Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/817 E. 2018/1041 K. 13.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/817
KARAR NO : 2018/1041
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/06/2017
NUMARASI : 2015/636 E.-2017/600 K.
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/09/2018 ( 07/10/2018 yazım tarihli )
İlk derece mahkemesince verilen görevsizliğe ilişkin hükmün davacı vekilince istinafı üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, davalı … tarafından kasko sigortası yapılan sigortalı aracı ile, davalı …’ın ruhsat sahibi bulunduğu … oteli önüne geldiği, otel otaparkında yer olmadığı için aracını otelin önüne park ettiği ve aracın anahtarını valelik görevi yapan şahsa teslim ettiği, ertesi gün görevli personelden aracının anahtarını istediği, otel görevlisinin anahtarı bulamadığı, yapılan araştırmada aracın da bulunmadığından bahisle, aracın çalınması nedeniyle oluşan zararının davalılardan müteselsilen tazminini talep etmiştir.
CEVAPLAR:1-Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesi ile, aracın anahtarı ile çalınmış olduğundan talep olunan hasar bedelinin sigorta teminatı dışında olduğundan bahisle davanın reddini talep etmiştir.
2-Davalı … vekili cevap dilekçesi ile davacının anahtarını otel yetkililerine teslim etmediği, aracın otelin sorumluluk alanı dışına bırakıldığı, olayın davacının kusurundan kaynaklandığından bahisle davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, davanın davalı …yönünden görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine, dosyanın kararın kesinleşmesi ve talep halinde görevli İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, davanın davalı … yönünden haksız fiile dayalı talep olarak nitelendirilerek görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine, dosyanın kararın kesinleşmesi ve talep halinde görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiş olan konulardan doğan davaların mutlak ticari dava olduğunu, tarafların tacir olması gerekmediği gibi kişilerin ticari işletmesi ile ilgili olma şartının da olmadığını, davalı …Ş. ile arasındaki uyuşmazlığın kasko alacağına dayalı olup, Ticaret Kanununun sigorta bölümünde düzenlendiğini, diğer davalının ticari işletmesi … Otel ile ilgili olması sebebiyle ticari dava olduğunu TTK.’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait olduğunu belirterek,mahkemenin hukuka aykırı kararının kaldırılarak görevli Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Somut uyuşmazlık; davalı … şirketine kasko sigorta poliçesi ile sigortalı davacıya ait özel aracın, diğer davalıya ait otelin görevlisine teslim edildikten sonra çalınması nedeniyle uğranılan zararın, davalılardan müteselsilen tahsiline ilişkindir.
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un 3. maddesinin (l) bendinde tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan,…, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmış, 83. maddesinde de taraflardan birinin tükecinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.Davacı ile davalı … şirketi arasında düzenlenen kasko sigorta poliçesi tüketici işlemidir.Herne kadar,sigorta sözleşmesi TTK da düzenlense de ,davacının tüketici ve taraflar arasındaki işleminde tüketici işlemi olduğu,sigorta sözleşmelerinin TTK da düzenlenmesinin ,işlemin tüketici işlemi olmasını ve davanın Tüketici Mahkemesinde görülmesini engellemeyeceği açık olup,mahkemenin,davalı … şirketi yönünden Tüketici Mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin tesbiti yasal düzenlemelere uygundur.
Davacının aracını Davalı …’ın işlettiği otel çalışanı valeye teslimi ile davacı ile davalı otel işleticisi tacir arasında TBK 561 ve devamında düzenlenen saklama(vedia) sözleşmesi kurulmuştur. Davacı tüketici ile davalı otel sahibi arasındaki uyuşmazlık,saklama sözleşmesinden kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkin olduğundan mahkemenin haksız fiilden kaynaklı uyuşmazlık nitelemesi yerinde olmayıp,davalı … yönünden,Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna yönelik hükmünde,hukuka uyarlılık bulunmamaktadır. Her iki davalı yönünden de,Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek,davanın göreve yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerekmektedir. Öte yandan aynı olay sebebi ile birlikte açılan ve yürütülen yargılamada,HMK.nun 167 maddesi gereği bir tefrik kararı verilmeksizin ayrı ayrı mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi de hükmün kaldırılmasına karar verilmesini gerektirmektedir.Davacı vekilinin Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu yolunda ki istinaf sebebleri yerinde değil ise de ;görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan re’sen incelenmek suretiyle görevli mahkemenin belirlenmesi gerektiğinden ; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, hükmün kaldırılmasına dosyanın Tüketici Mahkemesine gönderilmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye iadesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/636 Esas 2017/600 Karar sayılı ve 17/06/2015 tarihli hükmünün HMK.’nun 353(1)a-3 gereği KALDIRILMASINA;
“Görevli mahkemeye gönderilmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye İADESİNE”
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 35,90- TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nun 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 13/09/2018