendirme mektubu gönderildiğini ancak müvekkiline tebliğ edilemediğini, paranın iadesi için TMSF’ye başvurulduğunu ve talebin haksız olarak reddedildiğini belirterek davalı bankaca usulsüz olarak TMSF’ye devredilen 3.953,07-CHF’nin temerrüt faiziyle davalından tahsili ile müvekkile iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı gerçek kişi, dava konusu hesap vadesiz mevduat hesabı olup, davacı tacir olmadığı gibi dava konusunun da ticari işletmesiyle ilgili olmadığı, davanın, 6502 sayılı Yasanın yürürlük tarihinden sonra açılmış olup, eldeki davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Tüketici Mahkemesine gönerilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yoluna başvuran davalı vekili; davacının mevduat hesabına ilişkin bir dava açılmış olup, talebin kredi kartı yada tüketici kredileriyle ilgili olmadığını, davanın genel anlamdaki bir bankacılık hizmetiyle ilgili olup, genel mahkemelerin yetkisine dahil olan bir konu olduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının İsviçre’de yaşadığını, teminat yükümlülüğü olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :Davacı tarafça açılan davanın kişisel hesaba ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Dava tarihi olan 4/5/2017 tarihinde yürürlükte bulunan “6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler arasında kurulan eser ,taşıma ,simsarlık ,..bankacılık vb.sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olduğu düzenlenmiş, aynı Kanun’un 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu hüküm altına alınmıştır.” İlk derece mahkemesi de anılan yasal düzenleme nedeniyle göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle reddedilerek dosyanın görevli bulunan Tüketici Mahkemelerine gönderilmesine karar vermiştir.
Bir uyuşmazlığın tüketici uyuşmazlığı niteliğinde olması için taraflardan birinin tüketici, taraflardan birinin profesyonel satıcı(sağlayıcı) ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın bir tüketici işleminden kaynaklanıyor olması gerekmektedir. Somut olayda davacı dosya kapsamıyla gerçek kişi tüketici, davalı bankanın profesyonel sağlayıcı olduğu mevduat sözleşmesinin de bir tüketici işlemi olduğu tartışmadan uzaktır. Görev HMK 114 mad. uyarınca dava şartı olup, re’sen inceleneceğinden, görevi belirlemede işlemlerin gerçekleştiği tarihlerin değil ; davanın açılma tarihi dikkate alınacağından taraflar arasındaki uyuşmazlığı çözmeye Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan davalı tarafın istinaf sebebleri yerinde görülmemiş ,başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsup edilmesine başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine .
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/06/2018