Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/643 E. 2019/814 K. 12.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/643
KARAR NO : 2019/814
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/12/2017
NUMARASI : 2017/372 Esas – 2017/1592 Karar
DAVA: Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/06/2019
Davanın reddine ilişkin hükmün hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan maaş ödeme protokolü kapsamında taahhüt edilen promosyon tutarının davalı hesabına 03.11.2015 tarihinde 29.500- TL ödendiğini, ancak protokolün yapıldığı İçerenköy şubesinin kapatılarak hesapların Mecidiyeköy Şubesine devredildiğini,değişiklik içeren mutabakat sözleşmesi imzalanmasının talep edildiğini, davalının bankaya gönderdiği ihtar ile maaş ödeme protokolünü feshettiğini, işyerinin Tuzla’da olması nedeniyle Mecidiyeköy şubesi ile çalışmalarının mümkün olmadığını belirttiği, şubenin değişmesinin bu ödemeleri doğrudan etkileyecek sonuç doğurmadığını, protokolün 8/3 maddesi gereği davalının kıstelyevm olarak hesaplanan 18.982 TL’nin 19.01.2017 ihtarname tebliğinden itibaren avans faizi işletilerek davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; hizmet verecek banka şubesinin İçerenköy şubesi iken Mecidiyeköy şubesi olarak değiştirilip yeni bir hesap açılması yada başka bir hesaptan EFT ile gönderim yapılmasının istendiğini, iş yerinin Tuzla da bulunduğu bu nedenle Mecidiyeköy şubesi ile çalışmanın zorlukları ve olanaksızlığı nedeniyle ve personel bilgilerinin her iki şube ile paylaşılmasının özel hayatın ve iş hayatının gizliliği nedeniyle kabul edilebilir olmadığını, zaruret nedeniyle fesih yoluna gittiklerini ,değişiklik önerisinin şirket işleyiş ve prensipleri ile aykırılık oluşturduğundan kabul edilmediğini, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince, davacı bankanın tek taraflı olarak sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçındığı nedenle davalının fesihte haklı olduğu, protokolün 8. Maddesi ile bankadan kaynaklanan nedenlerle protokolün feshedildiği, ödenen bedelin iadesi koşullarının oluşmadığı sonucuna varılarak davanın reddine dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; 01.10.2015 tarihinde 3 yıl süre ile 50 personele ait maaş ödemelerinin müvekkili banka tarafından yapılacağı, buna karşılık 29.500 -TL promosyon ödemesi yapıldığı bankanın iç organizasyonu nedeniyle sözleşmenin yapıldığı şubenin kapatıldığı işlemlerin telefon, internet bankacılığı, ATM aracılığı ile yapılabileceğini, ödeme için farklı yöntemler önerildiğini, çabaların cevapsız kalarak protokolün feshi yoluna gidildiği, sözleşmenin esaslı unsurlarında tek taraflı değişiklik yapılmadığını; protokolde önemli olanın hangi şube ile anlaşma sağlandığı olmadığını, şubenin kapatılmasının sözleşmenin devamı için engel teşkil etmediğini,davalının Kozyatağı şubesi ile anlaştığını ,dava konusu olayda protokolün 8. maddesi önem arzedip feshin haklı olup olmadığının önemli olmadığını, 3 yıl süre ile devam edeceği inancı ile düzenlendiği, bu süreden önce sonlandırıldığından davalının kalan süre kadar haksız zenginleştiğini, protokolün 8.3. madde si gereği geri isteme hakları bulunduğundan kararın kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Davacı bankanın İçerenköy şubesi ile davalı arasında 01.10.2015 tarihinde 3 yıl süreli, davalı personelinin bu sürede maaşlarını ilgili şubeden almak kaydı ile maaş ödeme protokolü akdedilmiştir.50 personel için 29.500- TL promosyon ödemesi yapılmıştır.Davacı bankanın İçerenköy şubesini kapatarak şube hesaplarını Mecidiyeköy şubesine aktardığı, bunun üzerine davalının maaş ödeme protokolünü feshettiği hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı banka birçok ödeme yöntemi bulunduğunu ileri sürmekte ise de davalı da hesapların aktarıldığı Mecidiyeköy şubesine aktarılmasının şirket ve çalışanlarına külfet teşkil edeceğini ,kişisel verileri iki ayrı şube ile paylaşmak zorunda kalacaklarından bu isteğe karşı çıkarak sözleşmenin feshi yoluna gitmiştir.Somut olayda hizmet alacak şirketin adresi Tuzla ‘da Anadolu yakasındadır. Maaş ödeme protokolü yine Anadolu yakasında bulunan İçerenköy şubesi ile imzalanmıştır.Davalı şirket ve çalışanlarının maaşa ilişkin ödemelerini kolaylaştırmak amacıyla yakın bir şubenin tercih edildiği kabul edilebilir. Davacı banka ise 3 yıllık süre ile protokoldeki hizmetleri İçerenköy şubesi aracılığıyla vereceğini taahhüt etmiş ise ,sözleşme süresi dolmadan banka şubesini kapatarak hesaplarını Mecidiyeköy şubesine aktarmış ,davalının fesihten sonra da yine aynı civarda bulunan Kozyatağı şubesi aracılığıyla davacı banka ile çalışmayı sürdürdüğü anlaşılmaktadır.Her ne kadar banka şubesine gitmeden sanal ortamda da birtakım bankacılık işlemleri yapılabilmekte ise de, işleyişte çıkacak aksaklık veya şubeden yapılması gereken işlemler olduğunda banka şubesine ulaşımın kolaylıkla sağlanacağı bir şubede bulunmasını tercih etmekte davalı şirket haklıdır.Aksini kabul halinde çeşitli yerlerde banka şubeleri açmakta bir gerekliğin olmadığını kabulü gerekir.Hesapların Avrupa yakasında bulunan Mecidiyeköy şubesine aktarılması protokolün davacı banka tarafından ihlal edildiği ve davalı şirket tarafından maaş ödeme protokolünün haklı olarak feshedildiği anlaşılmaktadır.Buna göre davacı bankanın kendi iç işleyişine uygun olarak şube kapatması ,şubenin hesaplarını ,yine kendi politikası doğrultusunda naklettiği şubenin davalı şirketin ihtiyacını karşılamadığı açık olup ,bankanın ihtiyacı yanında davalı şirketin menfaatini de gözeterek yapması gerektiği ,yine Anadolu yakasında hesapların aktarılabileceği ondan çok banka şubesi var iken Avrupa yakasında ki şubeyle çalışmayı önermesi haklı görülmemiştir. Bu nedenlerle davalı şirketin feshi haklı olup bu halde protokolün 8.maddesi iadeye imkan vermediğinden davanın reddine ilişkin hükme yönelik ileri sürülen istinaf sebebleri yerinde görülmemiş ,delillerin takdirinde isabetsizlik olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 44,40- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 35,90- TL nin mahsubu ile bakiye 8,50- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 12/06/2019