Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/775 E. 2018/782 K. 28.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/775
KARAR NO : 2018/782
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/02/2018 Tarihli Ara Karar
NUMARASI : 2018/132 Esas
TALEP : İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/06/2018
Kayyım atanmasına ilişkin ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin 26/02/2018 tarihli ara kararın davacılar vekilince istinafı üzerine rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEN:Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların ve davalının 3 kurucu ortak olarak 07/04/2017 tarihinde …AŞ’ni ticaret siciline tescil ettirerek spor malzemeleri pazarlaması konusunda şirket kurduklarını,müvekkillerinin davalının bu eylemlerinden zarara uğradığını beyanla öncelikle … AŞ’ne tedbir niteliğinde şirket yönetimi için kayyım atanmasına, şirketin bugüne kadar ki kar payı ile toplam sermaye payının gerçek değerleri üzerinden tespitine, müvekkillerinin ortaklıktan ayrılmasına müsaade edilmesine, müvekkillerinin her birinini hissesine ayrı ayrı tekabül eden şimdilik 20.000-‘er TL kar payının ödenmesine, çıkma akçesi olarak şimdilik 20.000-‘er TL sermaye payının gerçek değeri üzerinden ayrılma payı olarak ticari faizi ile birlikte müvekkillerine ödenmesine, davalının kötü yönetimi sonucu müvekkillerinin uğramış olduğu zararlar bakımından her bir müvekkili için şimdilik 20.000-er TL ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ALEYHİNE İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDİLEN:Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan dilekçesinde; davacıların yabancı olduklarını teminat yatırmak zorunda olduklarını, davacıların kötüniyetli olduklarını kendilerine duyulan güveni kötüye kullandıklarını, gönderilen paralarla makine ve sair mallar alındığını, 700.000-TL değerindeki kumaş,makine vs malları davacıların kaçırdıklarını, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi, davacılar vekilince dosyaya sunulu bulunan şirketin ticaret sicil kayıtları, ödeme dekontları, Arapça olarak hazırlanmış fatura örneklerinin tedbirin verilmesi için yeterli olmadığı belirtilerek ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili, kayyım atanmasına ilişkin talebin ret edilmesinin hatalı olduğunu, zira müvekkillerinin Suudi Arabistan vatandaşı olduğunu işlerin ters gitmesi üzerine şirket merkezine gittiklerini ve taahhüt edilen üretimlerin yapılmadığını tespit ettiklerini, işçilere de kendilerine beyan edilen miktarın altında ücret ödendiğini, gönderilen paraların alacaklılara ödenmediğini, şirketin kötü yönetildiğini, ürünlerin hatalı üretildiğini, davalının şirketten ayrılmadan önce hileli olarak şirketi borçlandırma amacı güttüğünü, zira …. Şti.’ye 6.11.2017 düzenleme tarihli 594.000-TL tutarlı senet verildiğini bu senedin takibe konulduğunu senedin gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğini,şirketin sermayesi ve üretim kapasitesinin bu miktarda bir işlem için uygun olmadığını, senedin muvazaalı olduğunu, belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir talebinin kabulünü talep etmiştir.
GEREKÇE:Davanın yasal dayanağı;TTK nun 531.maddesi olup fesih davası açıldığında alınacak tedbir bakımından bir düzenleme öngörülmemiştir.Davacı taraf kayyım atanması gerekçesi olarak davalı şirket ortağının hileli işlemlerini sebeb olarak göstermiş ise de talebinin denetim veya yönetim kayyımı olduğu hususu açıklanmamıştır.
Anonim Şirketler TTK nun 365.maddesi uyarınca Yönetim Kurulu tarafından yönetilir ve temsil olunurlar .Şirkette organ boşluğu bulunduğu iddiası yoktur.Anonim şirketlerde yönetim kurulunun yönetim yetkisinin mahkemelerce kaldırılacağına veya sınırlandırılacağına ilişkin yasal düzenleme yoktur.Yönetim Kurulunun görevden alınması ,seçilmesi TTK nn 408(2)-b gereği şirketin genel kuruluna tanınmış bir yetkidir.Yönetim Kayyımı atanması istemi aynı zamanda YK nun yönetim yetkisinin kaldırılması anlamına geldiğinden yasal olmadığından bu yolda ki talep dinlenemez.
Davacının talebi denetim kayyımı ise;HMK 390/3 maddesi gereğince tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat zorundadır. Elde ki dava da ;henüz dilekçe teatisi aşamasında bulunulduğu HMK 389.vd. maddelerinde aranan yaklaşık ispat şartı yerine getirilmediği, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinin hiç birinin somut olayda gerçekleşmediği, talep sahibi davacının, hakkını tehdit eden yakın bir tehlike nedeniyle ivedi bir koruma ihtiyacı içinde bulunmadığı anlaşılmakla; ilk derece mahkemesinin şirketin feshi davasında tedbiren şirkete kayyım tayini isteminin reddi kararına karşı ileri sürülen istinaf sebebleri yerinde olmadığından başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 28/06/2018