Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/616 E. 2019/633 K. 02.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/616
KARAR NO : 2019/633
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2017
NUMARASI : 2015/812 Esas 2017/1101 Karar
DAVA : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/05/2019
Davanın kabulune ilişkin hükmün davalılar vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacılar vekili,davacıların murisinin keşidecisi davalı …, lehdarı davalı şirket, cirantası … yetkili hamili müvekkillerinin muris… olan çeki ciranta … ile ticari ilişkileri nedeniyle alacağına karşılık ciro yolu ile teslim aldığını, ancak çekin şubat 2009 tarihinde teslim alındığında 15.4.2008 keşide tarihli olduğunu, keşideci tarafından 15.04.2009 olarak düzeltildiğini , bankaya ibrazında keşide tarihinde tahrifat yapıldığı gerekçesiyle banka tarafından işlem yapılmadığını,Anadolu …. İcra Dairesinin … (öncesi…) sayılı dosyasında keşideci, lehdar ve ciranta aleyhine takip yapıldığı, ancak davalıların imzaya itiraz ettikleri, paraf imzasının keşideci eli mahsulü olduğu, ancak çekteki keşideci imzasının keşideci ve lehdar eli mahsulü olmadığı belirlenerek imzaya itirazın kabulune karar verildiği ancak kararın bozulduğu,bozmadan sonra dosyanın derdest olduğu,TTK 732. Maddesi gereği sebepsiz zenginleşme nedeniyle davanın açıldığını, davanın 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu , dava konusu 15.04.2009 keşideli 600.000- TL tutarlı çek bedelinin keşide tarihinden itibaren avans faizi ile davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.Davacı vekili davalı şirket yönünden davayı takip etmediklerini bildirmiş ise de karşı yan muvafakat etmediğinden dava esastan incelenmiştir.
CEVAP:Davalılar vekili, icra takibinin takipten sonraki evrede zamanaşımına uğradığını, davanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak açıldığını, TTK 726. maddesi gereği zamanaşımının altı ay olup, 10 yıllık zaman aşımına tabi olmadığını, İcra hukuk mahkemesinin 6 aylık zamanaşımı süresi geçtiğinden şikayeti kabul ile icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, ayrıca davacının TTK 644. maddesindeki davalar sadece keşideciye karşı ileri sürülebilirken hem keşideciye hemde cirantaya davayı yönelttiğini, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece;davacının dayandığı çekteki imzaya keşideci olan davalı …’nun itiraz etmediği, ciro yolu ile çeki eline geçiren hamilin TTK 732. Madde gereği sebepsiz zenginleşme nedeniyle keşideci …’na karşı dava açabileceği, ispat yükünün davalıda olduğu, keşideci davalının sebepsiz zenginleşmediğini ispatlayamadığı, yemin deliline de dayanmadığı, diğer davalı … Ltd. Şti ile davacılar murisi arasında temel ilişki bulunmadığı, dava şirkete yöneltilemeyeceğinden davanın şirket yönünden pasif husumet nedeniyle reddine, davalı … yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalılar vekili ; keşideci aleyhine açılan sebepsiz zenginleşme davasının ele alınarak incelenebilmesi için, keşidecinin çekteki imzasını inkar etmemesi gerektiği, davalı …’nun çekteki imzasını inkar ettiğini ve çekteki imzanın eli mahsulü olmadığına karar verildiğini, mahkemece müvekkilinin kendinden sadır olmayan bir çek nedeni ile sebepsiz zenginleştiğinin kabulünün hukuki bir mesnedi bulunmadığını, dava konusu çekin takip işlem tarihi olan 06/05/2011 tarihinden 6 aylık sürenin sonunda yani 06/11/2012 tarihinde zamanaşımına uğradığını,müvekkili … Ltd.Şti.’nin dava konusu çekte ciranta olduğunu, davanın esastan reddedilerek avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, 6102 sayılı TTK’nın 732’nci (mülga 6762 sayılı TTK’nın 644’üncü ) maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. 15.04.2009 keşide tarihli 600.000- TL tutarlı çekte keşidecinin davalı … , çek keşidecisinin yetkilisi olduğu …. Ltd. Şti’nin ise lehdar olup, yine şirket kaşesi ile cirolayarak … ve devamında davacıların murisine verilmiştir.Çekin bankaya ibrazında banka tarafından keşide tarihinde tahrifat yapıldığı için işlem yapılmadığı şerhi düşülmüştür….Anadolu … İcra Dairesinin … (öncesi …) sayılı dosyasında 16 nisan 2009 tarihinde davacılar murisi tarafından, … Ltd. Şti. ve … aleyhine 600.000-TL tutarlı çeke dayalı olaraki başlatılan takipte toplam 656.654,79-TL nin tahsili talep edilmiştir.Takip borçluların süresinde …Anadolu … İcra Hukuk Mahkemesi’nde(Kadıköy 3.İcra Hukuk)imzaya itiraz ettikleri ,imzaya itirazın kabul edildiği,kararın temyizi üzerine Yargıtay 12. HD’nin 13.05.2010 tarih 2009/30357 – 2010/12190 sayılı ilamı ile yetersiz inceleme nedeniyle karar bozulmuştur. Bozmaya uyularak yapılan inceleme neticesinde keşideci imzasının borçlu eli ürünü olmadığı gerekçesiyle takibin durdurulmasına karar verilmiş, bu karar kesinleşmiştir….Anadolu 16.İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/129 esas 2015/511 karar sayılı ve 10.7.2015 karar tarihli ilamı ile ” 15 nisan 2009 tarihinde bankaya ibraz edilen çek nedeniyle 11.6.2009 tarihinde icra takibi başlatıldığı,ödeme emrinin 12.6.2009 tarihinde tebliğ edildiği borçlular tarafından süresinde imzaya itiraz edildiği,teminat ile takibin durdurulmasına karar verildiği ancak teminat yatırılmadığı, 22.9.2009 tarihinde davanın kabulune karar verildiği ,13.5.2010 tarihinde kararın Yargıtayca bozulduğu ,icra dosyasında 6.5.2011 tarihinden itibaren 12.11.2014 tarihine kadar zamanaşımını kesen hiçbir takip işlemi yapılmamıştır.Borçlunun icra mahkemesinde imzaya itirazda bulunmuş olması İİK nun 170/2 maddesi uyarınca tedbir kararı verilmiş olmadıkça ,aynı maddenin 1.fıkrası gereği satıştan başka icra muamelelerini durdurmadığından ,takip dayanağı senedin bağlı bulunduğu zamanaşımını kesmez.İmzaya itiraz davası tek başına zamanaşımını durdurmaz.Ancak davanın kabul edildiği tarih olan 22.9.2009 tarihinde takibin durduğu ancak Yargıtay bozma kararı olan 13.5.2010 tarihinden sonra yeniden işlemeye devam ettiği 6.5.2011 tarihinden sonra 12.11.2014 tarihine kadar 6 aylık zamanaşımı süresi dolduğundan icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir.Çekin ibrazı gereken son gün 24.4.2009’dur. Bu tarihte yürürlükte olan 6762 sayılı TTK 726/1. maddesinde, hamilin keşideci ve diğer çek borçlularına karşı haiz olduğu müracaat haklarının ibraz müddetinin bitiminden itibaren 6 ay geçmekle müruruzamana uğrayacağı düzenlenmiştir. TTK nun 726. Maddesini değiştiren 6273 sayılı yasanın 7. Maddesinin yürürlüğe girdiği 03.02.2012 tarihinden önce ibraz süresi dolan çeklerde zamanaşımı süresi 6 ay, bu tarihten sonra dolan çeklerde ise 3 yıldır.Dava dayanağı çek 6 aylık zamanaşımına tabidir.İcra takip tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 133. maddesine göre icra takibi sırasındaki alacaklının alacağına kavuşmak amacıyla yaptığı her takip işlemi zamanaşımını keser. İcra hukuk mahkemesi kararında da belirtildiği üzere icra dosyasında 6.5.2011 tarihinden sonra zamanaşımını kesen hiçbir işlem yapılmadığı ,imzaya itirazın icra takibinin durdurulmasına karar verilmedikçe zamanaşımını durdurmayacağı gözönüne alındığında çeke ait zamanaşımı işlemeye devam edecektir. 10.7.2015 tarihinde verilen icranın geri bırakılması kararından sonra karar henüz tebliğ alınmadan 30.7.2015 tarihinde elde ki dava açılmıştır. 6102 sayılı TTK’nin 732/son maddesi uyarınca, zamanaşımı süresi, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır.Sebepsiz zenginleşme davasının çekin zamanaşımına uğradığı tarihten itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılması gerekmektedir. 6.11.2012 tarihi itibariyle dava zamanaşımı süresi dolmuştur. Bu tarihten sonra açılan davada davalı Alaattin Tüylüoğlu hakkında ki davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ,bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama gerektirmediğinden hükmün kaldırılmasına ve davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.Sebebsiz zenginleşme iddiası sadece keşideciye karşı ileri sürülebileceğinden davalı şirket vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmeyerek davalı …ltd.şti yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/11/2017 tarih 2015/812 Esas – 2017/1101 Karar sayılı hükmün HMK.’nun 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davalı … yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,”2-Davalı …San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 44,40-TL harcın; davacı tarafından peşin yatırılan 10.246,50- TL peşin harçtan mahsubu ile fazla olan 10.202,10- TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, Davalı … tarafından yapılan 11,10-TL yargı giderinin davacıdan alınarak davalı …’na ödenmesine, Davalı … vekili için takdir olunan 37.950- TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’na verilmesine,Davalı … Ltd.Şti. vekili için takdir olunan 1.980-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Ltd.Şti.’na verilmesine,İstinaf yoluna başvuran davalı … tarafından yatırılan 10.246,50- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Hükümden sonra davalı … gider avansından karşılanan 50,90- TL yargı giderinin davacılardan alınarak davalı …’na ödenmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 02/05/2019