Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/64 E. 2018/314 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/64
KARAR NO : 2018/314
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/09/2016
NUMARASI : 2016/1072 Esas 2016/718 Karar
DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/03/2018 (30/04/2018 yazım)
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili, R… Ltd. Şti.’nin davacı … ve … tarafından 27/02/2014 tarihli sözleşme ile %50-%50 oranında hisselerle kurulduğunu, kuruluşun amacı 06/03/2014 tarih 8522 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde demiryollarına trifon imalatı olarak açıklandığını, bu şirketten sağlanan kısmi sermaye ile şirketin kurulu bulunduğu adresin kiralandığını, kendisinin emek ortağı olduğunu, temin edilen makinaların kendisi tarafından iş yerine monte edildiğini, bu işler bittikten sonra …’un kendisini devre dışı bıraktığını ve hisselerini de annesine devir ettiğini, şirket adına uzun vadeli çekler keşide ettiğini, İstanbul Anadolu .. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası ile takip başlatılarak, şirkete ait makinaların haciz edildiğini, makinalar satılarak şirketin içinin boşaltılacağını, davalı … işbu eylemleri ile en başından bu yana kötüniyetli olarak hareket ettiğini, kendisi aleyhine nitelikli dolandırıcılık suçundan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nda suç duyurusunda bulunduğunu, davalı …’un şirket müdürlüğünden azline, şirketin mevcut haklarının korunması için kayyım atanmasına, şirket aleyhine açılan İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün .. E. sayılı dosyasına itiraz etmek ve gerektiğinde şirket adına menfi tespit davası açmak üzere kayyıma yetki verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde tarafların karşılıklı olarak aldıkları karar ile hisselerinin tamamını….’ye devir etmek suretiyle ortaklığı sonlandırdığı bu nedenle davanın konusuz kaldığını, müvekkilinin dava açılmaya sebebiyet vermediğinden karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmemesini ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davalı şirketin ticari kayıtlarının incelenmesi sonucu; davacı … ile davalı …’un 20/06/2016 tarihinde hisselerini …’ye satarak ortaklıktan ayrıldıkları, bu durumda davacının ortaklıktan çıkması sebebiyle, açılan davada, kararın kesinleşmesine kadar devam etmesi gereken HMK’nun 114/1-h maddesi gereğince dava şartı olan hukuki yararı kalmadığından HMK’nun 115/2. maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; dava dilekçesinde, davacı ve davalının konumları, ortağı oldukları şirketteki payları, şirketin amacı, yönetimi, üçüncü şahıslara karşı temsili gibi bilgilerin açık ve net olarak işlendiğini, hisselerini devrettikleri kişinin, davacı ve davalının her ikisinin hissesini birlikte devraldığını, devralan kişinin şirketin borçlarını üstlendiğini ve taraflara bir miktar bedel ödediğini, davalının kayıtlarla sabit olan kötü niyetinin mahkemenin gereken dikkat ve özeni göstermemesi sonucu işbu hisse devirlerinin yapılmak zorunda kalındığını, davanın ikame edildiği tarihte davacı müvekkilinin HMK 114 kapsamında hak sahibi olduğunu, yaşanan zorluk sebebiyle müvekkilinin hissesini …’ye devrettiğini, hüküm bölümünün 1., 2. ve 3.maddesine herhangi bir itirazının olmadığını, 4.maddesinin usule ve yasaya aykırı olduğunu, davacının işbu davaya ikame etmekteki hukuki yararı, hissedarı olduğu ve hissesini devrettiği şirkete geçtiğini, davacı ve davalı sıfatının şirket bünyesinde toplanması nedeniyle davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini, hem davacı hem davalı açısından hukuki yarar yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın 4 numaralı bendinin kaldırılmasına ve müvekkil lehine vekalet ücreti takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Davacı ve davalının hisseleri 17/6/2016 tarihli sözleşme ile … isimli kişiye satılarak devredilmiştir. Taraflar şirkette hissedar olmadığı için müdürlükten azil davasının görülmesinde her iki taraf bakımından hukuki yarar kalmamıştır.Mahkeme, dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit edince, davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür.Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hakim tarafından kendiliğinden (re’sen) gözetilir. (HMK)’nun 114/h maddesinde, hukuki yarar açıkça dava şartları içerisinde sayılmış olup hukuki yarar davanın açıldığı tarihte mevcut olması gerektiği gibi yargılama sürecindede varlığını devam ettirmesi gerekir. Dava konusu olayda da dava açıldıktan sonra gerçekleşen hisse devri nedeni ile hukuki yararın ortadan kalktığı anlaşılmaktadır.
HMK 326/1 maddesinde yargılama giderinin aleyhine hüküm verilenden alınacağı düzenlenmiştir.AAÜT.nin 7. maddesi “Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret” başlığını taşımakta; maddenin 2. fıkrasında ise “davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur” düzenlemesi bulunmaktadır. Buna göre HMK 326/1 gereği davalı yararına tarifenin7/2. maddesi gereğince takdir olunan vekalet ücretine yönelik ileri sürülen istinaf sebebleri yerinde bulunmamakla başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine,
HMK ‘nun 362/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 29/03/2018