Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/678 E. 2020/574 K. 09.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/678
KARAR NO : 2020/574
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/12/2017
NUMARASI : 2014/1585 Esas – 2017/917 Karar
ASIL DAVA : İtirazın İptali
KARŞI DAVA: Alacak – Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/06/2020
İlk derece mahkemesince verilen hükmün taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı gemiye yakıt tedariki hususunda anlaştıklarını, 2 adet fatura karşılığı 55.071,60-usd tutarında yakıtı gemiye temin ettiklerini, yakıt bedelinin ödenmemesi üzerine Kocaeli ….İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve icra takibinin devamına, davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davacının Gebze 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/54 D.iş dosyası kapsamı ile 22/08/2014 günü ihtiyati haciz talep edildiğini, geminin yeni sefere bağlanmasının engellendiğini, ancak 25/08/2014 günü teminat karşılığı haczin kaldırılabildiğini, davacıdan daha önce de yakıt alındığını ve tüm borcunu ödediğini, müvekkili şirketin alacağına mahsuben ….ltd. Şti.’nden olan alacağının cari hesaptan mahsup edildiğini, müvekkilinin sonuç olarak 427.840-USD davacıya ödemiş iken 427.084,60- USD toplamda yakıt aldığını, müvekkilinin 755,40-usd alacaklı olduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu belirterek %20’den az olmamak şartı ile kötüniyet tazminatı ile davanın reddini talep etmiştir.
KARŞI DAVA: Davalı vekili cevap dilekçesi ile birlikte harcı yatırılarak 20/01/2015 tarihli karşı dava dilekçesinde; müvekkili şirketin ….Ltd. Şti.’nden olan alacağının 7.140-usd’lik kısmının davacı karşı davalı şirket tarafından cari hesaptan mahsup edildiğini, müvekkilinin 755,40-usd alacaklı olduğunu, Gebze 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin dosyası ile 22/08/2014 tarihinde ihtiyati haciz talep edildiğini, Gebze ….İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile 18:30 itibariyle geminin seferden men edildiğini, haczin ancak 25/08/2014 günü yatırılan 121.631- TL teminat ile kaldırılabildiğini, geminin 3 gün 1.5 saat seferden menine sebebiyet verildiğinden geminin günlük kira bedeli 3.500-usd toplamda 10.745-usd maddi kaybına sebebiyet verildiğini, ayrıca 1.816-usd ekstra motor servisi, gümrük mesai bedeli ile araba hizmeti faturası ödemek zorunda kaldığını,belirterek karşı davanın kabulü ile 755,40-usd cari hesap bakiye alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile, haksız suretle geminin seferden menine sebebiyet verildiğinden 10.745-usd tazminatın 25/08/2014 gününden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile, seferden men sebebi ile ödenmek zorunda kalınan 1.816-usd acente hizmet bedelinin 26/08/2014 gününden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile, yatırılmak zorunda kalınan 121.631-TL teminatın 25/08/2014 gününden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizinin karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; asıl dava itirazın iptali davasının yasal dayanağı icra dosyası olduğu, davanın icra takibine dayanak olan belgeler üzerinden yürütüldüğü alacaklı iki adet 11.03.2014 ve 04.04.2014 tarihli faturayı takibe konu yaptığı, cari hesapta bu iki fatura arasında 11.03.2014 tarihli 3.640 USD tutarında 5227 nolu fatura yer almakla birlikte bu faturanın takibe konu edilmediği, taraflar arasında 2013 yılından gelen bir ticari ilişki bulunduğu, davalının ödemelerini peyderpey yaptığı, TBK’na göre ödemelerin eski borçlara mahsubu gerektiği, takibe konu olan 11.03.2014 tarihli 27.517,60 -usd tutarlı faturadan sonra davalının 35.000-usd ödeme yaptığı, bu ödemeden sonra 04.04.2014 tarihli 28.184-usd tutarlı fatura düzenlendiği ve bu faturadan sonra da 21.08.2014 tarihine kadar toplamda 98.000-usd ödeme yapıldığı, faturaların düzenlendiği tarihten sonraki takip tarihine kadar yapılan ödemeler nazara alındığı takdirde takip konusu faturaların ödendiği, faturalara bağlı kalındığında itirazın iptali davasında davacının takip tarihi ile alacağı bulunmadığını, Bilirkişiler tarfından yapılan hesaplama, iddia, savunma, karşı davadaki taleplerde değerlendirilerek davacı- karşı davalının bakiye 15.469,60-usd alacağının varlığının tespit edildiği, karşı davacıyı da 12.534,50 USD alacaklı kabul ederek takas mahsup sonucu davacı- karşı davalının nihai alacağını 2.935,10 USD hesaplamış iseler de bu hesaplamanın mahkemece yeterli görülmediği, davacı- karşı davalının 15.469,60 USD alacağından vade farkı faturası olan 16.225-usd çıkarılması gerektiği buna göre davacının alacağı kalmadığı aksine davalının 755,40-USD fazladan ödemesi olduğu,Karşı dava bakımından ise, davalının 755,40-USD fazla ödemesi ve davacı- karşı davalının alacaklı olmadığı halde ihtiyati haciz talebinde bulunduğu, ihtiyati haczin haksız olduğu, haksız haciz nedeni ile davalı- karşı davacının yapmış olduğu haksız hacizden dolayı uğranılan zarar olarak 10.745-USD ve 1.816-USD nin masrafların davacı- karşı davalıdan tahsili gerektiği gerekçesiyle asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1-Davacı/karşı davalı vekili dilekçesinde; üç kişilik bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda müvekkili alacaklı olduğunun sabit olduğunu, dava dışı … Denizcilikten davalı adına bir ödeme yapıldığının davalı tarafından kanıtlanamadığı halde alacaktan mahsubunun mümkün olmadığını, e-posta üzerinden gelen talimatlar ile yakıt tedariği yapıldığını ve ödeme talimatını da buna uygun bir şekilde defterine işlediğini, davalının mazot onayı hususunda herhangi bir itiraz etmeden kullandığı e-posta ile imzanın sonradan kendilerini borca sokan bir talimat kapsamında reddedilmesinin davalının iddialarının haksızlığını ispatladığını, faiz farkının Denizcilikte teamülen kabul edilen bir uygulama olduğunu, faturalar üzerinde gecikme halinde aylık %2,50 faizle ücretlendirileceğinin yazdığını, bilirkişi raporlarında alacak sabit olup müvekkilinin takipte ve talepte kusurlu olmadığının ispatlandığını, müvekkili aleyhine düzenlenen kira faturasının kabulünün mümkün olmadığını, davalı beyanlarına sadık kalınarak hesap yapıldığını, hiçbir şekilde ispat edilemediğini belirterek kararın bozularak esas davanın kabulü ve karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı/karşı davacı vekili dilekçesinde; mahkemece usul ve yasaya uygun karar verildiğini, ancak kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacının 2 adet fatura bedelinin ödenmediği iddiası ile uygulanan ihtiyati haczin yatırdıkları teminat karşılığı kaldırıldığını, davacının cevap ve karşı davadan sonra alacağın sebebini değiştirerek sonradan düzenlediği faiz faturası gibi gerçek dışı belgeler ile alacak yaratmaya çalıştığını, ihtiyati haciz kararına itirazın kabulüne karar verilerek teminatın iade edildiğini, davacının iyi niyetli olmadığı, haksız surette geminin seferden menine sebebiyet verildiği, alacaklı olmadığının da mahkemece kabul edildiğini belirterek kararın kötü niyet tazminatı yönünden kararın kaldırılarak müvekkili şirket lehine talep gibi kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Asıl dava İİK 67 vd. maddeleri uyarınca fatura alacağına istinaden başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.Karşı Dava; cari hesaptan kaynaklanan fazla ödenen bakiye alacak ile geminin haksız haczi nedeniyle gemi sahibinin seferden men nedeniyle ödediği kira bedeli, acente hizmet bedeli istemine ilişkindir. Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçe ile asıl dava itirazın iptali davasının reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı taraflar istinaf yoluna başvurmuştur.İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı; itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir.(YHGK 2017/19-1634 Esas- 2018/633 Karar sayılı ilamı) İcra takibine konu alacak; akaryakıt alım-satım sözleşmesinden kaynaklanan, fatura alacağının tahsili isteminden kaynaklanmaktadır.Taraflar arasında gemi akaryakıt alımı konusunda cari hesap şeklinde işleyen ticari ilişki bulunduğu, takibe konu faturaların tarafların ticari kayıtlarında kayıtlı olduğu bu ticari ilişki uyarınca davalının ödemelerde bulunduğu hususu ihtilafsızdır. Uyuşmazlık; taraflar arasında ihtilafsız olan ticari ilişki uyarınca davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı ve karşı dava yönünden davalının haksız ihtiyatı haciz nedeniyle bir zarara uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır. Davalı tarafından 28.10.2013 tarihinde dekontunda fatura ödeme açıklaması ile davacıya gönderilen 73.200 -USD’nin (no:2013-4946,4916 ile 16,10,11) ödemenin davacının kendisine dava dışı …r Denizcilikten tarafından gönderilen mailde 21.657- USD’nin Viramarine gönderildiği bildirildiği iddasıyla 51.543-USD’sini davalı adına ödeme kaydedildiği, bu nedenle kayıtlar arasında uyumsuzluk oluştuğu, davacının gönderilen paranın dekontunda yazan açıklamanın aksi yönündeki iddiasını aynı nitelikte belge ile ispatlayamadığı, basiretli bir tacirin göndericisi ve açıklaması açıkca belli olan dekonta rağmen dava dışı borçlu olmayan şirketin gönderdiği e-mail üzerine bu hususta davalıdan yazılı teyit alarak işlem yapılması bekleneceği yine davacı dava dışı … Ltd. Şti. tarafından yapılan ödemenin davalıdan olan olacağına mahsup olarak cari hesabına işledikten sonra ve yasal süreden ve davadan sonra bu kaydın cari hesaptan çıkarıldığı davalı adına yapılmayan bir ödemeyi kendi cari hesabına kaydetmesinin beklenmeyeceği, bu nedenle 73.200- USD ödemenin tamamının davalı tarafından yapıldığı, .. Ltd,Şti tarafından yapılan 7.140 USD ödemenin davalı adına yapıldığı ve yine 1000 USD lik vekalet ücretinin davalı adına yapıldığı usulüne uygun dayanak belgelerle ispatlanamadığı, bu nedenle davacı cari hesaplarında kayıtlı ancak davalı ticari kayıtlarında bulunmayan 1000 -USD lik vekalet ücreti alacağını davalıdan talep koşulları oluşmadığının kabulü gerekmektedir.Ancak taraflar arasında düzenlenen yakıt sipariş belgelerinde (booking note) aylık %2,5 oranında faiz uygulanacağı kararlaştırılmış olup buna göre davacının-karşı davalının yakıt satımı nedeniyle davalı-karşı davacıdan faiz talep edebileceğinin kabulü gerekmiştir. Takibe konu 11.03.2014 tarihli ve 04.04.2014 tarihli faturalar tarafların cari hesabında kayıtlı olup, takibe konu faturalardan sonra davalı tarafından fatura bedellerini aşan miktarda ödemeler yapılmış ise de yapılan kısmi ödemeler öncelikle faiz borcuna mahsup edilmesi gerektiğinden mahkemece öncelikle davacı-karşı davalı tarafından düzenlenen 16.500 USD faiz faturası ve dayanakları istenip incelenerek kısmi ödemelerin taraflar arasındaki ticari ilişkiye uygun olup olmadığının tespiti yönünden konusunda uzman bir mali müşavir bilirkişiden rapor alınarak, davacının-karşı davalının takibe konu faturalar nedeniyle alacaklı olup olmadığı ve davalı-karşı davacının cari hesap alacağı bulunup bulunmadığı tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği düşünülmeden yazılı gerekçe ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Her ne kadar davacı -karşı davalı tarafından 2 adet fatura takibe dayanak gösterilmiş ise de karşı davada cari hesap bakiyesinin talep edilmesi nedeniyle taraflar arasında süregelen ilişki de bakiye alacağın takip tarihi itibariyle tesbiti gerekmektedir. Öte yandan karşı davayı konu haksız ihtiyati haciz nedeniyle tazminat talebi yönünden (kira kaybı zararı ile acenta hizmet bedelinin tahsili talebi) asıl dava sonuçlanıp kesinleşmeden ihtiyati haczin haksız olup olmadığı anlaşılmayacağı ve bu talep yönünden davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilerek asıl davanın sonucunun beklenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır.Açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye mahkemeye gönderilmesine, davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun kaldırma sebebine göre bu aşamada incelemesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı-karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/12/2017 Tarih 2014/1585 Esas – 2017/917 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA;”Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE”Davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesine YER OLMADIĞINA,İstinaf yoluna başvuran taraflarca yatırılan peşin istinaf karar harcının (Davacı-karşı davalı-532,20-TL davalı-karşı davacı 35,90-TL ) istek halinde kendilerine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/06/2020