Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/892 E. 2019/573 K. 18.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/892
KARAR NO : 2019/573
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/01/2018
NUMARASI : 2015/1183 E.- 2018/46 K.
DAVA : Alacak (Ticari Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/04/2019
İlk derece mahkemesince davanın kabulune yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacı vekili, taraflar arasında ulusal ve uluslararası uçak bileti satın alınması, rezervasyon ve buna bağlı acente hizmetlerinin verilmesi hususunda 13/09/2010 tarihli sözleşme akdedildiğini, müvekilinin davalıya hizmet verdiğini, ancak davalının ödemelerini düzenli olarak yapmadığını, 12/05/2014 tarihli bir ihtarname gönderilmesine rağmen cari hesap borcunu ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalı itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek 35.819,38-TL alacağın 17/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun olmadığını, dava konusu faturalar müvekkiline tebliğ edilmediği gibi müvekkili kayıtlarında da yer almadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasında 13/09/2010 tarihinde davacı tarafından ulusal ve uluslararası uçak bileti alınması, rezervasyon yapılması şeklinde hizmetlerin verilmesine ilişkin sözleşme imzalandığı, ancak taraflar arasındaki ticari ilişkinin bu sözleşme öncesine dayandığı, davacı tarafından sözleşme konusu hizmetlerin davalıya verildiği, davalı tarafından ise kısmi ödeme yapıldığı, davacının alacak talebinde haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-Daha önce açılan itirazın iptali davasında müvekkili ticari defterlerinin incelenmediğini, davacı defterleri incelenerek düzenlenen rapora ise itiraz edildiğini,2-İş bu davada müvekkili defterlerinin incelenmesi sonucu davacıya borcun olmadığının, fatura içeriği mal veya hizmetin verildiğinin ispatının gerektiğinin, vade farkı talebinin haksız olduğunun belirtildiğini, ancak mahkemece buna rağmen 04/12/2017 tarihli rapora itibar edilerek çelişki giderilmeksizin karar verildiğini,3-Davacının mal veya hizmet verdiğini ispat edemediğini, iddianın ispatının basit olduğunu, … ve otellere müzekkere yazılarak gerçekten ilgili uçaklarda belirtilen yolculara bilet düzenlenip düzenlenmediğinin sorulmasının talep edildiğini, ancak dikkate alınmadığını belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE:Dava, hizmet sözleşmesi uyarınca cari hesaptan doğan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında 13/09/2010 tarihinde “Satın Alma Sözleşmesi” başlıklı bir sözleşme akdedildiği, ancak defter kayıtlarına göre ilişkinin daha önce başladığı görülmüştür.Sözleşmenin 1.maddesinde, hizmetin kapsamının davacının davalı için uçak bileti satın alma, değiştirme, iade ve iptal etme ve davalıya aylık raporla sunması olduğu ancak bunlarla sınırlı olmadığı belirtilmiştir. Ücretler ve Ödeme başlıklı 2.2 maddesi “Alıcının uçak bileti bölümü çalışanları, satıcının satış temsilcilerine, daha önceden rezerve edilmiş olan biletlerinin satın alınmasını/düzenlenmesini, satıcının sözleşmenin 7.maddesinde belirtilmiş olan e-postayı/faksı adresine uçak biletlerinin kalkış saatlerini belirten bir teyit e-posta/faksı göndermek suretiyle teyit edeceklerdir.” şeklinde düzenlenmiştir. Sözleşmenin 6.1 maddesi uyarınca sözleşme 13.09.2010-12.09.2011 tarihleri arasında 1 yıl süreyle geçerli olup, 1 ay önceden yazılı bildirimle feshedilebilecektir. Davacı iş bu davada, sadece hizmet faturalarına dayanmış, cari hesap kaydında yer alan vade farkı faturasını dava konusu etmemiştir. Lehe delil vasfını haiz olan davacı defterlerine göre dava tarihi itibariyle davacının (vade farkı faturası bedeli mahsup edildiğinde) 35.805,26 TL alacaklı olduğu, lehe delil vasfını haiz olmayan davalı defterlerine göre ise davalının borcunun olmadığı ,taraf kayıtları arasındaki farkın davacının davalı adına düzenlediği bir kısım faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı görülmüştür. Dava konusu faturalar incelendiğinde uçak bileti satın alınmasına ve otel konaklamalarına ilişkin hizmet faturaları olduğu görülmüştür. Kural olarak fatura ve davacı defter kayıtları tek başına fatura konusu hizmetin verildiğini ispata yeterli değilse de, davacı tarafça talimat yoluyla alınan bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ekinde klasör halinde hizmetin verildiğini ispata yönelik belgeler sunulmuş,incelendiğinde davacı tarafça davalı tarafa e-posta yoluyla gönderilen elektronik uçak bileti çıktıları, dava dışı firmalarca düzenlenen ve açıklama kısmında davalı unvanına atıf yapılan otel konaklama faturaları vb. belgeler olduğu görülmüş, bilirkişi heyetince bu belgeler incelenmiş ve raporda faturalara konu hizmete ilişkin belgeler olduğu değerlendirilmiş olup, davalı tarafça açık ve somut bir itiraza uğramayan bu dayanak belgeler ve kısmi ödemeler karşısında, davalının davacıdan herhangi bir hizmet almadığı yönündeki savunmasına itibar edilmemiş, davacının alacak talebinde haklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.O halde ilk derece mahkemesince davanın kabulü yönünde verilmiş olan kararda bir isabetsizlik bulunmamakta olup, açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 2.445,85 – TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 611,46- TL harcın mahsubu ile bakiye 1.834,39- TLnin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 28- TL nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 362(1).a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 18/04/2019