Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/707 E. 2019/1326 K. 24.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/707
KARAR NO : 2019/1326
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/03/2017
NUMARASI : 2014/1502 Esas 2017/137 Karar
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/10/2019
Davanın kabulüne ilişkin hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, taraflar arasında “Automatic Müşteri Sözleşmesi” imzalandığını,%5 iskontoyu yapmadığını davalıya 06/08/2014 tarihinde ihtarname keşide edildiğini, yerine getirilmeyen bu edimler nedeniyle müvekkilinin zarar gördüğünü, faturalar incelendiğinde bu husus açıkça ortaya çıkacağını, aradan geçen süre içinde davalı şirket ile irtibata geçildiğini ve eksikliğin giderilmesinin istendiğini, ancak edimlerin yerine getirmediğini beyanla, fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.219-TL’nin işleyecek reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davacı tarafça 21/03/2016 tarihli dilekçe ile taleplerini 1.257-TL artırmak suretiyle toplam 4.476-TL olarak ıslah edilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; sektörde fiyatlandırma konusunda EPDK talimatlarına uygun hareket etme zorunluluğu bulunduğunu, davacı ile sözleşme devam ederken EPDK tarafından dağıtım şirketlerinden kâr marjının düşürülmesinin istendiği ya da tavan fiyat uygulamasına gidildiğini, sözleşme ile %5 oranında iskonto uygulanmakta iken ilgili kurul talimatı nedeniyle 1.12.2011 tarihinden itibaren %3.5 oranına düşürülmek zorunda kaldıklarını, 20.03.2014 tarihinden itibaren %0,5 oranına düşürüldüğünü, yapılan düzenlemeleri uygulamak zorunda olduklarını, davacının akaryakıt alımına devam ettiği ve düzenlenen faturaları ödediğini, BK 78 md gereğince iade talep edemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gereği pompa satış fiyatının KDV’siz tutarından %5 iskonto yapılması yönündeki hükmü doğrultusunda fazla ödenen 4.476-TL’nin 11/08/2014 temerrüt tarihinden itibaren avans faizini geçmeksizin reeskont faizi işletilerek davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın hukuki açıdan gereği gibi değerlendirilmediğini, taraflar arasındaki davaya konu faturaların ve içeriklerinin kesinleştiğini ve bizzat davacı tarafça kabul edilerek ticari defterlerine aynen işlendiğini, bu faturalara ilişkin istirdat talebinin kabul edilemeyeceğini, faturaya yasal süresinde itiraz edilmemesi halinde fatura bedelinin kesinleşeceğini, bilirkişilerin görevini aşacak şekilde hukuki sonuca varılmasının hukuka aykırı olduğu gibi gerekçeli kararda bu konuda hiçbir değerlendirme yapılmadığını, bilirkişi raporunda davacının talebini aşar biçimde hesaplama yapılmasının yanında dava tarihinden sonraki ödemelerin hesaba dahil edildiğini, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Taraflar arasında 01.01.2011 tarihli sözleşme ile davalının davacıya ait araçlara pompa satış fiyatının kdv’siz tutarından %5 iskonto yaparak akaryakıt satışını taahhüt ettiği , ancak davalının EPDK’nın akaryakıt satışlarında aldığı karar nedeniyle iskontoyu yapamadığını savunduğu %5 iskontonun sözleşme süresi içerisinde davalı tarafından %3.5 ve %0.5 aralarına düşürülmek suretiyle uygulandığı hususunda uyuşmazlık yoktur.TBK 78/1 maddesi uyarınca borçlanmadığı edimi kendi isteğiyle yerine getiren kimse ancak ,kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebilir.
Sözleşmeye göre davalının davacıya %5 oranında iskonto yapmayı taahhüt ettiği hususunda ihtilaf yoktur. Alınan bilirkişi raporuna göre bu oran iskonto 2011 yılı 12.ayına kadar yapılmıştır.Ancak 15.12.2011 tarihinden itibaren iskonto oranı %3,5 oranına düşürülmüş ,her ay içerisinde iki ayrı fatura davacı adına düzenlenmiş ve sözleşme süresi sonuna kadar bu faturalar itiraza uğramaksızın davacı ticari defterlerine kaydedilerek ödenmiş ve 15.3.2014 tarihinden sonra da %0,5 olarak uygulanmış sözleşme süresi sona ermiştir. Sözleşmede taahhüt edilen iskontonun yapılmamasına rağmen yılları aşacak şekilde alıma devam eden davacı sözleşmenin iskontoya ilişkin hükmünün değiştirilmesine rıza göstermiştir.Sözleşmenin haklı sebeble fesih imkanı var iken kullanmayan davacının faturalara itiraz etmeden ticari defterlerine kaydedip ödediği bu bedelleri yukarıda yazılı TBK 78.madde hükümlerine dayalı talep hakkı yoktur.Zira sözleşmede ki iskonto oranını bilen davacı tacirin kendisini borçlu sanarak ödediği kabul edilemeyecektir.
Davanın reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bununla birlikte dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353(1)b-2 m. uyarınca hükmün kaldırılmasına ve yeniden hüküm verilerek davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1502 Esas – 2017/137 Karar sayılı 03/03/2017 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Yerinde görülmeyen davanın reddine”İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak ; “Alınması gerekli 44,40- TL harcın ; davacı tarafından peşin yatırılan 84,20- TL harçtan mahsubu ile fazla olan 39,80-TL’nin davacıya iadesine,Davalı lehine takdir olunan 2.725- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, Davalı tarafından yatırılan 77-TL peşin istinaf karar harcının davalıya iadesine, Davalının 38-TL istinaf yargı giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, davacı tarafça yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/10/2019