Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/823 E. 2020/34 K. 16.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/823
KARAR NO : 2020/34
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/09/2017
NUMARASI : 2014/191 Esas 2017/679 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/01/2020
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı…vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı…vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin davalı…tarafa muhtelif tarihlerde, muhtelif çeşit ve miktarda emtia (kumaş) satımı gerçekleştirdiğini, söz konusu ticari münasebet ile ilgili olarak, satımı yapılan kumaşların eksiksiz teslim edildiğini, davalının müvekkili ile olan ticari münasebetinden kaynaklanan toplam 6.563,43-TL tutarındaki fatura bedellerinden kaynaklanan alacak bedelini ödememesi neticesi icra takibi başlatıldığını, davalı…borçlunun ise borcu olmadığını ileri sürerek takibe itiraz ettiğini, davalı -borçlunun itirazının alacağı geciktirmeye yönelik haksız ve kötü niyetli olduğundan itirazın iptalini, davalı -borçlu şirketin borca ve faize ilişkin itirazının iptali ile icra takibinin devamına, davalının %20 den az olmamak üzere tazminat ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı…vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında herhangi bir kumaş alımı ve satışına ilişkin bir borç ilişkisi mevcut olmadığından müvekkilinin davacı -alacaklı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının takip konusu fatura, cari hesap ve sevk irsaliyeleri ile davalı -borçlu şirketin hiçbir ilgisinin olmadığını, bu belgeleri kesinlikle kabul etmediğini aynı zamanda imzaların müvekkiline ait olmadığını bu nedenle imzaya itiraz ettiğini belirterek, davalı…aleyhine açılan davanın reddi ile itirazın kabulüne, davacının dava değerinin % 20 den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece; davalının bir kısım ödeme yaptığı fakat bu ödemelerin … olarak mı yoksa firması … adına mı yapıldığının tesbit edilemediği, yanlar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davalı…defterlerinde alacak konusu her iki faturanın kayıtlı olup itiraza ilişkin belge bulunmadığının sabit olduğu, davalının ödeme yaptığını iddia ettiği tanık …’ın davacının resmi çalışanı olmadığı gelen SGK yanıtından sabit ise de; adı geçenin oturumdaki kısmi ve zimni beyanından davacı…adına tahsilat yaptığının kabulünün zorunlu olduğu, tanığın başlangıçtan itibaren incelediği hiçbir makbuzu kabul etmeyip son 3 makbuz imzasını onaylamasının ( 23.9.2013- 6.11.2013 ) hayatın olağan akışına uygun olmadığı, zira 26.9.2012 den beri bir kısım makbuz ibraz edildiğine göre tüm makbuzlar açısından ödemenin varlığı ve tanığın beyanının kaçamak olduğunun kabulü gerektiği, dosyada davalının davacı…ile 2.bir ticari ilişkisi tesbit edilemediğine göre ödemelerin bu iki fatura için olduğunun kabulü de zorunlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı…vekili istinaf dilekçesinde; alacak miktarı ile ticari defterler üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda ortaya çıkmış olan alacak miktarlarının aynı olduğunu, davalı…tarafça sunulan ödeme belgelerinde tahsil eden olarak görülen … isimli kişinin müvekkili şirketin sigortalı çalışanı olmadığının da ispat edildiğini, davalının … olup, davalı…tarafça … olarak yapıldığı öne sürülen ödemelerin davayla ilgisinin bulunmadığını, delil sunma aşaması bittikten sonra süresi dışında tanık dinletilmesine ilişkin delil sunulmasına muvafakatlerinin olmamasına rağmen tanık dinlenmesine karar verildiğini, tanık beyanlarının da haklılığını ispatlar nitelikte olduğunu, müvekkili şirket yetkilisinin yeminini eda ettiğini, başkaca husus araştırılmadan, haklılığın ve davanın sübut bulduğunun kanıtlanmasına rağmen davanın reddine karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasına ,davanın kabulune karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava; kumaş satım sözleşmesi uyarınca düzenlenen fatura alacağının davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Tarafların TTK hükümlerine uygun olarak tutulan ve sahibi lehine delil niteliği taşıyan ticari defterlerinde dava ve takibe konu faturalar kayıtlıdır.Davalı…davaya konu faturaları nakden ödeme makbuzu karşılığı davacı…çalışanı …’a kendi ticaret ünvanı … adına ödediğini iddia etmektedir. Ödeme makbuzlarında davacının ve davalının ünvanı bulunmamaktadır. Davacının resmi çalışanı olmayan ,ödeme makbuzunda imzası bulunan … her ne kadar davacı…adına zaman zaman para tahsilatı yaptığını beyan etmiş ise de bu husus davacının kabulünde değildir.Davalı ;davacı tarafından itiraz edilmeyen ilişki nedeniyle davacı…çalışanı olarak …’a ödemede bulunduğu hususunu dosya kapsamındaki yazılı delillerle ispatlayamamış olup buna göre … davacı…çalışanı olarak kabul edilemez. Yine davaya konu faturalara ilişkin … ünvanı ile yapılan ödemeleri davacı…ticari defterlerine kaydetmediği gibi davalı …’ un kendi ticaret ünvanı olduğunu ispata elverişli herhangi bir delilde sunmamıştır. Davacı…şirket yetkilisi davaya konu fatura bedelinin ödenmediği konusunda yemin etmiştir. Bu durumda mahkemece davalının davaya konu faturaları ödediği yönündeki iddiasını ispatlayamadığı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ve yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamış,bununla birlikte dosyada yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından, davacı…vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına davanın kabulü ile itrazın iptalıne ile takibe konu fatura alacağı likit (belli ve belirlenebilir ) bir alacak olduğundan takibe konu asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı…vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/191 Esas – 2017/679 Karar sayılı 06/09/2017 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)-b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın KABULÜNE; davalının Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasındaki vâki itirazının İPTALİ ile takibin aynen devamına, Alacak likit olmakla, 6.563,43-TL alacağın %20’si oranındaki 1.312,68-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,”İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 448,35-TL karar harcından peşin yatan 112,10- TL harcın mahsubu ile bakiye 336,25- TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Davacı…tarafından ödenen 141,10- TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,Davacı…tarafından ödenen 490-TL bilirkişi ücreti ve 252,15-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 742,15-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Davacı…vekili için hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca takdir olunan 2.725- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Karar kesinleşiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine” İstinaf yoluna başvuran davacı…tarafından yatırılan 35,90-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,İstinaf yoluna başvuran davacı…tarafından yapılan 82-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/01/2020