Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/699 E. 2019/1667 K. 31.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/699
KARAR NO : 2019/1667
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/12/2017
NUMARASI : 2013/321 Esas 2017/1214 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/12/2019
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; …Ltd. Şti. müvekkili banka bünyesinde devren birleştirilen … T.A.Ş.’nin devir öncesi kredili müşteresi olup imzaladığı G KS e istinaden kredi kullandığını, davalının sözleşmeleri müteselsil kefil olarak imzaladığını , yine davalının söz konusu kredilerden kaynaklanan borçtan takip borçlusu müteselsil kefil … mirasçısı olması sıfatı ile de sorumlu bulunduğunu, … veraset davasına ilişkin İstanbul 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 10/01/2013 tarih, 2013/303 E. – 2013/4 K. sayılı veraset ilamının delil listesi ekinde ibraz edildiğini, davalının davaya konu borçtan gerek kefaleti, gerekse mirasçı sıfatı nedeniyle sorumlu bulunduğunu, borçluların GKS ler gereğince, üzerlerine düşen edimleri yerine getirmemelerinden dolayı tüm kredi hesaplarının kat edildiğini, bu doğrultuda fazlaya dair talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla Beşiktaş … Noterliği’nden keşide edilen 03/09/2009 tarih, … yevmiye numaralı ihtarname ile Beyoğlu … Noterliği’nden keşide edilen 20/12/1996 tarih, … yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiğini, kat ihtarının yapıldığı ve borcun ödenmesi gerektiği hususlarının içeren ihtarnamelerin tebliğ edilmiş olmasına rağmen ödenmediğini, bunun üzerine borçlular aleyhine Beyoğlu… İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasından icrda takibi başlatılmış olup takip işlemlerine İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden devam edildiğini,davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalının icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin sözleşmelerde imzasının bulunmadığını, davalı müvekkilinin annesi … herhangi bir kredi sözleşmesinde imzasının bulunmadığını, … atfedilen imzanın kardeşi … ait olduğunu, işbu imzanın … ait olduğu 7 adet sözleşme ile sabit olduğunu, … isminin karşısındaki imzalar ile sadece bir sayfada kim tarafından yazıldığı belli olmayan … isminin karşısındaki imzanın aynı olduğunu ve imzanın … değil … ait olduğunu, bu nedenlerde haksız davanın reddine, davacının %40 kötü niyet tazminatı ödemesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacıya davalının imzasının bulunduğu sözleşme aslını sunması için birden fazla kez müzekkere yazıldığı ve süre verildiği ancak sözleşme aslının sunulamadığı bu nedenle imza incelemesi yaptırılamadığı, davacıya davalının murisinin imzasının bulunduğu ve kabul edilmediği sözleşme dışında davalının imzasının bulunduğu başka bir sözleşmenin olup olmadığı sorulduğu ve bulunmadığının beyan edildiği,ibraz edilen sözleşmelerdeki … ve …. adına atılan tüm imzaların gözle görülür şekilde aynı olduğu, diğer sunulan sözleşmelerdeki davalının murisinin imzasının da kardeşi … imzası ile aynı olması nedeniyle sözleşmede sehven … isminin yazıldığının değerlendirildiği, bu nedenlerle davalının İst. … İcra Dairesinin … E sayılı takip dosyasındaki borçtan sorumlu olamayacağından davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; mahkemece somut belgelerin gözardı edildiğini, 540.000-USD tutarlı GKS aslının 27/12/2001 tarihli … kaynaklı Kıymetli Belgeler Listesi ile TMSF’ye teslim edildiğini, TMSF’ye teslim edilen Genel Kredi Sözleşmesi asıllarının da düzenlenen Kıymetli Belgeler Devir Teslim Tutanağı ile de TMSF tarafından … A.Ş. vekili Av. … teslim edildiğini, şirketin sözleşme aslını bulamamasının sorumluluğunun müvekkiline yükletilmesinin kabul edilemeyeceğini, dosyada mübrez sözleşme suretinin göz önünde bulundurulması gerektiğini, davalının dava konusu borçtan kefil ve mirasçı sıfatı nedeniyle ayrı ayrı sorumluluğunun bulunduğunu, davalının kefil sıfatıyla sorumlu olmadığı kabul edilse dahi bu durumun onu mirasçı olarak sorumluluktan kurtarmayacağını, ihtarname suretlerinin dosyada mübrez olup ihtarnamelerde davalı … ve … kefil sıfatıyla yer aldığını, davaya ilişkin tek sözleşmenin 540.000-USD olan sözleşme olmayıp, diğer sözleşmelerin de dikkate alınması gerektiğini, teminat mektuplarının iade edilinceye kadar müvekkili bankanın komisyon talep hakkı bulunduğunu, müvekkili bankanın Yönetim Kurulu Kararında söz konusu oranın asgari oran olduğu, 30-TL’nin de asgari tutar olduğunun açıkça yer aldığını, davalının ve murisinin Genel Kredi Sözleşmelerinde belirtilen adresine yapılan tebligatların geçerli olup, ihtarname tebliğ edilmemiş olsa dahi temerrüt halinin gerçekleştiğini, bilirkişi hesaplamasında takibe konu 379,28TL tutarlı masraf alacağının dikkate alınmadığını, bilirkişi vasıtasıyla itirazların değerlendirilmesine yönelik taleplerin kabul edilmediğini, hatalı değerlendirmelerle hüküm tesis edildiğini belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; dava İİK. 67. vd. maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı davalının ve murisinin Genel Kredi Sözleşmelerinde müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğunu, davalının kefil ve kefilin mirasçısı olarak sorumlu olduğu ileri sürmektedir.Uyuşmazlık davalı ve murisini kefil sıfatıyla davaya konu genel kredi sözleşmelerini imzalayıp imzalamadığı noktasında toplanmaktadır. 6100 sayılı HMK’nun 211. maddesinde imza inkarı halinde mahkemece yapılacak usuli işlemler düzenlenmiş ve uygulamaya elverişli (tatbike medar) belgeler sayılmıştır. İmzayı inkâr edenin atılış tarihi itibariyle inkar edilen imzası ile yakın tarihte atılmış, uygulamaya elverişli imzalarının temin edilmesi gerekir.Umumi Kredi Taahhütnamesi Başlıklı 540.000-TL bedelli genel kredi sözleşmesinin fotokopisinde (sureti ) davalının müteselsil kefil olarak imzası mevcut ise de davacı kendisine verilen kesin süreye rağmen genel kredi sözleşmesinin aslını dosyaya sunmamamış, aslı ibraz edilen genel kredi sözleşme asıllarında da davacının kefil sıfatıyla imzası bulunmamaktadır. Buna göre davacının davalının müteselsil kefil sıfatı ile genel kredi sözleşmesini imzaladığı hususu ispatlanamadığından mahkemece imza incelemesi yapılmaksızın davalı yönünen davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak takip borçlusu muris … takipten sonra 10.09.2011 tarihinde vefat etmiş, İstanbul 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/3030 E-2013/4 K veraset ilamından davalının mirascı olduğu görülmüştür. Davalı takip tarihinden sonra vefat eden annesi muris adına yapılan takibe itiraz etmiştir. Mirasçılar murisin borçlarından müteselsilen sorumludur (TMK m.641) ve alacaklı müteselsil borçluların birinden borcun tamamını isteyebilir (TBK m.163 Prof. Dr. Baki KURU, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, s.116-117.) .Tereke ile ilgili konusu para alacağı olan davaların bütün mirasçılara karşı açılması zorunlu değildir; bir mirasçıya karşı da alacak davası açılabilir. Müteselsil borçlulardan herhangi birinden alacağın tamamı istenebilmesine göre murisin borçlarından müteselsilen sorumlu olan mirascılar da tek başına muris adına yapılan takibe itiraz edebilecektir. Davalı muris annesi borçlu adına yapılan takibe mirascı sıfatıyla tek başına itiraz etme hakkına sahip olup davacı bankanın bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Dosyada mevcut sözleşme asıllarından; 2.500.000-TL bedelli Umumi Kredi Taahütnamesi Başlıklı genel kredi sözleşmesin de davalının murisi … adına müteselsil kefil olarak imza bulunmaktadır.Davalı mirascı olarak murisin imzasını inkar etmiştir.Mahkemece HMK 211 madde uyarınca imzanın murise ait olup olmadığının tespiti yönünden ,inkar edilen imzanın atıldığı tarihten öncesinde veya mümkün olduğu kadar yakın tarihlerde düzenlenen belgelerde bulunan borçluya ait imzalar celbedilip ondan sonra konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucunda alınacak denetime elverişli rapor sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile teknik inceleme gerektiren bir hususta hakim tarafından yapılan inceleme ile imzanın murise ait olmadığına ilişkin yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Hükme tesir edecek derecede delillerin toplanıp değerlendirilmediği sonucuna varıldığından;davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/12/2017 Tarih 2013/321 Esas 2017/1214 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,”Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.31/12/2019