Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/764 E. 2018/769 K. 26.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/764
KARAR NO : 2018/769
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/10/2017
NUMARASI : 2017/756 Esas 2017/1136 Karar
DAVA : Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/06/2018
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; ihyası istenen …. Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin TTK.nun Geçici 7.maddesi kapsamında Ticaret Sicil’inden 19/10/2015 tarihinde re’sen silindiğini, şirketin halen devam eden dava dosyası bulunduğunu, Bakırköy 1.İş Mahkemesinin 2017/36 esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını, anılan mahkemece ihya davası açmak amacıyla kendilerine 1 aylık kesin süre verildiğini belirterek …..Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin ihyasına ve şirkete tasfiye memuru tayinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; yapılan iş ve işlemlerin yasaya uygun olduğunu, gerekli ihtar ve tebligatların yapıldığını, müvekkilinin mahkeme kararı olmadan bir şirketi sicile tescil etmesinin mümkün olmadığını, davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, şirketin 23.03.2014 tarihinde geçici 7. madde uyarınca resen ticaret sicil kaydının silindiği, davacı tarafça ihyası talep edilen şirketin taraf olduğu dava dosyalarının kesinleşmediği, böylece davacının taraf olduğu davalar var iken şirketin ticaret sicil kaydının silinmesi 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesine aykırı olup, yapılacak tasfiye işlemi de yasaya uygun olmayacağından mahkemece sadece ihya kararı vermekle yetinmek gerekirken tasfiye memuru da atamanın doğru olmayacağı gerekçesiyle davacı yanın ihya talebinin kabulüne, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …. sicil nosunda kayıtlı iken 09/10/2015 tarihinde TTK Geçici 7. maddesi uyarınca sicilden resen terkin edilen …..Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin Bakırköy 1. İş Mahkemesinin 2017/36 esas sayılı dosyada devam eden yargılama ile sınırlı olarak ihyasına, Ticaret Siciline tesciline, kararın ticaret sicilinde tescil ve ilanına, davacı yanın tasfiye memuru tayini talebinin reddine, davalı sicil müdürlüğü yasal hasım durumunda olup, davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılarak lehine vekalet ücreti takdir edilmemesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; müvekkilinin şirketten alacağı olduğu ve Bakırköy 1.İş Mahkemesi 2017/36 esas sayılı dosya nezdinde yargılama devam ettiği için tasfiye memuru atanmamasının alacağın tahsilini imkansız hale getireceğini belirterek tasfiye memuru atanmasına, ayrıca HMK 326.maddesi uyarınca aleyhine hüküm verilen tarafın yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olduğunu, bu sebeple lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti tesisine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Davacı tarafından ihyası talep edilen şirketin TTK nun geçici 7.madde uyarınca sicilden re’sen terkin olunduğu ,terkinden evvel şirket tasfiye halinde olmadığı gibi terkin işleminin kaldırılması ile şirket terkinden evvel ki hukuki durumuna geri döneceğinden tasfiye memuru atanması gerektiği yolunda ki istinaf sebebi yerinde bulunmamaktadır.(Yargıtay 11.HD nin 2016/10731 esas-2016-9622 karar sayılı ilamı aynı yoldadır.)6102 sayılı TTK geçici 7.maddenin 4-a)bendinde ticaret sicil müdürlüğünce kapsam dahilinde ki şirketin ticaret sicilinde kayıtlı son adreslerine ve şirketi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı ,ayrıca ihtarın ilan edilmek üzere ticaret sicili gazetesi müdürlüğüne yollanacağı”yazılıdır. Ticaret Sicilinin terkin işlemi yapılmadan evvel şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilere veya şirket tüzel kişiliğine ihtar yolladığı hususu ispatlanamamıştır. “Sayın İlgili” başlıklı yazının şirket yetkilisi mi ,şirket tüzel kişiliğini mi muhatap aldığı hususu anlaşılamamaktadır.Buna göre terkin işleminin kanuna uygun şekilde yapıldığı belirlenememiştir. HMK 326.(1) maddesinde ; Kanunda yazılı haller dışında ,yargılama giderleri davada haksız çıkan taraftan alınmasına karar verilir. Buna göre dava da haksız çıkan davalı aleyhine yargılama giderine hükmetmek gerekmektedir. Yargı gideri ve vekalet ücreti takdir edilmemesi yönünde ki davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülerek Ticaret Sicil Müdürlüğünün resen terkin işlemi anılan yasaya uygun olmadığından, İlk Derece Mahkemesince verilen kararda yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve vekalet ücreti takdir edilmemesi yerinde görülmemiş hüküm bu yönüyle kaldırılarak davacı yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE; İstanbul Anadolu 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/10/2017 Tarih 2017/756 Esas 2017/1136 Karar sayılı hükmün yargılama giderine ilişkin 3 nolu bendinin HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Yerine; 1.980- TL maktu vekalet ücretinin ve davacı tarafından yapılan 136,60-TL yargı giderinin (tebligat ve posta giderinden ibaret )davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,”yazılmasına. Tasfiye memuru atanmasına ilişkin kısma yönelik istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 362/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 26/06/2018