Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/779 E. 2019/378 K. 18.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/779
KARAR NO : 2019/378
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/02/2018
NUMARASI : 2017/64 Esas 2018/166 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/03/2019
Davanın kabulüne ilişkin hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili; müvekkilinin, mal alışverişinden kaynaklanan 11.118,39- TL alacağının tahsili için Bursa … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine başlandığını, borçlunun yetki itirazı nedeniyle dosyanın Bakırköy … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına kaydının yapıldığını, alacağa konu faturaların defterlerinde mevcut olduğunu, davalının takibe haksız olarak itiraz ederek takibin durdurulmasına sebep olduğunu, davalı tarafça, müvekkili tarafından düzenlenen faturaya itiraz edilmediği, T.T.K’nun 23. Maddesi gereğince bir faturayı alan kimse aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde münderecatı hakkında bir itirazda bulunmamışsa münderecatını kabul etmiş sayılacağını, davalı tarafın bu aşamadan sonra takibe itiraz etmesinin haksız ve kötü niyetli olduğunu itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya T.K. 35’e göre tebligat yapıldığı, süresinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece,davacı yanın dava dosyasına sunmuş olduğu fatura ve irsaliye evraklarının altında teslim alan imzasının bulunduğu, buna göre söz konusu faturaların davalıya teslim edildiği davalı tarafça da kabul edildiği anlaşılmış olup, davanın ispat edildiği gerekçesiyle itirazın iptali ile takibin aynen devamına ve asıl alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatı hükmedilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili ; yargılamada yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, savunma hakkının kısıtlandığını, isticvap davetiyesine karşı davalı şirket yetkilisinin mazeretini sunduğunu, mazeretin kabul edilmesine rağmen, yeniden kendisine tebligat yapılması gerekirken 3 gün gibi kısa bir süre sonra yeni duruşma günü tayin edildiğini, sorumluluğun vekile yüklenmesinin usul ve yasada yerinin bulunmadığını, salt fatura düzenlenmesinin adına fatura düzenlenen kişiyi, fatura düzenleyene karşı borçlu duruma düşürmeyeceğini, davalı tarafından cevap verilmediğinden takibe konu fatura ve faturalardaki imzalar inkar edilmiş sayılmasına rağmen bu hususta imza incelemesi, fatura ilişkisinin gerçek olup olmadığı, faturanın tek taraflı tanzim edilebileceği gerçeğinin göz ardı edilerek kabul kararı verilmesinin hatalı olduğunu belirterek; kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, cari hesap ekstresine dayalı alacağa ilişkin takipte İİK nun 67. maddesi gereği açılan itirazın iptali davasıdır.Davalı yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını HMK 128 madde gereği inkar ettiği varsayılmıştır .Mahkemece;tarafların defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davalı tarafça usulüne uygun tebliğ edilen ihtarata rağmen ticari defterlerini sunmayarak ibrazdan kaçınmıştır. Davacı tarafın defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda alınan bilirkişi raporuna göre, davacının takip tarihi itibariyle lehine delil niteliğinde bulunan defter ve kayıtları kapsamında,davacı tarafından düzenlenen faturaların(7 adet) defterlerinde kayıtlı olduğu, 5000-TLnin üzerindekilerin BS formu ile vergi dairesine bildirildiği, davalı tarafça faturalara ilişkin kısmi ödemeler yapıldığı, faturaların irsaliyeli olup altlarında teslim alan imzalarının bulunduğu ,davacının takip tarihi itibariyle davalıdan icra takibinde talep edilen miktar olan 11.118,39- TL alacağının bulunduğu belirlenmiştir. İmzalı irsaliyeli faturaların bulunduğu tesbitini içeren bilirkişi raporu davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı tarafça yasal süresi içerisinde teslim alan imzalarına ilişkin herhangi bir itirazda bulunulmamış, mahkemece HMK 169 maddesine uygun olarak mal tesliminin yapılıp yapılmadığı ve irsaliyeli faturalar altındaki imzalara ilişkin davalı şirket yetkilisine isticvap davetiyesi çıkarılmış, şirket yetkilisinin avukatı marifetiyle sunduğu rapora dayalı mazeret kabul edilerek davalı vekiline müvekkilini hazır etmesi için bir sonraki celseye kadar süre verilmiş, bir sonraki celseye davalı şirket yetkilisi ve davalı vekili katılmamıştır. Tüm dosya kapsamına göre, dava dilekçesi ve ekleri davalı tarafın ticaret sicil kaydında bulunan adresine, adresten taşınması ve yeni adresini bildirmemesi nedeniyle TK 35. maddesine göre usulüne uygun tebliğ edilmiş, bundan sonraki tebligatlarda bu şekilde tebliğ edilerek davalıya savunma hakkı tanındığından davalının bu yöndeki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.Davalı taraf teslim alan imzaları taşıyan irsaliyeli faturalar kapsamında davacı tarafın davalıdan alacaklı olduğu tesbitini içeren bilirkişi raporuna süresinde açık olarak itiraz etmediği ve davalı vekilinin de katıldığı duruşmada bu yönde bir itirazı bulunmadığından,taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamda mal tesliminin ispatlandığı, usulüne uygun tebliğ edilen isticvap davetiyesine rağmen duruşmaya gelip beyanda bulunmadığı ve davacı tarafa kısmi ödemeler yaptığı hususu gözetildiğinde, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan takip talebinde belirtilen miktar kadar alacaklı olduğu anlaşılmaktadır. İtirazın iptaline ve davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin hükümde bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 759,49- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 189,97- TL harcın mahsubu ile bakiye 569,52- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, davacı gider avansından karşılanan 14,35- TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/03/2019