Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/593 E. 2018/767 K. 26.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/593
KARAR NO : 2018/767
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/11/2017
NUMARASI : 2017/331 Esas 2017/1062 Karar
DAVA : Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/06/2018
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün tasfiye memuru … tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirket hakkında İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında giriştiği takibe ilişkin itirazın iptali için İstanbul 5 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/350 esasına açılan davada davalı olan şirketin kanun gereği resen terkin edildiğini, şirketin temsili ve infaz işlemleri açısından ihyasının gerektiğini beyanla;.A.Ş.’nin İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/350 Esas sayılı dosyasındaki takibe konu alacağa esas olmak üzere ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; Ticaret Sicil Memurluğu’nun TTK’nun 32. maddesi çerçevesinde işlem yaptığını, tescil konusundaki taleplerin ilgili yasanın kendilerine verdiği görev yetki alanında değerlendirilerek sonuca bağlandığını, yargı merci gibi hareket edemediklerini, yasal şartların oluşması halinde yapılan işlemler ile ilgili tescil kararının verildiğini, dava konusu olayda da Ticaret Sicil Memurluğu’nun 6102 sayılı TTK.’nun geçici 7. maddesi çerçevesinde işlem yapıldığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, yasal hasım olduklarını savunarak müvekkili yönünden açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, ihyası talep edilen Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. Maddesi kapsamında tasfiyesiz resen terkine tabi tutulan şirket hakkında İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/350 esas sayılı dosyasında derdest iflas davasının bulunduğu ve bu davaya hasren şirketin ihyası talebinin yerinde olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … numarasında sicile kayıtlı .. Şirketi’nin İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün…. esas sayılı icra dosyası ile İstanbul 5 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/350 esas sayılı dosyasında temsili ve kararın infazı işlemlerine hasren ihyasına, şirketin eski yönetim kurulu başkanı …’un tasfiye memuru olarak görevlendirilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yoluna başvuran tasfiye memuru dilekçesinde; ihyası istenen şirketin davalı olarak gösterilmek zorunda olduğunu, dava şartının gerçekleşmediğini, şirketin yasal şartlar çerçevesinde resen terkin edildiğini, eski yönetim kurulu başkanı sıfatı nedeniyle tasfiye memuru olarak atanmasının da usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek öncelikle davanın usulden reddine, itirazların kabulü ile kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava; 6102 sayılı Yasa’nın geçici 7. maddesi uyarınca ticaret sicilinden terkin edilen şirketin ihyasına karar verilmesi istemine ilişkin olup, anılan madde uyarınca”01.07.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim ve limited şirketler 559 sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Somut olayda … AŞ nin sicil kaydının 9.10.2015 tarihinde geçici 7. madde uyarınca resen silindiği terkinden evvel İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/350 esas sayılı dosyasında açılmış bir dava bulunduğu anlaşılmaktadır.Geçici 7 .maddenin (2) bendi gereği davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirketlere bu kanun hükmü uygulanmaz. Bu sebeple terkin işleminin iptaliyle tüzel kişiliğin ihyasına karar verilmesinde kanuna aykırılık bulunmamaktadır. Şirketin ihyasına yönelik ileri sürülen istinaf sebebleri yerinde görülmemiştir.
Tasfiye memuru… ,hükmün kendisinin tasfiye memuru atanmasına ilişkin kısmını da istinaf etmiş olup, terkin edilen şirketi temsilen yönetim kurulu başkanı … ve başkan yardımcısı …’de davalı gösterilmiştir. Davacı tarafça ihyası talep edilen şirketin taraf olduğu dava dosyası bulunduğu, böylece davalının taraf olduğu davalar var iken şirketin ticaret sicil kaydının silinmesi 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesine aykırı olup, yapılacak tasfiye işlemi de yasaya uygun olmayacağından mahkemece sadece ihya kararı vermekle yetinmek gerekirken tasfiye memuru da atamak doğru olmayacaktır. Bu suretle, ek tasfiye işlemlerini yapması için son tasfiye memuru yahut memurlarının yahut da yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru atanması yönünde bir karar verilmesi gerekmediğinden davalı …’un bu yöne ilişkin istinaf sebebinin yerinde olduğu sonucuna varılmıştır.
Şirketin yasal düzenlemeler nedeniyle Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce resen terkin edilmesi nedeniyle açılan ihya davasında Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün davalı olması gerekli ve yeterli olup, ihyasına karar verilmesi istenilen şirkete, ortaklarına ve bu şirketin tasfiye memuruna karşı açılan davanın husumet yokluğundan reddi gerekir. (Yargıtay 11 HD nin 2016-11878 esas 2016/8525 karar sayılı ve 31.10.2016 tarihli kararı da bu yoldadır.)Taraf ehliyeti HMK 114/d dava şartı olup ;istinaf sebebi olarak ileri sürülmese de dava şartı re’sen incelenmek suretiyle davalı şirketi temsilen …hakkında ki davanın husumetten reddine ve …’un şirkete tasfiye memuru olarak atanmasına ilişkin hükmün kaldırılmasına ;verilen ihya kararı yeterli olduğundan tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı …’un istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE; İstanbul 16.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/11/2017 Tarih 2017/331 Esas 2017/1062 Karar sayılı hükmün şirketin eski yönetim kurulu başkanı …’un tasfiye memuru olarak görevlendirilmesine ilişkin 2.bendinin HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA;
Yerine; “Davalı … Şirketi’ni temsilen … hakkındaki davanın husumet yokluğundan REDDİNE,Şirket TTK 7.madde gereği terkin edilmiş olduğundan tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına” cümlelerinin yazılmasına.
Şirketin ihyasına dair kısma yönelik başvurunun HMK 353(1)b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE”
Davalı …tarafından yapılan 23,50-TL tebligat yargı giderinin davacıdan alınarak davalı …’a ödenmesine.
İstinaf yoluna başvuran davalı … tarafından yatırılan 35,90 TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine,
HMK ‘nun 362/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.26/06/2018