Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/645 E. 2019/126 K. 07.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/645
KARAR NO: 2019/126
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/12/2017
NUMARASI: 2015/1257 E.-2017/1035 K.
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senedinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/02/2019
Davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin davalı … Ltd. Şti.’ne sipariş ettiği mallara karşılık keşide etmiş olduğu 120.000-TL ve 125.000-TL bedelli 2 adet çeki bu şirkete verdiğini, ancak malların teslim edilmemesi nedeniyle çeklerin bedelsiz kaldığını, müvekkilinin çeklerin iadesini talep ettiğinde ise grup şirketi olan davalı …. Ltd. Şti.’ne, daha sonra davalı …. Ltd. Şti.’ne ciro edildiğini öğrendiğini ve bu şirkete ulaştığında çeklerin kredinin teminatı olarak alacağı temlik eden …. Bankasına verildiğini öğrendiğini, bankanın ise bu çekleri müvekkili ve diğer borçlular aleyhine icra takibine konu ettiğini, ancak çekin rehin cirosu ile devrinin mümkün olmadığını, dolayısıyla davalının yetkili hamil olmadığını, kaldı ki banka …. Ltd. Şti.’ne karşı kredi alacağı nedeniyle takip yapabilecek durumda olup teminat olarak verilen çekleri de tahsil ettiğinde mükerrer tahsilatın oluşacağını ileri sürerek müvekkilinin bu çekler nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine, çeklerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Alacağını temlik eden banka vekili, kambiyo senetlerinin illetten mücerret olmaları nedeniyle davacının temel borç ilişkisine dayalı şahsi defilerini müvekkiline karşı ileri süremeyeceğini, dava konusu çekleri … firmasının borçlarına mahsuben temlik cirosu ile devralan müvekkilinin iyiniyetli hamil olduğunu savunarak davanın reddini istemiş,diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece;davacının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığı, davalının ticari defterlerini sunmadığı, davacı defterlerinde çeklerin avans çekler hesabında yer almadığı, davacının iddiasını ispatlayıcı başka delil de sunmadığı, çekin kanunen emre yazılı senet şeklinde bir ödeme aracı olarak görüldüğünde ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili;1-Delil olarak sunmuş oldukları protokol, yazışma ve davalı şirketlerin defter kayıtlarının incelenmediğini,protokol ve yazışmalardan çeklerin bedelsiz olduğunun ve bankaya teminat olarak verildiğinin anlaşıldığı,davalı şirket yetkilisinin belgelere ilişkin olarak isticvabı gerektiğini, çeklerin bedelsiz olduğu açık olduğu halde diğer davalılar yönünden de davanın reddinin doğru olmadığını, davalı … ile …’nın adresleri aynı olup organik bağ içinde olduklarını ve muvazalı olarak diğer davalı şirkete ciro ettiklerini, diğer davalının da bankadan kredi alabilmek için teminat olarak verdiğini, 2-Banka kredi alacağını tahsil ettiyse müvekkiline ait çeklerin tahsilinin mükerrer tahsilata neden olacağını, bu nedenle banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak bankanın …. firmasından alacaklı olup olmadığının tespitinin gerektiğini, Bankadan çek tevdi belgesi ya da teslim bordosu celbedilmeden karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.
GEREKÇE: Dava, bedelsiz olduğu ve bankaya rehin cirosu ile devredildiği ileri sürülen çekler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı, çeklerin davalı …. Ltd. Şti.’ne avans olarak verildiğini ancak mallar teslim edilmediğinden bedelsiz kaldığını, bu davalının ise çekleri organik bağ içinde olduğu davalı …. Ltd. Şti.’ne ve onun da davalı … Ltd. Şti.’ne ciro ettiğini, adı geçenin ise kredi borcu nedeniyle teminat olarak (alacağını temlik eden)bankaya ciro ettiğini, dolayısıyla bankanın meşru hamil olmadığını ileri sürmüş, banka ve alacağı temlik alan ise çekin kredi borcuna karşılık temlik cirosu ile verildiğini, iyiniyetli hamil olması nedeniyle bedelsizlik definin kendisine karşı ileri sürülemeyeceğini savunmuş, diğer davalılar ise davaya cevap vermemişlerdir.Davacının öncelikle bedelsizlik iddiasını ispatlaması gerekir. Davacının ticari defterlerinde avans iddiasını doğrulayan bir kayda rastlanılmamış ise de, delil olarak dayandığı davacı ve davalı …Ltd. Şti.’ne atfen imzalar içeren 20/10/2015 tarihli “protokol”başlıklı belgede, çeklerin davacı tarafından verilen siparişlere karşılık vadeli olarak düzenlenip verildiğinin, ancak siparişlerin teslim edilemediğinin ve çeklerin davalı … Ltd. Şti.’ne ciro edilmesi nedeniyle iade edilemediğinin belirtildiği görülmüştür.
O halde söz konusu belge yönünden davalı …. Ltd. Şti yetkilisi/yetkililerinin isticvabı ile sonucuna göre çeklerin bedelsiz olup olmadığının tespiti, ayrıca TTK 818/1-e maddesi yollamasıyla 687/1 maddesi hükmü uyarınca bedelsizlik definin diğer davalılara karşı ileri sürülüp sürülemeyeceği hususunda bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.Davacının rehin cirosu ile temlik iddiası yönünden alacağını temlik eden bankadan çek tevdi bordrosu celp edilerek çeklerin ne şekilde kaydedildiği incelenmeden, ayrıca yargılamada geçen uzun süre dikkate alınıp banka dışındaki davalı şirketlerin güncel ticaret sicil adresleri araştırılmadan bir karar verilmesi de doğru görülmemiş,hükme tesir edecek derece de delillerin toplanıp değerlendirilmediği anlaşılmakla,davacı vekilinin istinaf başvusunun kabulü ile, HMK 353(1)a-6 maddesi uyarınca hükmün kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/12/2017 Tarih 2015/1257 Esas 2017/1035 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” Davacı tarafça yatırılan 35,90- TL istinaf karar harcının kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 07/02/2019