Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/685 E. 2018/813 K. 28.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/685
KARAR NO : 2018/813
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/03/2018 Tarihli Ara Karar
NUMARASI : 2018/111 Esas
TALEP : İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/06/2018
İlk derece mahkemesince verilen 08/03/2018 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili, dava konusu edilen çeklerdeki imzanın … adına fakat sahte olarak, taklit edilerek diğer şirket yetkilisi … ya da himayesindeki bir kişi tarafından atıldığını, bu konuda suç duyurusunda bulunulmuş olduğunu, sahte alacaklılar yaratılarak mal ve hizmet alınmaksızın ve ticari ilişki bulunmaksızın davalı gibi şirketlere çek keşide edilip diğer münferiden yetkili Yönetim Kurulu üyesinin imzasının taklit edilerek verildiğini, müvekkilinin icra takibinden önce menfi tespit davasını açmasında hukuki yarar olduğunu, dava konusu çek dolayısıyla yargılama süreci sonuna kadar müvekkili şirket hakkında icra takibine başlatılmamasına ilişkin ve imzası sahte olan yani hukuken geçerliliği olmayan çekler dolayısıyla müvekkili şirketin zarara uğramaması amacıyla bankanın ödeme yapmaması ve protestonun T.C. Merkez Bankasına bildirilmemesine ilişkin tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, İTO’dan gelen yazı cevabına göre şirketin imza sirkülerinin bulunmadığı, davacı şirket adına hem … hem de …nun ayrı ayrı münferit yetkili oldukları, şirket adına çek düzenleyebilecekleri, menfi tespit davasında yapılacak yargılama ve toplanacak deliller sonrasında davacı şirketin borçlu olup olmadığının ortaya çıkacağı, tedbir talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; müvekkilinin imzasının taklit edilmesinden dolayı suç duyurusunda bulunulduğunu, savcılıkta imza örneklerinin alındığını ve çekler hakkında bankaya yazı yazıldığını, Yargıtay kararlarında ve doktrinde belirtildiği gibi sahtelik iddiası mutlaf defi kapsamında olduğundan bu iddianın üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilmesi nedeniyle zor durumda olan müvekkili keşideciyi korumak için tedbir kararı verilmesi gerektiğini, çekin geçerliliğinin olmadığını, İİK 72. Maddesi gereği alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde tedbir kararı verilebileceğinden; 08/03/2018 tarihli ara kararın kaldırılarak tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Davacı şirket yetkilisi …ye ait imzanın taklit edilmek sureti ile ,rahatsızlığı nedeni ile şirkette bulunmadığı dönemde, birden çok çekin piyasaya sürüldüğü iddia edilmiştir. Dava konusu 38 adet çekteki yetkili imzasının sahte olduğu çeklerin icra takibine konu edilmemesi ,ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir.
Davacı şirkette dava konusu çeklerin sahte olarak düzenlendiği tarihte birden fazla yetkili müdür münferiden yetkilendirilmiştir. Davacı ….nin rahatsızlığı sebebi ile şirketin diğer yetkili müdür davacı damadı … yönetiminde bulunduğu sırada kendisi de yetkili olmasına rağmen ,diğer şirket yetkilisinin imzaları sahte olarak atılmak suretiyle ticari ilişki bulunmayan davalı şirkete çeklerin tevdii edildiği iddiası ile menfi tesbit davası açılmış olup ,davacı iddiaları nedeniyle …Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/17126 soruşturma numaralı dosyası ile….’nin şikayetçi olduğu soruşturma nın devam ettiği anlaşılmaktadır.
Davacı vtarafın anlatımı ile çeklerin diğer yetkili uhdesinde ve kullanımında bulunduğu sırada davaya konu çeklerin verildiği iddia edildiğine göre davayakonu çeklerde ki imzanın şirketi bağlayıp bağlamayacağı yapılacak yargılama neticesinde belirlenecektir.
İİK 72/2 maddesi gereğince ihtiyati tedbir talebi incelenirken ; geçici hukuki koruma kararlarının genel olarak düzenlendiği ,HMK 389(1) gereği ihtiyati tedbir kararı verilebilmesinin koşulları dikkate alınacak olup ;yine HMK nun 390(3) gereği de tedbir talep eden taraf ,dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.Davacı şirketin münferit imza yetkilisinin birinin ididalarıyla açılan dava dilekçesi içeriği ve şikayet dilekçesi kafi kanaat verici nitelikte olmayıp ,yargılamanın ilerleyen aşamalarda yeterli delil elde edilebilirse ihtiyati tedbir isteminin yinelenmesi mümkün olup ;davanın bulunduğu aşama itibariyle ihtiyati tedbir koşullarının mevcut olduğunu söyleyebilmek mümkün bulunmamaktadır.Davacı vekilince ara kararına yönelik istinaf sebebleri yerinde görülmeyip ilk derece mahkemesinin dosya mevcudu delilleri yasal düzenlemeleri yerinde takdir ederek verdiği anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine .
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 28/06/2018