Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/88 E. 2018/901 K. 09.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/88
KARAR NO : 2018/901
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/09/2017
NUMARASI : 2014/1659 Esas 2017/750 Karar
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/07/2018 (14/07/2018 yazım tarihli )
Davanın kabulune ilişkin hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin Kahramanmaraş ilinde gıda sektöründe faaliyet gerçekleştiren ve ticaret hacmi aylık 1 milyon TL civarında olan bir şirket olduğunu,bu faaliyeti nedeniyle davalı banka dahil pek çok banka ile ticari ilişki içerisinde olduğunu,Kahramanmaraş …Noterliğinin 22.07.2003 tarih ve … yevmiye numaralı vekaletnamesiyle …’ı 31.07.2004 tarihine kadar tüm bankacılık işlemlerini yapması hususunda yetkilendirildiğini, yetkisi bitmiş temsilci ile işlemlere devam etmek suretiyle müvekkilin hesaplarının boşaltılmasına sebep olduğunu, dikkat ve özen yükümlülüğünü göstermediği,müvekkilinin maruz kaldığı zararların tazmini istemiyle Kahramanmaraş l. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/279 Esas sayılı dosyasında fazlaya dair hakları saklı tutularak 10.000- TL’nin tahsili istemiyle açılan davada alınan 06.04.2013 tarihli bilirkişi raporunda “Davacı …Ltdt.Şti.’nin kayıtlarında bulunmayan 84 adet dekont karşılığı 285.683- TL bedelin dava tarihi olan 02.07.2009 tarihine kadar geçen süre için hesaplanan yıllık %9 yasal faiz oranından 116.431,77- TL işlemiş faiz hesap edilmiş olup genel toplamda ise 402.114,77- TL davacı alacağı bulunduğunun tesbit edildiğini ,Kahramanmaraş 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin belirtilen bilirkişi raporunu esas alarak verdiği 09.01.2014 tarihli kararında; taleple bağlı kalınarak, talep edilen 10.000- TL’nin 5.723,12 -TL’sini diğer davacı Ahmet Yurtgezen yönünden bakiye (10.000-5.723,12)=4.276,88 TL’sini de müvekkili şirket yönünden kabul ettiğini, söz konusu kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiğini, bakiye 397.837.89 TL alacağın davalı bankadan tahsili için iş bu davayı açtıklarını ve Kahramanmaraş 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/279 Esas sayılı dosyasında tespit edilen bakiye 397.837,89 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili; davacı şirketin hesabının kontrolünü sağlamayarak zararın meydana gelmesine sebebiyet verdiği,davacının zararına, ihmal veya kastının sebebiyet verdiğini, davacı şirketin sorumluluğunu müvekkili bankaya yıkmaya çalışmasının dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğini, davacının yetkisiz temsilci tarafından yaklaşık 2 yıl boyunca çeşitli tarihlerde yapılan para çekme işlemlerini izlemediği olgusunun hem hayatın olağan akışına aykırı, hem de tacirin basiretsiz davranışlarına kanaat oluşturduğunu, bu yüzden … tarafından yapılan işlemlerin davacı şirket adına yapıldığı ve görünüşe güven ilkesi gereğince müvekkili bankanın şüphe uyandırmayan uzun süreli işlemlere karşı sorumluluğu yoluna gidilmesinin hakkaniyet ilkesine aykırılık teşkil edeceğini, davacı şirketin gerçekleşen işlemlerden haberdar olmadığı iddiasının kötü niyetli olduğunu, hesabından çekilen paralardan haberdar olmamasının mümkün olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi, Kahramanmaraş 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/279 esas sayılı dosyasında yaptırılan inceleme sonucunda bankanın 285.683- TL ödeme yaptığı, davacıların bankadan faizi ile birlikte 402.114,77 -TL alacağının olduğu tespit edilmiş, taleple bağlılık ilkesi gereği 10.000- TL talep nedeniyle 5.723,12- TL’nin davacı …’e verilmesine ve geriye kalan 4.276,88- TL’nin … Ltd. Şti’ne verilmesine karar verilmiş, 402.114,77- TL alacaktan taleple bağlı kalınarak 4.276,88- TL hüküm altına alınmış olup, geriye kalan bakiye 397.837,89- TL alacağın tahsili talebi ile iş bu davanın açıldığını, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda 08/08/2017 tarihli raporda, davalı bankanın sorumluluğunun 22/12/2014 dava tarihi itibariyle 397.837,89- TL olan bakiye tutar miktarında olduğunu, bu davanın, Kahramanmaraş 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/279 esas sayılı dosyasında açılan kısmi davanın niteliğinde olduğunu, davacıya ait hesabının korunmasında yeterli özenin gösterilmediğini, davacı şirketin hesabından geçerlilik süresi dışında yetkisiz temsilciye (…) ödemeler yaptığını hesabın tasarrufu ile ilgisi (süresi geçmiş yetkisiz temsilciye) bulunmayan kişiye hiçbir başka bir bilgi ve belgeye dayanmadan ödeme yapıldığını belirterek davanın kabulüne karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, bankanın özen borcuna aykırı hareket etmediğini, davacı şirketin basiretli bir tacir gibi hareket etmeyerek muhasebe kayıtları ile banka hesapları üzerinde denetleme görevini yerine getirmemesi nedeniyle zararın oluştuğunu, davacının ağır kusuru nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiğini, davacı şirketin adam çalıştıranın sorumluluğu kapsamında da sorumlu olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, zararın ispatlanamadığını, davacı şirketin ticari defterlerinin usulsüz tutulduğunu, öncelikle vekaletsiz iş görenin sorumluluğuna gidilmesi gerektiğini bundan sonuç alınmaması halinde bankanın sorumluluğuna gidilmesi gerektiğini, kısmi davada tespit edilen 397.837,89-TL’nin bir kısmının faiz olduğunu faize faiz işletilemeyeceğini belirterek hükmün kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE: Uyuşmazlık, davacı şirketin temsil yetkisi sona ermiş olan …’ın yetkisiz olarak bankadan çektiği paralar nedeniyle şirketin zarara uğradığı iddiası ile açılan bakiye tazminat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi;elde ki davanın Kahramanmaraş 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/279 Esas sayılı dosyasında karara bağlanan kısmi davanın devamı niteliğinde olduğunu belirtmiş ise de Kahramanmaraş 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/279 esas ve 2014/12 Karar sayılı 09.01.2014 tarihli hükmün … A.Ş. aleyhine verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır.Davacı …ltd.şti den alacakların davalı banka tarafından …AŞ ne alacağın temliki sözleşmesi ile devredildiği bildirilerek dava … AŞ ne yöneltilmiş ise de alacağın temliki sözleşmesiyle davalı bankanın dosyada davalı sıfatıyla bulunması nedeniyle davalı sıfatı değişmeyeceği halde ,dava … AŞ ne yöneltilmesi mümkün olmadığı halde her nasılsa yöneltildiği anlaşılmakla ;geçerli bir borcun nakli sözleşmesi olmadan davalı sıfatı değişmeyeceğinden huzurdaki davanın … Bankası A.Ş. aleyhine açıldığı husumetin doğru yöneltildiği ,ancak hüküm davalı banka aleyhine verilmediğinden sözü edilen dava neticesi verilen hüküm davalı açısından kesin hüküm -delil teşkil etmeyecektir.
TBK38. maddesine göre,başkası adına işlem tesis eden kişinin temsil yetkisi yoksa ya da sınırlarını aşmışsa yetkisiz temsilden söz edileceği, yetkisiz temsil dolayısıyla yapılan işlemlere icazet verilmedikçe temsil olunanın alacaklı veya borçlu olamayacağı düzenlenmiştir. Somut olayda, işlemlerin 02.08.2004 ila 08.06.2006 arası döneme ait olması, yetkisiz temsilcinin işlemlerinin 2 yıl gibi uzunca bir süre devam ettiği işlemlerin devam ettiği süre de yapılan işlemlere davacı şirketin itirazı bulunmadığı ,ilk davanın da işlemlerin sona erdiği tarihten 3 yıl sonra açıldığı göz önüne alındığında davacıların, temsilcinin işlemlerinden haberdar olmadıklarını iddia etmeleri MK’nun 2. maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralı ile bağdaşmadığı göz önüne alındığında davalı bankanın …’ın yetki süresi dolduktan sonra yaptığı işlemlerden sorumlu olmayacağı kanaatına varılmıştır.
Somut olaya emsal teşkil eden ,Yargıtay 11.HD nin 2010/13311 esas -2012/18857 karar sayılı 2013/4410 esas 2013/11894 karar sayılı ilamları dosya davacısı şirket tarafından … Katılım Bankası AŞ, 2011/13409 esas-20132/21263 karar sayılı ilamı …bank AŞ, 2011/15106 esas-2013/16945 karar sayılı ilamı …. Bank AŞ ne karşı aynı iddialarla (31.7.2004 tarihinde süresi biten ) açılan tazminat davalarında “davalı bankalar ile devamlı bir ticari ilişki bulunduğu ,31.7.2004 tarihli vekaletnameden başkaca 17.2.2006 tarihli ikinci bir vekaletname daha verildiği ,uzun süren ticari işlemler neticesi güven ilişkisi oluşturdukları ,3 yıl gibi uzun bir süre devam eden işlemler nedeniyle davacıların ,temsilcinin işlemlerinden haberdar olmadıklarını iddia etmelerinin MK nun 2.maddesine uygun olmadığı “gerekçesiyle davanın reddine ilişkin hükümlerin onandığı ,tashihi karar istemlerinin de reddedildiği anlaşılmaktadır.
31.7.2004 tarihine kadar süreli vekaletname ile …’ın yaptığı işlemlere ilişkin olarak davalı banka dışında 3 bankaya karşı açılan davalar neticesi Kahramanmaraş Asliye Hukuk Mahkemesince verilen hükümler ,Yargıtay ilamları da dikkate alındığında yetkisiz temsilcinin 2 yıl boyunca aralıksız işlem yapması nedeniyle yapılan işlemlerden haberdar olunmadığı iddiasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı ,yetkisiz temsilcinin işlemlerine zımnen icazet verildiğinin kabulü gerektiği ,ilk açılan davanın kesin hüküm teşkil etmediği ,ilk derece mahkemesince toplanan delillere göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulü yönündeki kararda isabet bulunmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yerinde olmayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/09/2017 Tarih 2014/1659 Esas 2017/750 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA;
“Yerinde olmayan davanın REDDİNE,”
İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak ;
Alınması gereken 35,90- TL harcın; peşin yatırılan 6.794,10- TL harçtan mahsubu ile fazla olan 6.758,20 TL’nin karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan 85,60 -TL posta masrafının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Davalı vekili için takdir olunan 29.820,27- TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Tarafların HMK 120 madde gereğince yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine”
Davalı tarafından yatırılan 6.794- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine,
HMK ‘nun 362/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 09/07/2018