Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/619 E. 2019/124 K. 07.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/619
KARAR NO : 2019/124
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/02/2018
NUMARASI : 2016/1029 E.-2018/77 K.
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Taşıt Kredisi ve Rehin Sözle. Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/02/2019
Davanın kabulune yönelik olarak verilen hükmün davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen 13/06/2012 tarihli Taşıt Kredisi ve Rehin Sözleşmesi uyarınca davalıya kredi kullandırıldığını, taşıt rehnine konu araç üzerine de müvekkili bankanın 23/05/2012 tarihli rehninin işlendiğini, ancak davalının ödemede temerrüde düşmesi üzerine hesap kat edilerek Rehnin Paraya Çevrilmesi Yoluyla icra takibi başlatıldığını, takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece;davalının, taraflar arasında akdedilen 13/06/2012 tarihli Taşıt Kredisi ve Rehin Sözleşmesi uyarınca kullandığı krediye ilişkin ödemelerde temerrüde düştüğü, davalının borçlu olmadığını ya da borcu ödediğini ispat edecek belge ve delil sunmadığı, davacının incelenen ve lehine delil olan ticari defter kayıtlarına itibar edildiği, buna göre davacının davalıdan 39.593,30-TL asıl alacak olmak üzere toplam 40.105,45- TL alacaklı olduğu, alacak likit olup davalının itirazında haksız bulunması nedeniyle icra inkar tazminatı şartlarının da oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı istinaf dilekçesinde özetle;
1-Yanlış adrese yapılan tebligatlar nedeniyle savunma hakkının kısıtlandığını, yargılama esnasında kredi borcunu ödemeye devam ettiği halde, bu ödemelerin hiçbir şekilde nazara alınmadığını, ödemelere ilişkin bir kısım dekontların sunulduğunu, ancak tamamına ulaşamadığını, bankadan istenmesi halinde tüm ödemelerin görüleceğini, davacının bu ödemeleri mahkemeye bildirmediğini, mükerrer ödemeye sebep olabilecek bir karar verildiğini,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin de haksız olduğunu,ayrıca yüksek faiz oranından hüküm verildiğini belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalının usulsüz tebligat iddiasının haksız olduğunu, sözleşme adresine tebliğ yapıldığını, üstelik davaya cevap verebilen davalının savunma hakkının kısıtlandığından söz edilemeyeceğini, ayrıca bu aşamada sunulan ödeme belgelerini kabul etmediklerini, kaldı ki bu ödemeleri yargılama sırasında davalının sunması gerektiğini, yapılan ödemenin iki taksitten ibaret olduğunun görüldüğünü belirterek istinaf isteminin reddini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, Taşıt Kredisi ve Rehin Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir. Sözleşmeye konu aracın ticari nitelikte otobüs olması ve davalının servis işletmecisi olması dikkate alındığında, sözleşmenin ticari nitelikte olduğunun dolayısıyla TTK hükümlerinin uygulanacağının kabulü gerekir.Dosya kapsamında mevcut belgeler ve UYAP sistemi üzerinde yapılan inceleme sonucu, davalıya tebliğlerin mernis adresi olan “…” adresine yapıldığı, hatta bazı tebliğlerin bu adreste sürekli mukim olduğu belirtilen davalı eşi …’a yapıldığı tespit edilmiş olup, davalının tebliğlerin usulsüz olduğu yönündeki iddiası yerinde görülmemiştir. Öte yandan davalı davaya cevap vermemiş ise de, icra takibine itirazında borca, faize ve diğer ferilere itiraz etmiştir. Taraflar arasında akdedilen 13/06/2012 tarihli Taşıt Kredisi ve Rehin Sözleşmesinin “Akdi Faiz”i düzenleyen 3/1 maddesi ile “Temerrüt Faiz”ini düzenleyen 4/1 maddesinde sözleşmenin 22.maddesinde belirlene faiz oranlarının esas alınacağı belirtilmiştir. Sözleşmenin 22.maddesinde akdi faiz oranı yıllık 13,8 olarak belirlenmiş ise de temerrüt faiz oranının belirlenmediği görülmüştür. 15/05/2017 tarihli bilirkişi ön raporunda da bu husus vurgulanmıştır.Ayrıca bilirkişi incelemesi banka şubesinde yerinde inceleme şeklinde yapılmadığı gibi, bilirkişi kök raporunda, ön raporda istenilen belgelerin tamamının sunulmadığı, sunulan belgelere göre inceleme yapıldığı belirtilmiş, raporda kat tarihi itibariyle talep edilen tutarın doğru olup olmadığının dahi tespit edilemediği görülmüştür. Yine raporda temerrüt tarihi itibariyle toplam anaparanın 37.088,92- TL olarak hesaplanmasının yani takipte talep edilen anapara tutarının altında olmasının nedeni belirtilmemiş, ayrıca kredinin ticari nitelikte olduğu gözden kaçırılarak hesaplama yapılmıştır. Bu durumda bilirkişi raporu denetime açık ve hükme esas alınabilecek nitelikte değildir.Bu durumda ilk derece mahkemesince , bankacılık alanında uzman yeni bir bilirkişiden banka şubesinde yerinde inceleme yapılmak suretiyle, öncelikle kredinin ticari nitelikte olduğu dikkate alınarak kat tarihi, temerrüt tarihi ve takip tarihi (takipten sonra davadan önce ödeme var ise son ödeme tarihi) itibariyle bankanın alacaklı olduğu bir tutar olup olmadığının ve varsa tutarının tespiti, tespit edilen tutar ile talep edilen tutar arasında fark olması halinde bunun nedeninin tespiti, bu tespit yapılırken uygulanması gereken akdi ve temerrüt faiz oranlarının ayrıca tespiti, takipten sonra ve davadan önce, ayrıca davadan sonra yapılan ödemeler var ise tespiti yönünde rapor alınması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının istinaf başvusunun kabulü ile, HMK 353(1)a-6 maddesi uyarınca hükmün kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalının istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/02/2018 Tarih 2016/1029 Esas 2018/77 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA;
“Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE”
İstinaf yoluna başvuran davalı tarafça yatırılan 684,90- TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 07/02/2019