Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/670 E. 2019/1271 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/670
KARAR NO : 2019/1271
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/12/2017
NUMARASI : 2016/1109 Esas 2017/1444 Karar
BİRLEŞEN İST. 4.ASLİYE TİCARET MAH. 2017/340 ESAS SAYILI DOSYASI
DAVA: Yönetim Kurulu Kararının İptali- Pay Defterinin Düzeltilmesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/10/2019
İlk derece mahkemesince verilen hükmün asıl davada davalı …. A.Ş. vekili ve birleşen davada davalı … vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
ASIL DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı şirketin hissedarı olduğunu, davalının hissedarlarından … 16/07/2015 tarihinde vefat ettiğini, mirasçılık belgesine göre mirasçıların … ve … olduğunu, yasal düzenleme gereğince muristen geçen pay üzerinde mirasçıların el birliğiyle mülkiyetinin bulunduğunu, yönetim kurulunun mirasçılardan bir kısmının talebiyle 07/03/2016 tarihinde hisse intikallerinin pay defterine işlenmesine karar verdiğini ileri sürerek 07/03/2016 tarihli 1 nolu yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespitine, pay defterindeki kaydın buna göre düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:Davalı cevap dilekçesinde; şirket ortağı olan murisin Bodrum …. Noterliğinde vasiyetname düzenlediğini, buna göre ölümünden sonra geçerli olmak üzere eşi, oğulları … ve …’a yasal miras payları oranında, oğlu …’a ise sadece mahfuz hisse oranında kalmasını vasiyet ettiğini, mahfuz hisse dışında kalan kısmın mirasçılardan …’a kalmasını istediğini, bir kısım hissedarların vasiyetname gereğince pay devrinin işlenmesi için talepte bulunduğunu, bu talep doğrultusunda vasiyetname gereğinin yapıldığını, ölüme bağlı tasarrufun mahkemece iptal edilinceye kadar geçerli olduğunu, davacının dayandığı mirasçılık belgesinin vasiyetnameye uygun olmadığını, buna ilişkin olarak dava açıldığını belirterek davanın reddine, ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacının dava dışı …San. ve Tic. A.Ş ‘nin hissedarlarından olduğunu, şirket hissedarlarından … 16/07/2015 tarihinde vefat ettiğini, yönetim kurulu başkanı olan davalının talebi ile İstanbul 15. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/833 esas, 2015/490 Karar nolu mirasçılık belgesi düzenlendiğini ve bu mirasçılık belgesine göre murisin mirasçılarının …, …, …v ve … olduğunu, vefat tarihi itibariyle muris … miras bıraktığı 4.300.400 TL itibari değerde 4.300.400 adet paya mirasçılarının elbirliği ile sahip olduğunu, mirasçıların elbirliği ile sahip olduğu miras ortaklığının payının yönetim gücü kullanılarak hiçbir yasal zemin oluşturulmadan kanuna aykırı şekilde paylaştırıldığını, aynı mirasçıların müteveffadan miras kalan paraları makam ve yönetim güçleri bankalara yetmediği için kanuna aykırı bir şekilde paylaşamadıklarını ve yasal düzenlemeye uygun hareket ederek ortaklığın giderilmesi davası açıldığını ve bu davanın İstanbul 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/620 Esas Sayılı dosyası ile derdest olduğunu, dava dışı …A.Ş.’nin 07.03.2016 tarihli yönetim kurulunda alınan hisse intikallerinin pay defterine işlenmesine dair 1 nolu kararının batıl olduğunun tespiti ile dava sonuçlanıncaya kadar davalı şirketin pay defterinde işlem yapılmaması için teminatsız olarak tedbir kararı verilmesini, aynı hususta İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1109 esas sayılı dosyasında … A.Ş aleyhine dava açtıklarını ve mahkemece verilen ara karar gereğince iş bu davanın ikame edilerek İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1109 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi hususunda süre verildiğini belirterek iş bu davanın İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1109 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; murisin noter tarafından düzenlenen vasiyetname ile ölüme bağlı tasarrufta bulunduğunu, bunun iptal edilinceye kadar hüküm ve sonuç doğuracağını, davacının aldığı mirasçılık belgesinin vasiyetname dikkate alınmaksızın düzenlendiğini, yönetim kurulunun murisin bağlayıcı olan vasiyetnamesine göre karar verdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacının davalı şirkette ortak olduğu, aynı şirketteki ortaklardan … vefat ettiği, dosyaya sunulan vasiyetname kapsamına göre davacının…’ın mirasçısı olduğu, öte yandan murisin düzenlediği vasiyetname ile davacının mirasçılık hakkını saklı payla sınırladığı, ancak vasiyetname henüz kesinleşmeden davalı şirket yönetim kurulunca vasiyetname gereğince pay sahipliğinin belirlendiği, buna göre pay defteri oluşturulduğu, kararın yasaya aykırı olduğu, buna ilişkin yönetim kurulu kararının hükümsüzlüğünün tespitine ve bu kararla birleşen dava davalısı … lehine oluşan kaydın önceki duruma getirilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:1-Asıl dava davalısı vekili istinaf dilekçesinde; Murisin Bodrum…. Noterliği nezdinde 24.07.2014 tarih ve … yevmiye numaralı vasiyetnameyi düzenlediğini, vasiyetnamenin ölüme bağlı bir tasarruf olup, iptal edilinceye kadar hüküm ve sonuçlarını doğuracağını, murisin vasiyetnamesinin hukuka uygun olduğunu, müvekkil şirketin, kurucu hissedarlarından rahmetli sayın…. vasiyetnamesine uygun hareket ettiğini, Müvekkil şirketin, bu kararı ile herhangi bir şekilde eşit işlem ilkesine aykırı davranmadığı gibi, pay sahiplerinden gerek davacı gerekse diğer paydaşların haklarına herhangi bir zarar vermediğini, kısıtlama getirmediğini, mahkemenin bekletici mesele talebini hukuka aykırı olarak reddettiğini, neden reddettiğini de açıklamadığını belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Birleşen dava davalısı vekili istinaf dilekçesinde; muristen kalan payların, “ölüme bağlı tasarruflar bir mahkeme kararı ile iptal edilip o mahkeme kararı kesinleşinceye kadar geçerlidir.” ilkesi çerçevesinde murisin vasiyetnamesinin uygun olarak pay defterine kaydedildiğini, vasiyetnamenin ölüme bağlı bir tasarruf olup, iptal edilinceye kadar hüküm ve sonuçlarını doğuracağını, atanmış mirasçının terekedeki atama konusu tereke unsurları üzerinden kendiliğinden hak sahibi olduğunu, murisin müvekkilini hayır işlerini gerçekleştirmekle mükellef kıldığını, davacının saklı payı dışında kalan şirket hisselerinin, vasiyetname doğrultusunda pay defterine işlenmesinin TMK m. 516 ve 599 hükümlerinin bir gereği olduğunu, müvekkilinin vasiyetnameye uygun hareket etmesi nedeniyle fazla olarak elde ettiği herhangi bir menfaatin bulunmadığını, vasiyetnamenin bütünüyle hukuka uygun olduğundan iptal edilmesine karar verilmesinin hukuken imkansız olduğunu, mahkemece bekletici mesele talebi ve delillerin toplanması isteminin hukuka aykırı olarak reddedildiğini, neden reddettiğini de açıklamadığını belirterek kararın kaldırılarak birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Asıl ve birleşen dava 07.03.2016 tarihli yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti ve pay defterine işlenen kaydın düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş karara karşı, davalılar tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Bodrum 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 06.05.2016 tarih ve 2015/797 esas 2016/238 karar sayılı kararıyla; Şirket ortağı Murisin mirasçısı oğlu davacı dışındaki diğer mirasçılarına yasal miras oranında davacıya ise mahfuz hisse oranında miras bırakılmasına ilişkin vasiyetname açılıp okunduğu ve verilen karar temyiz aşamasında henüz kesinleşmemiştir.Davacının murisin düzenlediği Bodrum … Noterliğinin … yevmiye nolu 24.07.2014 sayılı vasiyetnamenin iptali için açtığı İstanbul 6.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/46 esas sayılı dava dosyasının derdest olduğu ve yargılamanın devam ettiği görülmüştür.İstanbul 15. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin1.10.2015 tarih ve 2015/833 esas 2015/490 karar sayılı veraset ilamı ile mirasbırakanın vasiyetnamesi dikkate alınmadan veraset ilamı düzenlenmiş, bu veraset ilamının iptali için İstanbul 15.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/358 Esas sayılı dosyası ile açılan veraset ilamının iptalıne ilişkin dava derdesttir. Anonim şirketlerde ise paylar, paydaşın ölümü halinde, limited şirketlerin aksine, kendiliğinden mirasçılara intikal etmez. Bunun için öncelikle miras taksim sözleşmesinin yapılması veya MK’nun 2. maddesi ile bağdaşır şekilde, yazılı taksim sözleşmesine eşdeğer bir halin varlığının kanıtlanması ve mirasçılarca bu suretle şirkete başvurulması gerekir.(Y. 11.H.D 20.12.2011 tarih ve 2010/5905 E- 2011/17291K). Uyuşmazlık; Davalı şirketin 07.03.2016 tarihli yönetim kurulu kararı ile alınan pay devri kararının hükümsüz olup olmadığı ve kararların iptali gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. İstinaf incelemesi, HMK.m.355 uyarınca, ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.Toplam 10.000.000 TL(10.000.000 adet pay) sermayeli davalı şirketin ,vefat eden şirket ortağı muris … ait 4.300.400 TL(4.300.400 pay) sermayenin 07.03.2016 tarihli yönetim kurulu kararı ile Bodrum … Noterliğinin 24.07.2014 tarih ve … yevmiye numaralı vasiyetnamesine uygun olarak varisleri adına pay defterine kaydına karar verilmiştir. Anonim şirketlerde ise paylar, paydaşın ölümü halinde, kendiliğinden mirasçılara intikal etmez. A.Ş paydaşı murisin ölmeden önce davacıya mahfuz hisse oranında mıras bırakılmasına ilişkin vasiyetname düzenlediği ve davacı tarafından vasiyetnamenin iptali için açılan davanın derdest olduğu bu durumda mirasçılar arasında MK’nun 2. maddesi ile bağdaşır şekilde, yazılı taksim sözleşmesine eşdeğer bir halin varlığının bulunmadığı anlaşılmakla mahkemece şirket yönetim kurulunun kesinleşmeyen vasiyetname uyarınca pay sahipliği belirlenmesine ilişkin kararın hükümsüzlüğünün tespitine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak mahkemece hükümsüzlüğüne karar verilen yönetim kurulu kararı uyarınca pay defterinin eski hale getirilmesine karar vermek yerine ,birleşen davalı yönünden pay defterinin eski hale getirilmesine karar verilmesi doğru görülmemiş, bununla birlikte dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından, asıl ve birleşen davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353(1)b-2 m. uyarınca hükmün kaldırılmasına ve pay defterinin yönetim kurulu kararından önceki durumuna getirilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Asıl davada davalı …. A.Ş. vekilinin ve birleşen davada davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/12/2017 Tarih 2016/1109 Esas 2017/1444 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Asıl ve birleşen davanın KABULÜNE; davalı şirketin 07/03/2016 tarihli 1 nolu yönetim kurulu kararının hükümsüzlüğünün tespitine, davalı şirketin pay defterine işlenen 07/03/2016 tarihli 1 nolu yönetim kurulu kararının hükümsüzlüğü nedeniyle pay defterinin önceki durumuna getirilmesine”İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak; 1-Asıl dava yönünden; alınması gereken 44,40-TL harçtan, 29,20- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 15,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Davacı tarafından ödenen 62,70-TL peşin harçlar ile 112,20 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 174,90 TL yargı giderinin davalıdan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,Davacı vekili için takdir olunan 2.725-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,2-Birleşen dava yönünden; alınması gereken 44,40-TL harçtan, 31,40- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 13,- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Davacı tarafından ödenen 67,40-TL peşin harçların davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Davacı vekili için takdir olunan 2.725-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,”İstinaf yoluna başvuran taraflarca yatırılan peşin istinaf karar harcının(asıl davada davalı ….A.Ş. 35,90-TL ve birleşen davada davalı … 35,90-TL) istek halinde kendilerine iadesine,Hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 42,-TL posta masrafının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, asıl ve birleşen dava davalıları tarafından yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 10/10/2019