Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/661 E. 2018/671 K. 07.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/661
KARAR NO : 2018/671
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Kocaeli 2.Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİH : 09/03/2018 Tarihli Ara Karar
NUMARASI : 2017/1013 Esas
TALEP : İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/06/2018 (06/07/2018 yazım tarihli )
İlk derece mahkemesince verilen 09/03/2018 tarihli ara kararın davalı .. Tic. Ltd. Şti. vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili, müvekkilinin babasının davalı şirketin %99’una sahip olduğunu, müvekkilinin, 1996 yılında açtığı dava ile nüfus kaydını düzelterek babası ile ilişki kurabildiğini, şirketin kuruluşundan sonra baba …’nın 2002 yılında müvekkilinden mal kaçırarak şirketi, müvekkilinin üvey kardeşi ve murisin diğer oğlu …’ya devrettiğini, oradan da şirketle alakası olmayan …’ye oradan da …’nın annesi …’ya, oradan da torunlar … ve …’ya muvazayı gizlemek için devirler yapıldığını, daha sonra da ortaklıkların …’ya devredildiğini, tüm bu muvazaalı işlemlerin müvekkilinin şirkette ortak olmasını önlemek için yapıldığını, şirket sahibi baba …’nın 09/06/2015 tarihinde vefat ettiğini, geriye mirasçısı olarak eş ve çocuklar kaldığını, müvekkilinin de mirasçılık payının 3/20 olduğunu, Kocaeli 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/939 Esas sayılı dosyası ile tereke tespiti davası açıldığını ve bu davada gerek şirketin kuruluş aşamasından itibaren tüm devirlerin gerekse şirketin temin edilebilen varlıklarının bulunmaya çalışıldığını, muvaazalı işlemler ve şirketin içinin boşaltılmasının önlenmesi açısından verilen gayrimenkul ve araçlar ile tespiti yapılacak başkaca şirket mallarının başkalarına devrinin önlenmesi, şirket ortaklarının da yeni muvaazalı devir yapılmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin, dosyaya sunulan belgelerin ve özellikle Kocaeli 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/692 Esas sayılı soy bağının tespitine ilişkin kararı uyarınca, şirket hisselerinin miras malları arasında bulunabileceği değerlendirilerek, davalı şirkete ait taşınmazların ve trafiğe kayıtlı araçların ve taşınmazların devrinin önlenmesi amacıyla davacı vekili tarafından bildirilen tapu kaydı ve şirket üzerine kayıtlı araçlar üzerine ihtiyati tedbir şerhi konulmasına karar verildiği, Uyap ortamında yapılan sorgulamada araçların şirket adına kayıtlı olmadığı ,adına kayıtlı taşınmaz hakkında 3.kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir şerhi konulmasına karar verilmiş, bu bağlamda …. nolu taşınmazın davalı .. Tic. AŞ’ye ait olması halinde, 3.kişilere devirinin önlenmesi için tapu kayıtlarına ihtiyati tedbir şerhi konulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:İstinaf yoluna başvuran davalı vekili,mahkemece ihtiyati tedbirin kabulü yönündeki değerlendirmede davacının açmış olduğu soy bağının tespitine ilişkin dava ve şirket hisselerinin terekeye dahil olabileceğini değerlendirerek talebin kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını, muris muvazaasının yargılamayı gerektirdiğini, ihtiyati tedbirin teminatsız olarak verildiğini belirterek,tedbir kararının kaldırılmasına, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde şirketin uğrayacağı zararı karşılamak üzere uygun teminat alınmasına karar verilerek tedbir kararının kısmen kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Mahkemece verilen 09/03/2018 tarihli karar, 08/03/2018 tarihli kararın gerekçesi sayıldığında ihtiyati tedbir kararı duruşmada karşı tarafın hazır olduğu duruşmada verilmiştir. Karar HMK nun 394/1 gereği itirazı kabil olmadığından istinafı kabil bir karar olarak kabul edilmiş, mahkemece verilen itirazı kabil olmayan karar istinafa tabi bir karar olarak kabul edilmek suretiyle istinaf incelemesi yapılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 389. Maddesine göre: “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “Davacının miras hakkından kaynaklanan talebi yargılamayı gerektirmekle birlikte şirket adına kayıtlı taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulması, davacının geçici hukuki korunma talebinin bir parçası kabul edilmek durumundadır.
6100 sayılı HMK’nın 392/1.maddesine göre: (1) İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Talep, resmî belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebilir. Adli yardımdan yararlanan kimsenin teminat göstermesi gerekmez.Teminat alınmama sebebi olarak gerekçede yer alan “davacının soy bağının tespitine ilişkin Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/692 E sayılı davasında verilen karar ve şirket hisselerinin mamelekinin miras malları arasında bulunabileceği” şeklindeki ibarenin HMK’nın 392/1.maddesinin bünyesinde yer alan “durum ve koşullar gerektiriyorsa” şeklindeki normatif ifadenin bir karşılığı olduğu ve bu açıklamanın, teminat alınmamasının gerekçesi olduğu kabul edilmek durumundadır. Durum ve koşulların değerledirilmesi neticesi teminat alınmasına lüzum görülmediği anlaşılmakla mahkemenin takdirinde isabetsizlik görülmemiş mahkemece verilen istinafa konu ara karar, dosya içeriğine, usul ve yasaya, geçici hukuki koruma kavramına uygun bir karar olup, istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı … Ltd Şti. vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nun 362.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/06/2018