Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/666 E. 2019/800 K. 12.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/666
KARAR NO : 2019/800
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/09/2017
NUMARASI : 2016/834 Esas – 2017/755 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/06/2019
Davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün davacı ve davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkiline dava dışı … Gebze Şubesinin nakliyat sigorta poliçesi ile Türkiye Fransa taşıması için emtianın sigortalandığını, taşıma sırasında emtianın hasarlandığının tahliyede tesbit edilerek CMR senedine şerh verildiğini, yük zararının sigortalıya ödenerek halef olduğunu, alacağın tahsili için Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı dosyası ile yapılan takibe davalı tarafından itiraz edilerek takibin durdurulduğu ,haksız itirazın iptaline , takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP: Davalı vekili,faturanın Fransa’daki alıcı adına kesildiği bu nedenle davacının aktif dava ehliyetinin olmadığı, malın sigortacısı olduğunu iddia ettiği, poliçe ve hasar ödemesinin ispat edilmeden husumet ehliyetinden bahsedilemeyeceği, hasarın yetersiz ambalajlamadan oluştuğunu, bu nedenle sorumlu tutulamayacakları, rücu değerinin CMR hükümlerine göre hesap edilmediği,faturaya gönderenin kar payı eklediği bu nedenle malın değeri olarak düşünülemeyeceği, faiz isteminin yerinde olmadığı gibi, alacağın likit bulunmadığından icra inkar tazminatı talep edilemeyeceği, haksız davanın reddi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkeme, toplam zararın sovtaj düşümü dahil 14.229,59 euro olup hasarda davalının %20 kusurlu olduğundan 2.845,92- euro üzerinden itirazın iptaline,fazla istem ile tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:1-Davacı vekili;yüklemenin sigortalı tarafından gerçekleştirilmediği, hasarın ambalaj kusurundan meydana gelmediğini, taşıma sırasında meydana gelen bu hasardan tümüyle davalının sorumlu olduğunu, sigortalının sorumluluğu düşünülse dahi, davalının kusur oranının daha fazla olup artırılması gerektiğini, Yargıtay içtihatlarına göre kusurun eşit oranda olacağı, taşıyıcının ambalajlamadan, yüklemeden ve istifden sorumlu olmadığı yönünde kayıt bulunması halinde dahi, taşıyıcının yüke nezaret borcu gereği zarardan müterafik olarak sorumlu olacağının belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.2-Davalı vekili katılma yolu ile istinafında; CMR 17/4-b maddesi gereği müvekkilinin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, göndericinin tedarik edip kurduğu metal rafların ağırlık nedeniyle koptuğu, kopan raf metallerinin mala zarar verdiğinin tesbit edildiği,yüklemeye nezaret ve ambalajlamanın kontrolü arasında fark olduğu, hasara yol açan rafların malların ağırlığını taşıyıp taşımayacağını şoförün tesbitinin mümkün olmadığını,sürücünün yükleme alanına sokulmadığını, ambalajdan sayılan metal rafların malları taşımayacağının tesbitinin mümkün olmayıp,ödemeden itibaren faiz istenemeyeceği,davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Toyota -Türkiyeden ,Fransa şubesine mal gönderimi nedeniyle yaptırılan emtia taşıma sigortası nedeniyle sigorta yaptırıldığından Fransa şubesinin ,Türkiye şubesine ödeme yapılmasına muvafakatı da bulunduğundan sigortalıya yapılan ödeme nedeniyle davacının aktif husumet ehliyeti bulunmaktadır.Taşımanın yapıldığı güzergah itibariyle CMR hükümlerinin uygulanacaktır.Bilirkişi kurulu tarafından taşınan emtianın otomotiv parçası olduğu, eşyanın doğal niteliği gereği bu niteliğe uygun olmayan ambalaj ve istif hatalarının hasarın oluşumunda etken olduğu ,özel olarak üstlenilmediği sürece ,ambalaj,yükleme istifin tam araç yüklerinde gönderenin sorumlu olduğu,paketlerin ağırlığı ve büyük kütleler halinde sağlam istiflenmemesi halinde araç içi hareketin hasara yol açacağı ,bu çerçeve de taşıyanın yüklemeye nezaret dışında bir sorumluluğu olmadığı, bu oranında ancak %20 oranında olabileceği belirtilmiştir.Yüklemenin davalı tarafından yapıldığı davacı vekili tarafından istinaf sebebi olarak ileri sürülmüş ise de ; özel olarak üstlenilmediği sürece ,ambalaj,istifleme,yükleme ,yükün taşıma güvenliğinden gönderen sorumlu tutulduğu ,TTK 863 gereği aksine sözleşme ve teamül yoksa göndericinin edimleri arasında yer alan bu hususları davalının üstlendiğine dair bir delil bulunmamaktadır.Esasen her iki tarafın ayrı ayrı yaptırdıkları eksper incelemesinde bu hususta mutabakat olup sadece ambalaj ve rafların sağlam ve yeterli olup olmadıkları noktasında aykırılık bulunduğu sabit olduğundan davalının sorumluluğunun ancak gözlem noktasın da olabileceği ,kurulum ve sunulan fotoğraflardan ;emtianın sarıldığı ambalajların da dağılmaması için koli bantları ile sağlanmaya çalışıldığı gözetildiğinde ,yetersiz ambalajın yol koşulları ile birleşmesi neticesinde meydana gelen hasardan davalıya %20 oranında bir kusur verilebileceği yolunda ki takdirde isabetsizlik görülmemiştir.Davacı vekilinin davalıya daha fazla kusur yüklenmesi gerektiğine ilişkin istinaf sebebleri yerinde bulunmamıştır.Davacı alacaklı icra takibinde ödeme tarihinden itibaren işlemiş faiz de talep etmiş ise de mahkemece bilirkişi raporu benimsenerek temerrüdün icra takibi ile başladığı kabul edilerek asıl alacak için itirazın kısmen iptaline karar verilmiştir.İcra takibinde de de CMR 27 ye uygun olarak %5 oranında faiz talep edilmiştir. İşlemiş faiz bakımından itirazın iptaline karar verilmediğinden faizin icra takibinden itibaren işleyeceği anlaşılmakla davalı vekilinin ödemeden itibaren faize hükmedilemeyeceği yönünde ki istinaf nedeninin konusu bulunmamaktadır.Anlatılanlara göre davalı taşıyıcının sorumluluğunda iken hasarlı olarak teslim edildiği hasar tutarı konusunda mutabakat bulunduğu ,her iki tarafça ileri sürülen istinaf sebeblerinin tayin olunan kusur oranlarına ilişkin olduğu,kusur oranlarının dosya mevcuduna aykırı takdir edilmediği kanaatıne varıldığından her iki yanın başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Davacıdan alınması gereken 44,40- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 35,90- TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Davalıdan alınması gereken 645,42- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 161,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 484,02- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 362(1).a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi.12/06/2019