Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/86 E. 2018/472 K. 26.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/86
KARAR NO : 2018/472
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/09/2017
NUMARASI : 2016/188 Esas 2017/616 Karar
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/04/2018
Davanın reddine ilişkin hükmün hükmün davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı dava dilekçesinde; 6.6.2011 tarihinde ”…Ticaret Limited Şirketi” ünvanlı şirket kurduğunu, davalı tarafından şirket ünvanında kullandığı ”…” ve ”Ticaret” kelimelerinin kullanılmasının mevzuata aykırı olduğunu belirterek ihtarname gönderildiğini, idari işlemin iptali için Kocaeli 1.İdare Mahkemesinde açtığı davanın reddi üzerine ünvan değişikliği yaparak odaya bildirdiğini, buna rağmen odanın kendisi aleyhine disiplin soruşturması açarak ceza verdiğini, oysaki odaya kayıtlı birçok şirketin ünvanında ”Danışmanlık” ve ”Denetim” ibareleri bulunmasına rağmen bu şirketler için yaptırım uygulanmadığını, odanın disiplin cezasını sadece kendisi için uygulamasının çifte standart olduğunu ve bu durumun haksız rekabet teşkil ettiğini belirterek haksız rekabetin tespitine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının şirket ünvanının meslek mevzuatına aykırı olduğunu, hakkında bulunan cezaya karşı davacının Kocaeli 1. İdare Mahkemesine açtığı davanın da ret ile sonuçlandığını belirterek, açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, bağımsız denetim kuruluşlarının ünvanlarında “bağımsız denetim” ibaresinin bulunmasının zorunlu olduğu,davacının örnek gösterdiği şirketlerin ibarelerinde ”Ticaret” ibaresi yer almadığı, davacıya danışmanlık ve denetim ünvanı için değil ‘.. ” ve ”Ticaret” kelimelerini kullanması nedeniyle ihtar ve ceza uygulandığını ,davacıya verilen disiplin cezasında hukuka aykırılık bulunmadığının İdare Mahkemesi kararı ile sabit olduğunu, davacının 20/09/2017 tarihli dilekçesindeki Avrupa Birliği Uyum Süreci içinde imzalanan anlaşmaların uygulanıp uygulanmayacağının idari yaptırım kararına itirazı inceleyen İdare Mahkemesi tarafından değerlendirilmesi gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı;,disiplin cezasının kendisine 12.01.2016 tarihinde tebliğ edildiğini, Kocaeli 1. İdare Mahkemesinde 03.11.2017 tarihinde dava açtığını,” hizmet ticaret” ibaresini 2014 yılında kaldırdığını, Muhasebecilerin faaliyetinin 1995 yılından bu yana hizmet ticareti faaliyeti olduğunu, 6 yıllık süreçte kendisine resen soruşturma açılmasına rağmen diğer oda üyelerine bir işlem yapılmamasının açık olduğunu, 6102 sayılı kanunun 40. maddesine göre, denetim hizmeti veren bağımsız denetim kuruluşlarının uluslararası finansal raporlama hizmeti vermesinin yasaklandığını, kendisine yaptırım uygulanarak diğer oda üyeleri arasında ayrımcılığa gidilmesinin haksız rekabet oluşturğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulünü talep etmiştir.
GEREKÇE: Davalı oda tüzel kişiliği haiz ,kamu kurumu niteliğinde ki meslek kuruluşudur.Oda nezdinde bulunan disiplin kurulları aracılığıyla meslek mensupları hakkında disiplin soruşturması açma ve disiplin cezası tayin etme yetkisi bulunduğu ve bu yetkisinin kanun ile düzenlendiği ,davacı meslek mensubuna da ticari ünvanında meslek kurallarına aykırı ibarelerin çıkartılması için ihtarat ve disiplin soruşturması yapıldığı ;ihtara uyulsa da gerçekleşen eylem ihtara uyulmasıyla hiç yapılmamış sayılmayacağından ;disiplin cezasına hükmedilmesinin takdirinin disiplin kuruluna ait bulunduğu ,yukarıda yazıldığı üzere kamu kurumu niteliğinde bulunan kurumun disiplin cezalarına karşı başvurulabilecek itiraz ve dava yolları bulunduğu nitekim davacının İdare Mahkemesinde açtığı davanın red ile sonuçlandığı,işlemin “hukuka aykırı bulunmadığı “yargı kararı ile tesbit edilmiş bulunmaktadır.
Öte yandan kamu kurumlarına ait işlemlerin yargısal denetimi İdare Mahkemelerine verilmiştir.Yargısal Denetim İdare mahkemesine ait olduğundan kamu kurumunun eylemlerinin aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiği ileri sürülerek Adli Yargı tarafından da denetimine yol açacak dava açılamayacağından ,İlk Derece Mahkemesinin delilleri takdirinde ve kanunun olaya uygulanmasında isabetsizlik ‘ bulunmadığı ;Davacıya ” danışmanlık – denetim ” ibareleri değil, ”…” ve ”Ticaret” kelimelerini kullanması nedeniyle ihtar ve ceza uygulandığı, davacının diğer şirketlerle kendisi arasında çifte standart uygulaması nedeniyle davacıyı zarara uğrattığı aynı durumdaki diğer şirketlere ticari faaliyetlerinde avantaj sağladığı iddialarının dinlenebilir olmadığı ,İlk Derece Mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararına yönelik ileri sürülen istinaf sebebleri yerinde olmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacının istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 35,90- TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 31,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50- TL harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine,
HMK ‘nun 362/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 26/04/2018