Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/893 E. 2019/1444 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/893
KARAR NO : 2019/1444
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/12/2017
NUMARASI : 2017/286 Esas 2017/1098 Karar
DAVA: Ticari Şirket
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/11/2019
Davalı şirket müdürünün azline ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; davalının davacı şirketin münferit imza yetkilisi olduğunu, davalının usulsüz işlemleri ile şirketin içini boşaltmak suretiyle şirketi zarara uğrattığını, para kazanılmadığını söyleyerek davacıya ödenmesi gereken kâr paylarını ödemediğini,davalının piyasadan topladığı çeklerin bir kısmını günü gelmeden müvekkilinin bilgisi olmadan ….San. Ve Tic. A.Ş. yetkilisi … aracılığıyla hukuka aykırı şekilde kırdırdığını , ayrıca rekabet yasağına aykırı davranarak aynı iş kolunda benzer ünvana sahip başka bir şirket kurduğunu, bu nedenlerle davalının şirket müdürlüğünden azline,şirketin haklarını koruyacak yönetici kayyımı atanmasına ve davalı …’in müdürlük görevi sırasında yaptığı usulsüz para transferleri neticesinde şirkete verilen zararın tespiti ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1000 -TL nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; her ne kadar şahsına ait kredi kartlarına ilişkin bir kısım borçların şirket hesabından ödemiş ise de; söz konusu harcamaların şirketin giderlerine ilişkin olduğunu, özellikle şirkete ait araçlara alınan yakıt bedelinin kredi kartlarından ödendiğini, ortağı olduğu dava konusu şirkete duyulan güvenin son dönemlerde sarsılması nedeniyle aynı iş kolunda başka bir şirket kurmak zorunda kaldığını, bu bağlamda yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece; davalının bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda tesbit edildiği üzere ticari teamüller ve hayatın olağan akışına uygun ve gerçek olmayan alım satım işlemlerinin yapıldığı, ayrıca davalı şahsi kredi kartı borçlarının davacı şirket hesabından ödendiği,ödemelerin bir kısmının şirkete ait araçların yakıt bedeli olarak ödenmesinin usulsüz harcamaları haklı göstermeyeceği, davalının bizzat kendisi tarafından Küçükçekmece C.Başsavcılığına sunulan 15/03/2017 tarihli şikayet dilekçesinde de ortaklar arasında anlaşmazlık olduğunu ifade ettiği, davalının ortağı olduğu şirketle aynı iş kolunda benzer ünvanla yeni bir şirket kurarak rekabet yasağına aykırı davrandığı hususları hep birlikte değerlendirildiğinde davalının TTK 630/2 md gereğince özen ve bağlılık yükümlülüğüne aykırı hareket etmesi nedeniyle şirket müdürlüğünden azline, şirketin yöneticisiz kalmaması için yeni müdür seçilene kadar kayyım atanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1-Davalı vekili;davalının müdür olarak üstlendiği görevi layıkıyla yerine getirdiğini, şirketin 321.456,29 TL kâr elde ettiğini, mahkemece bilirkişi raporunun hatalı değerlendirildiğini, gerekçe gösterilen kredi kartı harcamasının her iki tarafça yapıldığı, rapora karşı itirazların değerlendirilmediği,davacının usul ve yasaya aykırı olarak süresinden sonra, müvekkilinin bir şirket kurduğunu, bu şirket ünvanının davaya konu şirket ünvanına benzer mahiyette olduğunu beyan ettiğini, mahkemece bu durumun haksız rekabet hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğine karar verildiğini, bu delile muvafakatlerinin olmadığını, esasen davacının yeni bir şirket kurduğunu, Yargıtay’ın kökleşmiş içtihatlarınca kusurlu ortağın, kendi kusurundan lehe sonuç çıkaramayacağını, davacının eşinin şirkette çalışmadığı halde çalışan olarak gösterildiğini,çek kırdırdığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili cezalandırılırcasına azline hüküm verildiğini, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davacı vekili ; Davanın fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 1.000-TL olarak açıldığını, bilirkişi incelemesi sonucu net tutar üzerinden davanın ıslah edilerek zararı net olarak talep edebileceklerini, bilirkişi raporuna itirazların değerlendirilmediğini, ek rapor talebinin karara bağlanmadığını,tazminat talebi konusunda da red veya kabul kararı verilmediğini,taleplerin her biri hakkında hüküm verilmemesinin bozma sebebi olduğunu, kararın kaldırılarak davanın ve tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava limited şirket yöneticisinin azli ve yöneticinin verdiği zararının tahsili istemine ilişkindir. Davalı şirket müdürünün azline karar verilmiş ise de tazminat isteği hakkında hiç bir karar verilmemiştir. Mahkeme kararlarının gerekçeli olması adil yargılanma hakkının sağlanması kapsamında kamu düzenine ilişkindir.HMK’nın 297. Maddesine göre hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri yer almalı ve sonuç kısmında da taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Davacı şirketin yönetici ortağı davalının kötü yönetimi nedeniyle şirketin uğradığı zararın tahsili talebi 6102 sayılı TTK.664/a maddesi atfıyla 553. maddesi uyarınca yönetici sorumluluğuna ilişkin tazminat davası olup, mahkeme tarafından bu talep hakkında hüküm verilmemiş ve gerekçede de bu hususa yer verilmemiştir. Somut olayda, istinaf incelemesine elverişli bir ilk derece mahkemesi kararının varlığından söz edilemez. Tüm talepler karara bağlanmak üzere HMK 353-(1)a-6 bendi uyarınca,işin esası incelenmeden, mahkeme kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için, dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/286 Esas-2017/1098 Karar Sayılı ve 06/12/2017 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)a-6, HMK’nın 297. maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine”Davalı vekilinin istinaf nedenlerinin incelenmesine yer olmadığına ,İstinaf yoluna başvuran davacı ve davalı tarafından yatırılan peşin istinaf karar harcının(Davacı 35,90-TL davalı 35,90-TL ) istek halinde kendilerine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/11/2019