Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/854 E. 2020/75 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/854
KARAR NO : 2020/75
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/12/2017
NUMARASI : 2016/198 Esas 2017/1574 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/01/2020
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının fotokopi ve ozalit üretimlerini yüksek teknolojili ve son model makinelerle yapmak zorunda olup, bu makineleri de Türkiye’de faaliyet gösteren birkaç ithalatçı firmadan almak zorunda olduğunu, davalının da bu makinelerin satışı konusunda piyasaya hakim olan birkaç firmadan biri olduğunu, davacının eski ticari ünvanı … AŞ olan davalı … AŞ’den renkli fotokopi makinesi satın aldığını ve bu firma ile makineye ilişkin 25/02/2011 tarihinde 60 ay geçerlilik süresinde Kopya Başına Ödemeli Servis Sözleşmesi imzalandığını, ayrıca sözleşme tarihinde ve halihazırda davacıya ait işyerlerinde kullanılan fotokopi ve ozalit makinelerinin tamamına yakınını davalı firmadan satın aldığını ve satış sözleşmesiyle bağlantılı haklarında Kopya Başına Ödemeli Servis Sözleşmeleri yapıldığını, davacının dava konusu makineyi alırken maliyetleri daha yüksek olan mevcut makinelerin yükünü alıp hem daha hızlı üretim yapmak hem de maliyetlerini azaltmayı amaçladığını,başlangıçta dava konusu makinenin, bir kaç ay sorunsuz çalıştığını, daha sonra makinenin düzeninin bozulduğunu ve makinenin hatalı-bozuk kopyalamaya başladığını, bu olaydan sonra da sorunların sürekli olarak artarak devam ettiğini, ancak davalı tarafından sorunların sürekli ertelendiğini, arızaların her seferinde davalıya bildirildiğini, davalı şirketin dava konusu makinenin standardına uygun hale getirilecek şekilde tamir ve bakımının yapılacağı konusunda sürekli taahhütlerde bulunduğunu, davacının iyi niyetli çabalarına rağmen bir sonuç alınamaması üzerine davalıya ihtarnameler keşide edildiğini, davalının cevabi ihtarname keşide ederek, tahahhütlerde ve vaatlerde bulunduğunu, ancak davalının kötü niyetli olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin süresinin bitmesini ve davacı şirketi haklarını zamanaşımına uğratmayı amaçladığını, davalının haksız ve kötü niyetli yaklaşımı nedeniyle bir sonuç alınamadığından fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, makinenin yenisi ile değiştirilmesine, makinenin yenisi ile değiştirilmesi mümkün olmazsa, fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden 70.000-euroluk asıl alacağın ve bu alacağa makinenin satış tarihi olan 25/02/2011 tarihinden fiili ödeme tarihine kadar 3095 sayılı kanunun 4-a maddesi uyarınca faiz yürütülmesine,davalı şirketin 25/02/2011 tarihli kopya başına ödemeli servis sözleşme şartlarını yerine getirmemesinden kaynaklanan davacının uğramış olduğu 74.000-euro tutarındaki maddi zararının fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalının renkli fotokopi makinesini fatura karşılığı satarak teslim ettiğini,söz konusu makinenin oldukça gelişmiş ve donanımlı bir model olup, davacı firmaya tam ve eksiksiz, çalışır vaziyette teslim edildiğini, demo çalışması yapılarak bir makinenin bozulmasının mümkün olmadığını, taraflar arasında akdedilen 25/02/2016 tarihli Kopya Başı Ödemeli Servis Sözleşmesi incelendiğinde söz konusu sözleşmenin bir servis basım sözleşmesi olduğu ve bu yönde bir taahhüt içermediğinin anlaşılacağını, davacının varsa kendi kullanım hatasından kaynaklanan sorunlarının davalı şirkete yüklemeye çalışmasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, makinenin bakımlarını düzenli olarak yaptığını, servis hizmetini aksatmadığını, davacı şirketin arıza kaydı bildirdiğinde de en hızlı ve kaliteli şekilde servis hizmeti verildiğini, ayrıca alıcının satın aldığı malı inceleyip kontrol etmekle ve varsa ayıbı ihbar etmekle yükümlü olup, ihbar süresinin 2 yıl sonunda zamanaşımına uğradığını, makinenin teslim tarihinden itibaren 2 yıllık süre geçmiş olup, davacının talep hakkının olduğu varsayılsa dahi bu talebin zamanaşımına uğradığını, bu nedenle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, ayıp ihbarında bulunmadığı gibi, makinede bir arıza ve ayıp olduğu iddiası ile mahkeme kanalı ile bir tespitin de yaptırılmadığını, bu süre boyunca davacının makineyi kullandığını ve kazanç sağlamaya devam ettiğini, taraflar arasında mevcut sözleşmeye göre davacının çektiği kopya başına ödeme yapmakta olup, davacının iddia ettiği şekilde ve miktarda zararı doğmasının mümkün olmadığını beyanla, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacının davaya konu fotokopi makinasını 25/02/2011 tarihinde satın aldığı, söz konusu makinayı yaklaşık 3,5-4 yıl kullandıktan sonra ilk olarak 20/10/2014 tarihinde davalı şirkete çektiği ihtarname ile makinada ayıp olduğunu ileri sürdüğü, mahkemece yaptırılan incelemede davaya konu makinada 2.407.923 adet baskı yapılmış olduğu, söz konusu makinanın davacı tarafça 5 yıla yakın süre kullanıldığı, davacı tarafça 20/10/2014 tarihli ihtarnameye kadar herhangi bir ayıp ihbarında bulunulmadığı, yine normal bakımlar dışında söz konusu makinanın ayıplı olduğundan bahisle herhangi bir servis hizmeti de almadığı, her ne kadar davacı tarafça 11/09/2014 tarihi ile 03/03/2015 tarihleri arasında 22 defa servis hizmeti istendiği ve bu servis hizmetinin de verildiği görülmüş ise de, 4 yılı aşkın bir süre arızasız çalışan makinada 4 yıl sonra çıkan arıza ve hasarların makinanın ayıplı üretilmesinden değil, genellikle kullanım ömrünün tamamlanması yada kullanım hatalarından kaynaklandığı, makinda üretim hatası mevcut olsaydı, bu üretim hatası ve ayıbın 2011 yılından 2014 yılı sonuna kadar çok daha öncesinden meydana çıkacağı, taraflar arasında akdedilen sözleşmede ekonomik ömrünü tamamlayan makinanın yerine yenisi verileceği yada bilirkişi raporundaki yerine yeni verilecek makinanın %50 indirimle verilmesi gerektiği şeklinde bir düzenlemenin de bulunmaması, satın alınan makinada gizli yada açık ayıp şeklinde bir ayıbın mevcudiyetinin tespit edilemediği gerekçesiyle davanın subut bulmadığından reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili; bilirkişi raporunda demo çalışmaları sonucunda müvekkilinin üretim kayıpları yaşadığının sabit olmasına rağmen mahkemece bu hususun gözetilmediğini, davalı şirketin sorunun çözüleceğine dair taahhütde bulunduklarını, davalı tarafın sürekli problemleri çözeceğini taahhüt etmesi ve ayıpları kabul etmesinin göz önünde bulundurulmadığını, müvekkilinin üretim kayıpları yaşadığını ihtiva eden bilirkişi raporunun da göz önünde bulundurulmadığını, ihtarlar üzerine makinenin arızalı olmadığı iddiası ile yeniden tamir etme çabasına girildiğini, ayıplı malın yenisi ile değiştirilmediğini,taraflar arasındaki sözleşme süresinin bitmesini ve müvekkili şirketin haklarını zamanaşımına uğratmayı amaçladıklarını, davalı şirketin vaat ettiği standardı olan aylık 200.000- kopya çekim sayısına ulaşmaması ve sözleşmedeki edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle müvekkili şirketin maddi zararının doğduğunu, müvekkilinin makinedeki kusurları e-mail yoluyla ve telefon görüşmeleri ile davalı şirkete arızaların başladığı tarihten itibaren bildirdiğini, mahkemece delil olarak sunulan CD’lerin incelenmediğini, makinenin toplam 5 senede yapmış olduğu 2.408.000 kopyanın toplam getirisinin, makine bedeli ile kopya başı ödemeli servis sözleşmesinin bedelini karşılamadığının göz ardı edildiğini, makine bedeli için davalı şirkete 70.000-euro ile, 2.408.000 kopya için 60.200- euro toplamı 130.200-euro bedel ödendiğini, elde ettiği gelirin ise 98.688-euro olduğundan 31.512-euro zarar ettiğini, buna ek olarak makinenin sürekli arızalanmasından dolayı 2.408.000 kopyanın %30 civarında fire verdiği hesaplandığında yaklaşık 700.000 kopya x 0,025 euro = 17.500-euro kopya bedelini gelir elde etmeden davalı şirkete ödeyerek ve bozuk baskılara 4.000-euro civarında da kağıt bedeli ödeyerek 21.500-euro daha zarar ettiğini, bu zarara kopya başı, %20’lik şirketin personel maaşları, kira vs gibi işletme giderleri de eklendiğinde zararın 12.400-euro daha artacağını, müvekkili şirketin yaklaşık 65.400-euro civarında maddi zarara uğradığını, makinede gizli ayıpların bulunduğunun sunulan delillerle ve davalının dava öncesi taahhütleri ile sabit olduğunu, bilirkişi raporu ile de müvekkilinin üretim kayıpları yaşadığının açık olduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; satın alınan … model fotokopi makinasının ayıplı olduğu iddiasıyla makinanın yenisi ile değiştirilmesi, mümkün olmazsa ödenen bedelinin iadesi ve makinadaki ayıp ve servis sözleşmesinin yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan maddi zararın tahsili istemine ilişkindir. 6098 sayılı TBK’nın satım sözleşmesinde alıcının seçimlik hakları başlıklı TBK. 227. maddesinde; “satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı;1-Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, 2-Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, 3- Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, 4- İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme, Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.” hükmü düzenlenmiştir.Tacirler arası satış sözleşmelerinde 6102 sayılı TTK’nun 23. maddesi ile, bu madde yollamasıyla 6098 sayılı TBK’nun satış sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanacaktır. Gizli ayıp yani kullanımla ortaya çıkan bir ayıp söz konusu olduğundan ayıp ihbar süreleri bakımından TBK’nun 223. maddeleri hükümleri dikkate alınacaktır. T.B.K.nun 231. maddesi hükmü uyarınca; satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak 2 yıl geçmekle zaman aşımına uğrar. Taraflar arasında fotokopi makinası satımı ve bu makina ile ilgili kopya başı ödemeli servis hizmet sözleşmesi imzalandığı hususu ihtilafsızdır. Taraflar arasında iki ayrı sözleşme bulunmaktadır. Davacı davaya konu fotokopi makinasının gizli ayıplı olduğunu, dava konusu makinanın davalı çalışanlarının demo çalışması yaptıktan sonra sürekli arıza vermeye başladığını, bu durumu defalarca davalıya bildirildiğini davalarının sorunu çözme sözü vermesine rağmen sorun çözmediğini aralarındaki ticari devam eden ticari ilişki büyüklüğü davalı davacı üzerinde hakim konumda olması nedeniyle ,yasal yollara başvurulmadığı, yasal yollara başvurması halinde makine parkurunu kapatılması ihtimali nedeniyle 2014 yılına kadar ayıp ihbarında bulunmadığını iddia etmektedir. Davacı demo çalışmasının yapıldığı tarihi açıkça belirtmediği gibi 2014 yılı öncesinde de davaya konu makinanın rutin servis hizmetleri dışında meydana geldiğini iddia ettiği ayıp niteliğindeki arızalara ilişkin servis kayıtlarını dosyaya sunmamış ve arızaların içeriği hakkında bilgi vermemiştir. Davacı 2011 yılında satın aldığı makina ile ilgili ilk defa 2014 yılında ayıp ihbarında bulunmuş ve dosyaya da 2014 yılına ilişkin servis kayıtlarını sunmuştur. Bilirkişi raporuna göre davaya konu makinenin kullanım ömrü 5 yıl olup, sunulan servisi arıza kayıtlarının normal servis bakım onarımını işlemlerine yönelik ve ekonomik ömrü dolan parçalarını değişimine ilişkin olduğu, farklı fotokopi makinalarına da benzer mahiyette ve sıklıkta bakım onarım ve parça değişimi ve servis hizmeti verildiği anlaşılmaktadır. Davacı, davalının makinenin değişimini kabul ettiğini iddia etmekte ise de e-posta yazışmaları içeriklerinden davalının makinanın ekononmik ömrünü tamamlayan DEU 805 ünitesini değiştirmeyi kabul ettiği, makinanın tamamının değiştirilmesi yönünde bir kabul olmadığı, yine davalının davacıya sattığı diğer makinalarda da ekonomik ömrünü tamamlayan parçaların yenisi ile değiştirilmesi konusunda teklifte bulunduğu bu teklifin makinenin ayıp nedeniyle yenisi ile değiştirilmesini kabul anlamına gelyeceği açıktır. Makinada açık yada gizli ayıp tespit edilememiştir. Davacının kullanım ömrü bitmek üzere olan bir makinanın üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğunu ve yine makinanın rutin servis hizmeti dışında arızalandığı ve dolayısıyla davacı şirketin satılan makinanın sürekli arızalanması ve kullanım dışı kalması nedeniyle kazanç kaybına uğradığı dosya kapsamında usulüne uygun deliller ile ispatlanamamıştır. Taraflar arasında ayrıca dava konusu makina ile ilgili bakım ve onarım sözleşmesi düzenlenmiş olup, dosyada bulunan servis formlarından davalının davacıya birçok kez servis hizmeti verdiği anlaşılmaktadır. Davacı kopya başı servis hizmet sözleşmesini yerine getirmemesi sebebiyle zarara uğradığını ve hatalı kopyalar sebebiyle ödemek zorunda kaldığı servis hizmet bedeli nedeniyle zararı olduğunu iddia etmektedir. Kopya başı servis hizmet sözleşmesinde, davalının fotokopi makinesinin servis hizmetinin sağlanması ve yedek parçalarının ve tonerinin karşılanması karşılığında kopya başına ücret kararlaştırılmış olup sözleşmede ayıplı veya hatalı kopyalardan ücret alınmayacağına dair herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Tamir bakım servis işlerinden yapılan rutin servis hizmeti ve ekonomik ömrü tamamlanan parçaları değiştirilerek çalışır vaziyette davacıya teslim edilmiş, parça değişimi sırasında sipariş edilen orjinal parçaların gelme süresi içerisinde makinaya başka makinalardan parça eklenmek suretiyle çalışması sağlanmıştır. Buna göre davalının servis hizmetlerini yerine getirdiğinin kabulü gerekmiştir. Davacı davalının servis hizmet sözleşmesinde belirtilen sürede servis hizmeti veya tamir bakım onarım hizmetinin verilmediğini ispatlayamamıştır. Bu durumda mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle istinaf sebepleri yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 54,40- TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 35,90- TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 23/01/2020