Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/846 E. 2018/730 K. 13.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/846
KARAR NO : 2018/730
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/02/2018
NUMARASI : 2017/1150 E. -2018/180 K.
DAVA : Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/06/2018 (06/07/2018 yazım tarihli )
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin 1/2 hissedarı olduğu dava dışı M…Tic. Ltd. Şti.’nde bulunan hissesini Zeytinburnu … Noterliğinin 11/05/2016 tarihli ve …yevmiye sayılı limited şirket pay devri sözleşmesiyle davalıya devrettiğini, davalının bu devirden sonra şirketin tek hissedarı olduğunu, davalının şirket hisse devrinin ticaret sicilinde ilanı için gerekli işlemleri yapmaktan imtina ettiğini belirterek davacının şirket nezdindeki hisselerinin davalıya devrettiğinin tespitini ve devrin ticaret siciline tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Mahkemece davalıya dava dilekçesi henüz tebliğ edilmeden hüküm verildiği anlaşılmakla dosyada davalının cevabı bulunmamaktadır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Davacının dilekçesinde sadece hisseyi devralanı taraf olarak gösterdiği, bir hakkı dava etme yetkisinin (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine ait olduğu, bunun tespitinin tamamen maddi hukuk kurallarına göre belirleneceği, ancak, bir davanın davacısının o dava yönünden davacı sıfatına sahip bulunmadığının belirlenmesi halinde, mahkeme dava konusu hakkın mevcut olup olmadığının incelenemeyeceğini, taraf sıfatının usul hukukunun da düzenleme alanında olduğu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2014/7746 esas 2014/14033 karar sayılı sayılı emsal içtihadında belirtildiği şekliyle davada husumetin hisseleri devralındığı ileri sürülen limited şirkete yöneltilmesinin gerektiği, pasif husumet yokluğunun “davalı olma sıfatı” anlamına geldiği belirtilerek pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili, aynı mahkemede 2017/57 E sayılı dosyada şirkete dava açıldığını, mahkemece hisse devrinin taraflar arasında hüküm ifade edeceği şirkete karşı öne sürülemeyeceği gerekçesiyle davanın reddedildiğini, davanın bunun üzerine … aleyhine açıldığını, hisse devrini şirket defterine işlemeyen şahsın davalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:Davanın yasal dayanağı TTK nun 595-(1) maddesi olup esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemler yazılı olarak yapılır ve tarafların imzaları noterce onanır. Davacı dava dışı şirkete ait hisselerini davalıya devrettiğini öne sürerek tek ortak olan davalının bu konuda ortaklar kurulu kararı alınması dahil gerekli işlemleri yaparak sicilde tescil ve gazetede ilanına karar verilmesini talep etmektedir. Buna göre davacının davası pay devrinin yapıldığının tesbiti ile pay defterine kayda ve sicile tesciline ilişkindir.
Mahkeme davanın şirkete karşı açılması gerektiğini kabul ederek pasif husumet yokluğundan dolayı davanın reddine karar vermiş ise de bir davada verilecek hüküm kimin hukukunu etkiyecekse onun davalı olarak gösterilmesi gerektiği temel hukuk kuralı olup ,bir kısım Yargıtay kararları emsal gösterilerek ;davacı pay devredenin önce şirkete açtığı ,sonra da pay devralana karşı açılan davalar pasif husumet yokluğundan reddedildiği anlaşılmaktadır.
Getirtilen sicil özetinden tarafların aynı şirkette paydaş oldukları anlaşılmaktadır. Pay devriyle beraber davalının şirketin tek ortağı olduğu ileri sürülmektedir. Pay devrinin noterde yapıldığı belirtilmekte ise de davacı tarafça dava dilekçesi ekinde sunulmadığı gibi mahkemece de ibrazı istenilmediğinden kanuni koşulları taşıyıp taşımadığı da bilinmemektedir.Ancak devrin gerekliliklerinin de yapılması istenildiğinden pay defterine kayıt şirketi ilgilendiren bir dava olduğundan (şirketteki ortaklık durumunu ilgilendiren bir dava) şirketin davada taraf olması gerekir. Bununla birlikte davacının daha önce şirkete karşı açtığını öne sürdüğü dosyanın Uyap sistemi üzerinden incelenmesi neticesinde Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/10/2017 tarih ve 2017/57 E.-2017/1050 K. Sayılı kararında davacının …, davalının …Limited Şirketi olduğu, davanın konusunun aynı olup mahkemece hisse devri konusunda ortaklar kurulu kararının alınmadığı, bu nedenle hisse devrinin sadece taraflar arasında hüküm ifade edebileceği, şirkete karşı ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dava dilekçesi üzerine tensip hazırlanarak taraflara tebligat yapılmasına karar verilmiş ise de dava dilekçesinin davalıya tebliği beklenmeden dosya evrak üzerinde karara bağlanmıştır.Uyaptan yapılan sorgulamada dava dilekçesinin 12.3.2018 tarihinde davalıya tebliğ edildiği anlaşılmakta ise de ,dava 16.2.2018 tarihinde karara bağlanmıştır.
Sonuç olarak dava; pay devralana karşı doğru olarak yöneltilmiş olup ;kayıt ve tescil istemleri nedeniyle şirketin de taraf olması gerekmektedir.Her ne kadar davadışı şirket davaya sonradan dahil edilemez ise de şirket hakkında açılacak davanın bu dava ile birleştirilmesi mümkün olduğu ,husumetin eksik yöneltilmesi bu şekilde giderilebilecek iken davanın reddine gerekçe yapıldığı anlaşılmaktadır. Hüküm dava şartları gözetilmeksizin verildiği anlaşılmakla HMK hükümleri gereği dava açıldıktan sonra yapılacak usul işlemleri tamamlanarak ,davacının şirkete karşı da dava açması sağlanıp dosyaların birleştirilmesi temin edildikten sonra, tarafların delilleri değerlendirilmek suretiyle pay devrinin usulunce yapılıp yapılmadığı belirlenerek davacının talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken davacının aynı mahkemenin farklı dosyalarında açılan ve görülen davalarda ilkinde şirkete karşı açılan davanın , ikincisinde de; istinafa konu karar açısından davanın ortağına karşı açılamayacağı gerekçeleri de reddedilmiş olması karşısında istinaf yoluna başvurulan karar HMK’nın 353/1-a-4 kapsamında diğer dava şartlarına aykırılık kapsamında değerlendirilmiş, dosyanın belirtilen şekilde görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; Bakırköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/02/2018 Tarih 2017/1150 Esas 2018/180 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)a-4 gereği KALDIRILMASINA;
“Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, “
Davacı tarafından yatırılan 35,90- TL peşin harcın istek halinde kendisine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nun 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 13/06/2018