Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/818 E. 2019/350 K. 14.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/818
KARAR NO : 2019/350
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/01/2018
NUMARASI : 2015/849 E.-2018/66 K.
DAVA : Menfi Tespit-İstirdat(Kambiyo Senedinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 14/03/2019
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulune yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA:Davacı vekili, müvekkili ile davalılar … ve … arasında imzalanan 15/04/2015 günlü Şirket Hissesi Devir Sözleşmesi uyarınca adı geçen davalıların ortağı oldukları …San. Tic. Ltd. Şti’deki hisselerinin %51’lik kısmını müvekkiline devretmeyi taahhüt ettiklerini, sözleşmede devir bedeli 612.000-TL’nin 03/08/2015 günü nakit olarak devreden ortaklara ödeneceğinin ve hisse devir sözleşmesinin 15/06/2015 tarihine kadar yasa gereği notere onaylatılacağının hüküm altına alındığını, yine sözleşme uyarınca devir bedelinin teminatı olarak ve hisse devrine konu olan şirketin borçlarının yapılandırılması maksadı ile üçüncü kişilerle yapılacak olan sözleşmelerde teminat amaçlı olarak kullanılmak üzere müvekkilinin toplam 612.000-TL tutarında 15 adet çek tanzim ederek davalılara verdiğini, ancak davalıların müvekkiline bilgi verip sözleşmeyi notere onaylatmadıklarını ve noter onayı ile şirket genel kuruluna ibraz etmediklerini, bunun üzerine müvekkilinin sözleşmeyi feshedip teminat çeklerinin iadesini talep ettiğini, ancak çeklerin iade edilmediğini, … Kaynarca Şubesine ait 25/08/2015 tarihli … nolu 30.000-TL bedelli ve 10/09/2015 tarihli … nolu 35.000-TL bedelli çeklerin davalı şirkete teslim edildiğini öğrenildiğini, davalı şirketin çeklerin teminat çeki olduğunu bildiğini ileri sürerek müvekkilinin dava konusu çekler nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili yargılama sırasında, dava konusu 6970806 nolu 30.000-TL bedelli çekin 25/08/2015 tarihinde muhatap bankaya ödendiğini belirterek bu çek yönünden davaya istirdat davası olarak devam edilmesini istemiştir.
CEVAP: Davalı şirket vekili, müvekkilinin 15/04/2015 tarihli hisse devir sözleşmesinden haberinin olmadığını, müvekkili çekleri … Ltd. Şti.’den olan alacağına karşılık almış olup iyiniyetli hamil olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Diğer davalılar, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacı tarafça sunulan sözleşmenin davacı ile davalılar … ve … arasında imzalandığı,sözleşme uyarınca davalıların dava dışı şirketteki hisselerini davacıya devredecekleri ve dava konusu çeklerin de içinde bulunduğu 15 adet çekin teminat amaçlı olarak davalılara verileceği, sözleşmedeki imzaların sıhhati bakımından davalılara isticvap davetiyesi gönderilmesine rağmen herhangi bir beyanda bulunmadıkları, dolayısıyla sözleşme altındaki imzanın davalılara ait olduğunun kabul edildiği, öte yandan davalı şirketin çekleri ağır kusuru ile veya kötü niyetle iktisap ettiği hususunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davalı şirket hakkındaki davanın reddine, ödenmesi tedbiren durdurulan çek bedeli 35.000-TL’nin %20’si oranındaki tazminatın davacıdan tahsili ile davalı şirkete ödenmesine, diğer davalılar hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-Çeklerin sözleşmenin teminatı amacı ile düzenlendiğinin ve hisse devrine konu olan şirketin borçlarının yapılandırılması maksadı ile üçüncü kişilerle yapılacak olan sözleşmelerde teminat amaçlı olarak kullanılacağının sözleşmede hüküm altına alındığını, yine üçüncü kişilerle yapılacak olan protokollerde müvekkilden alınan çeklerin teminat çeki olarak şirket alacaklılarına teslim edileceğinin kararlaştırldığını, sözleşmenin feshi nedeniyle teminat çeklerinin iadesinin gerektiğini,ancak davalıların çekleri davalı şirkete verdiklerini, davalı şirketin ise müvekkili ile davalılar arasındaki sözleşmenin içeriğini ve çeklerin teminat çeki olduğunu bilmekte olduğunu, dolayısıyla iyiniyetli 3.kişi olmadığını, davalı şirket yönünden de davanın kabulünün gerektiğini,2-Yemin deliline dayandıkları halde yemin teklif haklarının hatırlatılmadığını belirterek davalı şirket yönünden verilen hükmün kaldırılmasını ve bu şirket yönünden de davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, hisse devir sözleşmesi uyarınca teminat olarak verildiği ancak sözleşmenin feshi nedeniyle iadesi gerektiği ileri sürülen çekler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve icra tehdidi altında ödenen tutarın istirdatı istemine ilişkindir.Davalı şirket, dava konusu çeklerin teminat olarak verildiği hususunda bilgisinin olmadığını, çeklerin lehdar şirketin kendisine olan borçlarına karşılık alındığını, iyiniyetli hamil olduğunu savunmuştur.Dava konusu 15/04/2015 tarihli “Ortaklık Hisse Devrine İlişkin Sözleşme” başlıklı sözleşme incelendiğinde, davacı ile davalılar … ve … arasında düzenlendiği, davalıların dava dışı … Ltd. Şti.’ndeki bir kısım hisselerinin davacıya 612.000-TL karşılığında devrinin kararlaştırıldığı, aynı zamanda davacı tarafından davalılara, sözleşmenin teminatı olarak ve … Ltd. Şti.’nin borçlarının kapatılması için alacaklı olan şirketlerle yapılacak olan borç yapılandırılması sözleşmelerinde teminat amacı ile kullanılmak üzere, dava konusu çeklerin de içinde olduğu toplam 612.000-TL bedelli 15 adet çeki vermesinin kararlaştırıldığı görülmüştür.Söz konusu sözleşme davaya cevap vermeyen davalılar … ve …’a isticvap davetiyesi ile gönderilmiş, ancak davalılar bu sözleşmeye ilişkin olarak herhangi bir beyanda bulunmamışlardır, dolayısıyla sözleşme altındaki imzaların adı geçen davalılara ait olduğu ve sözleşme içeriğinin doğru olduğu kabul edilmiştir. O halde davacı bu davalılara yönelik bedelsizlik iddiasını ispatlamıştır.Öte yandan TTK 687/1 maddesi “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” hükmünü haizdir. Aynı yasanın 818/1-e maddesi uyarınca aynı hüküm çekler hakkkında da geçerlidir.Somut olayda ise, davacı davalı şirketin bu çekleri iktisabında kötüniyetli olduğu hususunu ispat edememiş olup,davacı yemin deliline dayanmış ise de, davalı hamilin kötüniyetli olup olmadığı hususunda yemin teklif edilmesi mümkün değildir(Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 25/04/2012 tarihli 2012/1014 E., 2012/6911 K. sayılı emsal kararı).Bununla birlikte davacı tarafça aleyhine hükmedilen tazminat istinaf konusu yapılmadığından bu hususta bir değerlendirme yapılmamıştır.O halde ilk derece mahkemesince davalı şirkete yönelik davanın ispatlanamadığının kabulü ile verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 44,40-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 35,90- TL nin mahsubu ile bakiye 8,50-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Gerekçeli kararın birer örneğinin taraflara tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 14/03/2019