Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/791 E. 2020/41 K. 16.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/791
KARAR NO : 2020/41
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/04/2017
NUMARASI : 2014/911 Esas 2017/312 Karar
DAVA : Alacak (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 16/01/2020
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirkete ait … plakalı aracın davalı …’ın kullanımında olduğunu; müvekkili şirkette müdürlük görevinde bulunduğu ve ortaklık sıfatına haiz olması nedeniyle kullanım bedelleri ile masraflarının ödenmeyeceğinin bildirildiğini, ihtara rağmen aracın bedelsiz ve haksız olarak kullanılmaya devam ettiğini, araca ait yakıt ödemeleri, teknik bakım ve servis hizmetinin davalı şirket tarafından karşılandığını, şirket ortak veya müdürlerinin kullanımına bila bedel araç tahsisine ilişkin bir şirket kararı olmadığı gibi buna ilişkin herhangi bir geleneğin de bulunmadığını, müvekkilinin maliki olduğu aracı kullanamadığını ve aracın değer kaybına uğradığını, bu nedenlerle haksız el atmasının önlenmesine,aracın 2012 yılından bu yana davalı tarafından haksız kullanımı nedeniyle, davalının kullanım tarihinden itibaren kilometre aşım bedelinin hesaplanmasına, fazlaya ilişkin talep ve dava … saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000-TL kilometre aşım bedeli ve 2014 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs aylarına ilişkin haksız kullanım için 2.000-TL ecrimisil bedeli olmak üzere toplam 3.000-TL’nin yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 03/05/2016 tarihli ıslah dilekçesinde; bilirkişi raporuna göre müvekkili şirketin davalılardan, davaya konu aracın yıpranma ve kullanımı sonucu yaptırılan bakım ve onarım bedeli olarak 5.190,51-TL’nin talep edilebileceğini, bunun birlikte haksız kullanımın söz konusu olmadığından bu talebin mümkün olmayacağının belirtildiğini, 26/04/2016 tarihli duruşmada verilen 4 nolu ara karar gereği davanın ıslahı ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; müvekkili şirkete ait … plakalı aracın kullandığı 29/12/2012 tarihinden 31/12/2014 tarihine kadar geçen sürede yapılan ve aracın kullanımından kaynaklı yıpranması nedeniyle tüm bakım, onarım giderleri toplamı olan 5.190,51-TL masrafın haksız ve hukuka aykırı olarak ödenmemesi nedeniyle ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, davalılardan …’ın davacı şirketten ayrılması nedeni ile derhal teslim etmesi gereken aracı 3 gün boyunca haksız olarak kullanımına devam edildiğinden, şimdilik 2.000-TL haksız kullanım bedelinin davalılardan 23/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davanın müvekkili … A.Ş. yönünden husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davacı taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, davalı … tarafından kullanılan davacı şirkete ait aracın; davalıya tahsis edilmek üzere şirketçe satın alındığını ve 2008 yılından beri davalı … tarafından kullanıldığını;adı geçen davalının davacı şirketin yöneticisi olduğunu ,diğer ortakları ve şirket yöneticilerinin de aynı şekilde araç kullandığını; davalı tarafından aracın haksız kullanılmadığını, bu nedenlerle haksız davanın reddine; karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davaya konu … plakalı aracın davacı tarafından 23/01/2015 tarihinde “Araç Teslim Protokolü” ile teslim alındığı; protokol üzerinde aracın teslim tarihindeki halihazır durumuna ilişkin (kilometre, kaza, eksik aksesuar, vb.) herhangi bir tespitin bulunmadığı; davacı şirkete ait aracın teslimi sırasında düzenlenen tutanakta kullanım bedeli vs. masraflara ilişkin bir kaydın bulunmadığı; bu kapsamda, itirazi kayıt konulmadan aracın teslim alındığını; davacı şirketin ortağı ve yetkilisinin şirkete ait araç için kullanım bedeli ödemesinin hayatın olağan akışına uygun bir durum olmadığı; TMK.m.6 uyarınca, bu konudaki ispat yükünün davacı üzerinde bulunduğunu; dosya kapsamında, mevcut davacı şirket araç kullanım yönergesinde de kullanım bedeline ilişkin bir veri bulunmadığı gibi, davalı ortağın şirket aracını kişisel araç gibi kullanma yetkisine sahip olduğunun vurgulandığı; ilgili yönergede şirketin, diğer ortakları bakımından da benzer bir hususun söz konusu olduğu; 23/01/2015 tarihli araç teslim protokolünün teslim alan … imzasının altında ayrıca el yazısı ile 26/01/2015 tarihli şerh düşüldüğü; bu şerhe, davalı … tarafından ilgili tarihe onay verildiğine ilişkin herhangi bir ibarenin de bulunmadığı; davacının sonradan el ile yazılmış bulunan ilgili tarihi ispata yönelik herhangi bir delil ikame etmediğinden davalının savunması doğrultusunda aracın tesliminin 23/01/2015 tarihinde yapıldığı; buna göre, davalının aracı zamanında şirkete teslim ettiği; bu itibarla da araç tesliminde bir gecikmede bulunmadığı; ayrıca, TMK.m.6 ve HMK.m.200 dikkate alınarak, davalı şirketin, diğer davalının kullanımındaki araç nedeniyle dava konusu talepler kapsamında, davacıya karşı borcunun kaynağı [sözleşme, haksız fiil, sebepsiz zenginleşme veya vekaletsiz iş görme] da ispat edilemediği; bir dönem, davalı … adına davalı şirket tarafından ödemede bulunulması davalı şirketin, davacıya karşı yükümlülük altına girmesine neden olacak borç/sorumluluk ilişkisi de doğurmayacağı; bu nedenlerle, davacı tarafından davalılar aleyhine açılan işbu davanın sübut bulmadığından reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; mahkeme kararının objektiflikten uzak, Borçlar Hukukunun ve Ticaret Hukukunun ilkelerine aykırı olduğunu, 2012 yılından itibaren, mülkiyeti müvekkili şirkete ait olan; aracın teslim edildiği 2015 yılına kadar aracın kullanımının davalı … tarafından gerçekleştirildiğini, aracın bütün masraflarının diğer davalı şirkete fatura edildiğini, davalının cevap dilekçesinde müvekkil şirketten dava konusu araca ilişkin sarf ve maliyetleri kapsar faturaları almadığı veya bu faturalara itiraz ettiğine dair bir iddia ve belge sunamadığını,aksine belli bir dönem davalı şirket tarafından doğrudan ödemelerin yapıldığından bahisle zımni ikrarda bulunduğunu, davanın taraflarının tacir olup dava konusu işin ve düzenlenen faturaların ticari iş kapsamında bulunduğunu, faturaların vergi dairesine yapılacak bildirimlere esas olduğunu ve ticari defterlere işlenmiş olmakla yazılı delil halini aldığını, taraflar arasındaki akdi bir ilişki olmasada, rızaen oluşmuş ve karşılıklı mutabakatla süre gelmiş fiili bir durum bulunduğunu, bu durumun sonucunun da rızai bir sözleşme oluşturduğunu, aracın teslim tarihi bakımından kök rapor ile ek rapor arasındaki çelişkinin giderilmediğini, bu nedenlerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava Ltd Şti ortağı ve yöneticisine tahsis edilen aracın haksız kullanım bedelinin ve araç bakım onarım bedelinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir. Davacı şirketin 2008 yılında aldığı … plakalı aracı şirket ortağı ve yöneticisi davalı …’nın kullanımına bıraktığı ve davalının 23/01/2015 tarihinde davacı şirkette mevcut hisselerinin tamamını devrettiği ve şirket ortaklığı ile şirket yöneticiliğinden çıktığı hususu ihtilafsızdır. Davacı; davalı …’ın 23.01.2015 tarihinde şirket hisselerinin devretmesine rağmen kullanımına tahsis edilen … plakalı aracı haksız olarak kullanmaya devam ettiği ve davalı şirket ile bakım ve onarım masraflarını ödemek üzere mutabakat bulunduğunu ileri sürerek aracın 2014 yılı masraflarını ödemesi talep edilmektedir. 23.01.2015 tarihli aracın teslimine ilişkin ve aracın 21.01.2015 tarihine kadar kullanıldığı belirtilerek herhangi bir ihtirazi kayıt konulmadan imzalanan protokoldeki imzaların altına 26.01. 2015 tarihi yazılmış ise de bu şerhdeki tarihe davalı …’nın onay verdiğine ilişkin herhangi bir emare bulunmadığı gibi sonradan elle yazılması mümkün olan tarihin ispatına elverişşli herhangi bir delilde sunulmamıştır.Davacı davaya konu aracın 26.01.2015 tarihinde teslim edildiği hususunu dosya kapsamında delillerle usulüne uygun olarak ispatlayamamıştır.Buna göre davacının davaya konu aracı şirket ortaklığı ve yöneticiliği sona erdikten sonra kullanmadığı ve haksız kullanımın bulunmadığının kabulü gerekmiştir . İlk derece mahkemesinin haksız kullanım bulunmadığına yönelik tesbitinde isabetsizlik görülmemiştir. Davacı ile davalılar arasında davacı adına kayıtlı ve davacı şirketin yöneticisine tahsis edilen aracın tamir bakım ve vergilerinin ödenmesi konusunda yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır.Davaya konu aracın masrafları için 31.12.2008-29.12.2012 tarihleri arasında davalı şirketin herhangi bir ödemesi bulunmamaktadır. 29.12.2012 tarihinden sonra ise davalı şirket davaya konu aracın Motorlu Taşıtlar Vergisi de dahil olmak üzere bakımından kaynaklı bir kısım yansıtma faturalarını ödediği bilirkişi incelemesinden anlaşılmaktadır.Ancak davacı tarafından … plakalı araç için düzenlenen 31.01.2014 tarihli 795730 nolu 5.190,51 -TL bedelli “Zorunlu Trafik Poliçesi ,Kasko Poliçesi,Motorlu Taşıtlar Vergisi 1. Taksit açıklamalı” yansıtma faturasını davalı şirket iade ederek ödememiştir. Davalı şirketin arada yazılı şözleşme bulunmaksızın araç için daha evvel rızaen yaptığı ödeme , davacıya karşı sonraki dönemler içinde yapılan masrafları ödeneceğinin taahhüdü anlamında yorumlanamayacak, davalı şirketin yükümlülük altına girmesine de yol açmayacaktır.Dava tarihine kadar , çok uzun süreli kullanım nedeniyle davacı şirket yöneticisine tahsis edildiği ve şirket yöneticisinin kullandığı araçların masraflarından da şirketin sorumlu olduğunun kabulü gerekmektedir.Aracın bakım ve tamir masraflarından davalıların sorumluğu bulunmadığının kabulü gerektiğinden mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle istinaf sebepleri yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 54,40- TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 31,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 23,- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/01/2020