Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/83 E. 2018/676 K. 07.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/83
KARAR NO : 2018/676
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/09/2017
NUMARASI : 2015/610 Esas 2017/854 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/06/2018 (24.06.2018 yazım tarihli )
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili ; müvekkil şirketin dava dışı sigortalıya ait Çin/Guangzhou’dan İstanbul’a taşınan emtianın taşıma sırasında oluşabilecek rizikolara karşı 17/12/2013 başlangıç tarihli Nakliyat Emtia Poliçesi ile teminat altına alındığını, sigortalıya ait toplam 87 kaptan oluşan aydınlatma malzemesinin davalı sorumluluğunda Singapur Hava yollarına ait uçakla … no.lu Ana Korşimento, … nolu Ara Konşimento ile Çin/Guangzhou’dan İstanbul AHL’na taşındığını, emtianın Havalimanı kargo ambarında tahliyesi esnasında 87 kapdan 1 kap emtianın dış ambalajının hasarlı/darbeli olduğunun görülmesi üzerine 18/12/2013 tarihli hasar tespit tutanağının düzenlendiğini, yapılan incelemede kutuların içerisindeki lamba ve tüplerin camının kırılmış olduğunu, bunun üzerine 07/02/2014 tarihli ekspertiz raporu düzenlendiğini,nakliyecinin tam ve sağlam aldığı emtiayı hasarlı teslim etmesi nedeniyle hasardan sorumlu olduğunu, müvekkil şirket tarafından sigortalının zararının tazmin edildiğini, İst.Anadolu .. İcra Dairesinin … esas numaralı dosyada açılan takibe borçlu tarafından haksız itiraz edildiğinden itirazın iptali ve takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili; davaya konu taşımanın 2013 yılında gerçekleştiğini, hiçbir şekilde böyle bir alacağın varlığını kabul etmemekle birlikte davanın zamanaşımına uğradığını, ayrıca taşımaya ilişkin … nolu konşimentodan anlaşılacağı üzere taşıyan sıfatına haiz olmadığını, hasarlı olduğu iddia edilen yükün …. tarafından taşındığını, müvekkil şirketin bu taşımada hukuki ve kanuni hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, davanın taşıyana yöneltilmesi gerektiğini davanın husumetten reddi gerektiğini, havayolu taşımasında konişmento arka sayfasından görüleceği üzere ortaya çıkacak uyuşmazlıklarda Varşova Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiğini, Varşova konvansiyonu uyarınca hasarın meydana geldiği tarihten itibaren 14 gün içerisinde hasar ihbarının yapılması gerektiğini,böyle bir hasar ihbarı bulunmadığından davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece Varşova Konvansiyonunun Lahey ve Montreal protokolleri ile getirilen değişikliklerin uygulanması gerektiğini, hasarın 18/12/2013 tarihinde düzenlenen tutanak ile tespit edildiğini, hasar tespit tutanağında davalı şirketin yetkili veya çalışanının imzasının bulunmadığını, Montreal Sözleşmesinin 31/2.maddesine göre “Hasar durumunda, teslim almaya yetkili şahıs hasarın fark edilmesinden sonra derhal ve en geç, kontrol edilmiş bagajlar durumunda alınan tarihten itibaren yedi (7) gün içerisinde ve kargo halinde de alınan tarihten itibaren on dört (14) gün içerisinde taşıyıcıya şikayette bulunmalıdır” düzenlemesine yer verildiğini,davalı tarafa 14 gün içerisinde hasar ihbarında bulunulduğunun ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili olayda davalının akdi taşıyan olduğunu, Montreal Konvansiyonunun 40. maddesi gereğince fiili taşıyana bıraktığı kısımla ilgili hasardan da sorumlu olduğunu, başka bir deyişle davalının alt taşıyanın eylemleri nedeniyle oluşan zarardan da sorumlu olduğunu, emtianın hasarlı olarak alındığının tutanakla tespit edildiğini, davalının hasardan haberdar olduğunun açık olduğunu, Yargıtay içtihatlarınında bu yönde olduğunu, belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulünü talep etmiştir.
GEREKÇE: Somut olayda sigortalıya ait emtianın taşıma sırasında oluşabilecek rizikolara karşı Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi ile teminat altına alındığı, sigortalıya ait toplam 87 kap malzemenin Singapur Hava Yollarına ait uçakla 618 7590 5900 no.lu Ana Konşimento, … nolu Ara Konşimento ile Çin/Guangzhou’dan İstanbul AHL’na taşındığı, kargo ambarında tahliye esnasında 87 kap emtiadan 1 kap’ın dış ambalajının hasarlı/darbeli olduğuna dair 18/12/2013 tanzim tarihli hasar tespit tutanağı ile,lamba ve led tüplerin cam kısmının kırılmış olduğuna ilişkin 07/02/2014 tarihli Ekspertiz raporu düzenlendiği,davacının sigortalıya 04.03.2014 tarihinde ödeme yaptığı 09.05.2014 tarihinde icra takibi başlattığı ve itirazın iptali davasının 1.06.2015 tarihi itibariyle açıldığı anlaşılmaktadır.
18.12.2013 tarihli navlun faturasının davalı tarafından sigortalı adına tanzim edildiği ,fiili taşıyıcı … Ltd. tarafından düzenlenen ana konişmentoda emtianın alıcısının …Şirketi olarak gösterildiği, Singapur Airlines Kargo şirketi tarafından düzenlenen ara konişmentoda emtianın alıcısının davalı… şirketi olarak gösterildiği göz önüne alındığında dava konusu taşımada davalının akdi taşıyıcı konumunda olduğu anlaşılmaktadır.
Fiili taşıyıcı ,taşımanın tamamını veya bir kısmını ifa eden akdi taşıyıcı dışında başka bir taşıyıcıdır.Fiili taşıyıcı taşımanın tamamını veya bir kısmını akdi taşıyıcıdan aldığı yetkiye dayanarak ifa eder.Aksi ispat edilinceye kadar böyle bir yetkinin var olduğu kabul edilir.(M.K.39.madde)Akdi taşıyıcı ise ,fiili taşıyıcıya bıraktığı kısımda dahil olmak üzere taşımanın tamamından sorumludur.Taşımanın fiili taşıyıcı tarafından gerçekleştirilen kısmı bakımından ise akdi veya fiili taşıyıcı gönderene karşı müteselsilen sorumlu olur.(MK 40) Açıklanan sözleşme hükümlerine göre davalının sorumsuzluğuna ilişkin gösterdiği sebeb ve savunmaları itibar edilebilir değildir.
Taşıyıcının adamları kavramından taşıyıcıya bağımlı olarak çalışan ,taşıyıcının tabiyetinde bulunan kişiler ile taşıma işinin ifasında kullanılan ,taşıyıcı tarafından kendilerine bir iş tevdi edilen hizmetlerinden yararlanılan kişilerin anlaşılması gerekir. Atatürk Hava Limanı’na gelen emtia Singapur Havayolları tarafından getirildiğinde 1 kabının hasarlı olarak teslim alındığına dair 18.12.2013 tarihi itibariyle tutanak tanzim edilmiş ,Gümrük memuru ,Havaş kargo memuru ve Çelebi ambar memuru tarafından imzalanmıştır.Bu kişiler hava limanında yer hizmetleri-depolama hizmetleri yürüten kuruluşlar olup davalı taşıyıcı adına iş gören kişilerdir.Genellikle taşıma işinin ifasında gerekli olan birtakım hizmetlerin başka kişiler veya başka işletmelerden sağlanması yoluna gidilmektedir.Bagaj ve yüklerin teslim alınması gibi yer hizmetlerini yerine getirenler, yük kabul büroları veya depoları gibi .(Tuba Birinci Uzun-taşıyıcının sorumluluğu, sahife 116-117)Hasara ilişkin tutanak davalı taşıyıcı adına iş gören firmaların çalışanları tarafından imzalanmış olup ; hasarın ayrıca davalıya ihbar edilmesine gerek bulunmamaktadır.
Montreal Konvansiyonu 26. maddesinde “bagajın veya eşyanın, teslim almaya yetkili kişi tarafından itirazda bulunulmaksızın kabulünün, bunların taşıma belgesine uygun olarak ve iyi durumda teslim edildiği hususunda, aksi sabit oluncaya kadar geçerli delil sayılacağı, hasar halinde, teslim almaya yetkili kişinin, hasarın öğrenilmesinden sonra derhal ve teslim alınışlarından itibaren bagaj için en geç yedi gün ve yük için en geç on dört gün içinde taşıyıcıya ihbarda bulunmak zorunda olduğu, gecikme halinde, bagajın veya yükün kendisine teslime hazır bulundurduğu tarihten itibaren en geç yirmi bir gün içinde ihbarda bulunulacağı, her ihbarın, yukarıda belirtilen süreler içinde, ayrı bir yazılı bildirim olarak gönderilmesi veya taşıma belgesi üzerine yazılmak suretiyle yapılmasının gerektiği, belirtilen süreler içinde ihbarda bulunulmaması halinde, hileli davranması hali dışında, taşıyıcı aleyhine dava açılamayacağı” düzenlenmiş bulunmaktadır.Bu düzenleme karşısında, ihbar sürelerine uyulmaması halinde, yalnızca taşıyıcı leyhine bir karine söz konusu olmayıp, taşıyıcının sorumluluğuda sona ermektedir.
Tüm anlatılanlara göre hasar ihbarının süresinde yapılmış olduğu ,davalı akdi taşıyıcının sağlam aldığı emtiayı sağlam olarak teslim etmek ile yükümlü olduğu ancak ayrıca değer belirtilmediğinden (m.22)sorumluluğunun sınırlı bulunduğu , sigortalı led lamba ve tüp emtiasının … şirketinin sorumluluğunda taşınırken hasarlanmış olduğu, 87 kap emtianın Airwayvil belgesine göre brüt ağırlığının 905 kg olduğu 1 kap emtianın hasarlandığı göz önüne alındığında 1 kap emtianın bürüt ağırlığının 10,40 kg olduğu, sorumluluğun kg başına 19 SDR(toplam 197,60-sdr)ile sınırlı olduğu göz önüne alındığında 09.05.2014 takip tarihi itibariyle davalı taşıyıcının 613,60-TL zarardan sorumlu olduğu anlaşılmakla hükmün kaldırılarak davanın bu bedel üzerinden kısmen kabulü ile; davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline; takibin bu bedel üzerinden devamına,fazla istemin reddine kabul edilen alacağa talebi aşmamak üzere avans faizi işletilmesine alacak likit olmadığından davacı yanın icra inkar tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, İstanbul Anaolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/610 Esas- 2017/854 Karar sayılı ve 14/09/2017 tarihli kararının HMK.’nun 353-1(b)-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA;
“İtirazın KISMEN İPTALİNE, 613,60- TL alacağa takip tarihinden itibaren davalı talebini aşmamak üzere avans faizi işletilerek takibin devamına, fazla istemin ve koşulları bulunmayan icra inkar tazminatı isteminin reddine”,
“İlk derece yargılamasına ilişkin olarak ;
Alınması gerekli 41,91-TL harcın davacı tarafından mahkeme veznesine yatırılan toplam 60,46-TL peşin harçtan mahsubu ile fazla olan 18,55- TL harcın davacıya iadesine,
Davacı tarafından ödenen 73.71- TL peşin harç toplamı ile davacı tarafından yapılan 2.250-TL bilirkişi ücreti ve 166- TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.416- TL yargı giderinden davanın kabulü oranında hesaplanan 420-TL yargı giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı vekili için AAÜT 13/2 maddesi uyarınca takdir olunan 613,60- TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine,
Davalı bakımından davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 1.980-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan peşin istinaf karar harcının (35,90-TL) istek halinde kendisine iadesine,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine .
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362.a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/06/2018