Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/712 E. 2020/148 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/712
KARAR NO : 2020/148
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
MAHKEMESİ : İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/11/2017
NUMARASI : 2015/634 Esas- 2017/993 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/02/2020
Davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacı vekili, davalıya satılıp teslim edilen mallara karşılık fatura düzenlendiğini, ancak davalının fatura bedelini ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkilinin davacıya takip konusu böyle bir borcu bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının ticari defterlerine göre davalıdan 12.960-TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerini sunmadığı, davacının fatura konusu malları davalıya teslim ettiğine dair bir belge ibraz edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-Davalının ihtarata rağmen defterlerini sunmaktan imtina ettiğini, dolayısıyla ibrazdan kaçınmış sayılacağını, 2-Davalı ihracat firması olduğundan faturanın defterlerinde kayıtlı olduğunu, hatta vergi iadesi olarak tahsil edildiğini,mahkeme ilgili vergi dairesine müzekkere yazmış olsa vergi iadesinin davalı tarafından alındığının sabit olacağını, 3-Dinlenen tanığın da mal teslimini doğruladığını belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.
GEREKÇE: Dava, faturadan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir. Kural olarak malın teslimini ispat külfeti davacı satıcıya ait olup, yasal delillerle desteklenmediği sürece fatura ve davacı defter kayıtları tek başına alacağın varlığını kanıtlamaz. Somut olayda davacının lehe delil vasfını haiz olan ticari defter kayıtlarına göre davacı alacaklı görünmekte ise de, davalı ticari defterlerini sunmamıştır. HMK 222/5 m. uyarınca bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurması, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak buna dayanmasına bağlı olup(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12/10/2016 tarihli 2014/11-1159 E., 2016/967 K. sayılı emsal kararı), davacı davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmadığından, davalının ticari defterlerini sunmamış olması aleyhine sonuç doğurmaz ve davacının faturaya konu malları davalıya teslim ettiğini yazılı delille ispatlaması gerekir. Ne var ki teslime ilişkin sunduğu sevk irsaliyesinin teslim alan kısmında davalı kaşe veya imzası bulunmamaktadır. Teslim hususunun salt tanık beyanı ile ispatı mümkün olmadığından ve davalı tarafça da muvafakat edilmediğinden, dosya kapsamında mevcut tanık beyanı dikkate alınmamıştır. Öte yandan davacı delil olarak tarafların ticari defterlerine, davalı ise kendi ticari defter ve kayıtlarına dayanmış olup, yargılama sırasında davacı davalının ihracat yapan bir firma olması nedeniyle faturanın mutlaka defterlerinde kayıtlı olduğunu ve vergi iadesi olarak tahsil edildiğini ileri sürmüş, istinaf başvurusunda davalının vergi kayıtlarının celbini talep etmiştir, bu nedenle Dairemizce dava konusu faturanın tarihi(13.03.2014) dikkate alınarak davalının bağlı olduğu vergi dairesine müzekkere yazılmış, 2014 yılı Mart ve Nisan aylarına ilişkin vergi kayıtları(BA formları) celp edilmiş ve incelendiğinde davalının 2014 yılı Mart döneminde davacıdan satın aldığı mala ilişkin dava konusu faturanın KDV’siz bedeli olan 12.000-TL’yi vergi olarak beyan ettiği görülmüştür. Bu durumda davacının takip konusu alacak iddiasını kanıtladığının kabulü gerekir. O halde ilk derece mahkemesince davanın kabulü gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353(1)b-2 gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 12.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/04/2018 tarihli 2015/634 Esas 2017/993 Karar sayılı hükmünün HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın KABULÜ ile; davalının İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki vâki itirazının İPTALİNE; takibin 12.960- TL asıl alacak üzerinden ve bu tutara takip tarihinden itibaren %10,50 ve değişen oranlarda avans faizi işletilmek suretiyle devamına, Alacak likit olmakla, 12.960-TL alacağın %20’si oranındaki 2.592-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,” İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 885,29- TL nispi harçtan 221,33- TL peşin nisbi harcın mahsubu ile bakiye 663,96- TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davacı tarafından ödenen 221,33- TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Davacı tarafından ödenen 31,80-TL ilk masraf, 600- TL bilirkişi ücreti ile 58- TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 689,80-yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı vekili için hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca takdir olunan 3.400- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine” İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 35,90- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, istinaf başvuru harcı olarak yatırılan 98,10- TL’nin hazineye irad kaydına, Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan toplam 46,50-TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 362(1).a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 06/02/2020