Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/730 E. 2019/228 K. 21.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/730
KARAR NO : 2019/228
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/01/2018
NUMARASI : 2016/352 E.- 2018/48 K.
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/02/2019
Davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA:Davacı vekili, müvekkili nezdinde Nakliyat Abonman Blok Sigorta Sözleşmesi ile sigortalı olan dava dışı … A.Ş.’nin yurtiçindeki muhtelif bayi ve servislere gönderilmek üzere sevk edilen yedek parça emtiasının nakliye sırasında hasarlandığını, hasar sebebiyle müvekkilinin sigortalısına 15/07/2014 tarihinde 4.554,10-TL ödeme yaptığını ve sigortalısının haklarına halef olduğunu, %20 poliçe marjı hariç tutulmak suretiyle 3.795,08-TL hasar bedelinin davalı taşıma şirketi ile onun sigortacısı konumundaki davalı … şirketinden rücuen tazmininin gerektiğini, davalılara gönderilen rücu yazılarına rağmen ödeme yapılmadığını, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalıların haksız itirazları ile durduğunu ileri sürerek 3.795,08-TL asıl alacağa ve onun işlemiş faizine yönelik itirazların iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir
CEVAP:Davalı …. vekili, müvekkili nezdinde davalı sigortalı … A.Ş. lehine Taşıyıcı Mali Sorumluluk Poliçeleri düzenlendiğini, davacının rücu başvurusuna konu hasarlar bakımından davacıdan hasar belgeleri istenmiş olmasına rağmen sunulmadığını, davacı tarafından sunulan sözde hasar tespit tutanaklarında ise müvekkili sigortalısının imzasının ve onayının bulunmadığını, ayrıca okunaklı olmayan bir kısım hasar bildirim formlarının ise kimler tarafından imzalandığının belli olmadığını, dolayısıyla davalıların sorumluluğunu gerektiren bir hasar bulunmadığını, kaldı ki davacının kendi poliçelerinin süresi ve teminatı kapsamında olmayan lütuf ödemeleri yaptığını, ayrıca müvekkilinin TTK ve/veya CMR gereği sınırlı sorumluluğunun olduğunu savunarak davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı …. vekili, hasar tespit tutanaklarının bir kısmında müvekkili şirketin onayının olmadığını, onaylı olanların ise okunaklı olmadığını, emtianın imhası nedeniyle tekrar tespitin de mümkün olmadığını, kaldı ki müvekkili sorumluluğunun sınırlı bir sorumluluk olduğunu savunarak davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, ekspertiz raporuna göre nakliye firmasınca yedek parçaların alıcılara hasarlı olarak teslim edildiği ve bu parçaların nakliyat esnasında hasarlandığı, ancak eksper raporunda geçen firma yetkililerinin beyanları dosyada mevcut olmadığı gibi bu beyanlara itibar edilmesinin de mümkün olmadığı, ayrıca tutanaklarda belirtilen yedek parçanın hangi taşıma sonucunda tesliminin yapıldığı hususu belli olmadığı gibi ürüne ait ayrıntılı ve açıklayıcı bilginin de yer almadığı, çoğu tutanakta hasarın açık tarifinin dahi bulunmadığı, yedek parçaların taşıma sırasında hasarlandığını gösteren bir delil bulunmadığı, fatura ve iade faturalarına ilişkin dosyada taşıma irsaliyesinin bulunmadığı, ancak iade faturaları incelendiğinde genellikle bir parçanın iade faturasına konu olduğu, bir kısım hasar tespit tutanaklarının ise imzasız olduğu, taşınan yedek parçaların eksper raporunda da belirtildiği gibi ambalajlı olması nedeni ile davalı taşıyıcının ürünlerin yükleme sırasında hasarlı olup olmadığını kontrol etme imkanı bulunmadığı, ancak bazı tutanaklarda “koli sağlam, içinden çıkan parça hasarlı” kutucuğunun işaretli olduğu, ancak sağlam kolideki parçanın ne şekilde hasarlandığının belirsiz olduğu, dolayısıyla hasarın taşıma sırasında ve taşıyıcının sorumluluğunda meydana geldiği ve usulüne uygun olarak hasar bildiriminin yapıldığı hususlarının ispatlanamadığı, davalı taşıyıcının ve onun sigortalısının iddia olunan hasardan dolayı sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-Bilirkişi raporuna itirazlarının karşılanması yönünden dosyada bir inceleme yaptırılmadığını, ek rapor taleplerinin gerekçesiz olarak reddedildiğini, 2-Taşımaya konu emtiaların teslimden sonra hasarlı olduğunun fark edildiğini ve taşıma işini gerçekleştiren şoförlerin imzası ile (ki bunlar … çalışanı ve/veya alt taşıyıcılarıdır) bir tutanak ile imza altına alındığını, bu tutanak ile davalı …, uhdesinde taşınan emtiaların taşıma sırasında hasarlandığını kabul ettiğini, dosyada taşıyıcının çalışanları ve/veya alt taşıyıcılarının tutanak ile kayıt altına aldığı bir hasar tespit tutanağı olmasına rağmen, Mahkemenin hasarın taşıma sırasında gerçekleşmediğine kanaat getirmesinin isabetsiz olduğunu, davalı tarafın bu tutanakları inkâr etmediğini, imzanın kendisine veya çalışanlarına ait olduğunu inkâr etmediğini, taşıma işini üstlendiğini inkâr etmediğini, dolayısıyla hasarın davalının sorumluluğunda gerçekleştiğine ilişkin bir karineyi ortaya konulduğunu,3-gerekçeli kararda, dosyadaki bazı hasar tutanaklarının imza içermediğini, eksik olduğunu belirtmişse de bunların hangi tarihli tutanaklar olduğunu belirtmediğini, dosyada bulunan hasar tutanaklarında dava konusu hasarlanan malzeme detayının yazmadığı veya açıklamasının eksik yapıldığının belirtildiğini, ancak hasarla ilgili bütün tutanaklar taşıyanın çalışanları tarafından imzalı olup, hasarlanan emtialar ilgili faturalar ile eşleştirildiğini referans numaraları yazıldığını yani tutanak ile hasarlı parçanın gerekli nitelendirilmesinin yapıldığını, hasarlanmaya ilişkin bir takım tutanakların davayı ispata elverişli olmadığını belirtmişse de, Mahkemenin bu tutanakları somutlaştırması, hasarın davalı sorumluluğunda gerçekleştiğini ispatlar tutanaklar yönünden davanın kabulüne karar vermesi gerekirken, dosyada bu yönden bu inceleme yapılmadan eksik inceleme sonucu bir karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, Nakliyat Abonman Blok Poliçesi kapsamında sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen hasar bedelinin, davalı taşıyan ile onun sigortacısından rücuen tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vâki itirazların iptali istemine ilişkindir. Dava dışı sigortalının yurtiçindeki muhtelif bayi ve servislerine gönderilecek yedek parça emtiasının taşıma işini davalı ….’nin gerçekleştirdiği ve bu taşıma işinin diğer davalı … şirketi nezdinde sigortalandığı tarafların kabulündedir. Uyuşmazlık, sigortalı emtia hasarının taşıma sırasında meydana gelip gelmediği noktasında toplanmaktadır. TTK’nun 875.maddesi “ (1) Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. (2) Zararın oluşmasına, gönderenin veya gönderilenin bir davranışı ya da eşyanın özel bir ayıbı sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde, bu olguların ne ölçüde etkili olduğu dikkate alınır.” hükmünü haizdir.Öte yandan dava dışı sigortalı ile davalı …. arasında akdedilen Nakliye Sözleşmesinin “Zarar ve Ziyanlar Konusundaki Sorumluluk-Tazminat” başlıklı 7.madddesi “Gefco yüklenen kolilerin sayısından ve iyi durumda olmalarından sorumludur. Kendisinin bu sorumluluğu … mağazasında yük teslim formunun imzalanmasından itibaren başlar ve konuyla ilgili hiçbir şerhde bulunmayıp kaşelerini basan alıcılara teslimata kadar devam eder. … Alıcı tarafından gerektiği şekilde tespit edilen hasar veya zarar meydana gelmesi halinde alıcı …’a şikayette bulunacaktır. Bunun üzerine … alıcı adına tanzim edilmiş satış faturalarını esas alarak ilgili parçalar için tespit edilen zarar kadar alıcıyı tazmin edecektir. Bu referans fatura ve yine tazminat talebi, zararın … tarafından kendisine tazmin edilmesini isteyen …’ın tazminat talebi için kanıt teşkil edecektir. …. kendi sigorta şirketi tarafından ekspertiz amacıyla bayiler nezdindeki bütün hasarlı malları masrafı kendisine ait olmak üzere toplama hakkını saklı tutar….” şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda, davacı tarafça bir kısım hasar tespit tutanakları sunulmuş ise de, davacı tarafça sunulan sevk irsaliyelerine göre emtiadaki hasarların alıcısı olan bayilere ve/veya servislere çekincesiz olarak teslim edildiği, nitekim hasarın emtianın gönderildiği bayi ve servislerde değil, daha sonra sigortalı … A.Ş. tarafından kullanıldığı anlaşılan davalı ….’ne ait depoda bulunduğu sırada tespit edildiği ve akabinde bu tutanakların düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafça söz konusu emtianın ne şekilde ve hangi nedenle davalı ….’ne ait depoya götürüldüğü, sigortalı ile … A.Ş. arasında taşıma sözleşmesi yanında depolama sözleşmesi de olup olmadığı hususlarına açıklık getirilmemiştir. Dolayısıyla emtianın alıcısına teslimi sırasında düzenlenen veya davalı taşıyanın hasarın taşıma esnasında meydana geldiği hususunda kabulünü içeren herhangi bir tutanak sunulmamış olup, bu durumda hasarın davalının taşıması esnasında meydana geldiğinin ispatlanamadığının kabulü gerekir. Kaldı ki tutanakların önemli bir bölümünde kolinin sağlam olduğu ancak içinden çıkan parçanın hasarlı olduğu belirtilmiş olup, oysa sözleşmeye göre davalı taşıyan kolilerin sayısından ve iyi durumda olmalarından sorumludur.O halde davacı tarafça emtiadaki hasarın davalıların sorumluluğunu gerektirdiği hususunun kanıtlanamadığı sonuç ve kanaatine varılmış olup, ilk derece mahkemesince davanın reddi yönünde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından ,davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 44,40-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 35,90- TL nin mahsubu ile bakiye 8,50- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 362(1).a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 21/02/2019