Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/584 E. 2019/170 K. 11.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/584
KARAR NO : 2019/170
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/02/2018
NUMARASI : 2016/1022 E.- 2018/168 K.
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/02/2019 ( 08/03/2019 yazım tarihli )
Davanının kabulune ilişkin hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili, müvekkilinin davalıya tıbbi malzeme tedarik ettiğini, tıbbi malzemeler ile ilgili olarak temin edildiği tarihlerde faturaları ile teslimi sağladıklarını, ancak incelenen cari hesap dökümünde davalıya en son 28.4.2016 tarihinde hasta …. için fatura düzenleyerek malzeme tedarik edildiğini, yapılan ödemelere rağmen borcun kapanmadığını, SGK tarafından bu bedeller kendilerine ödenmesine rağmen bakiye borcun ödemediği, alacağın tahsili için Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. sayılı dosyası ile yapılan takibe haksız itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, tıbbi malzemelerin alımı konusunda protokol olup, SGK’dan onay geldikten sonra davacıya ödeme yapılacağını, takibe konu fatura bedelleri için onay alınmadığı için ödeme yapılmadığını, davanın reddi ve tazminata hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR1: Mahkemece ;takibe konu faturalar için SGK’dan davalıya ödenip ödenmediği ve protokol gereği bu faturalara onay verilip vermediği sorulmuş, onay verildiği cevabı ile takibe konu faturalarla ilgili örnekleme sürecinin tamamlandığı, davalının davacıya fatura bedellerini ödemesi gerekir iken ödemediği, davalının dava ve takip konusu miktara itirazının olmadığı, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına da hükmedilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili ; taraflar arasında taahhütnamenin bulunup, buna göre davacının tıbbi malzeme ve fatura bedelini tahsil şartının SGK tarafından faturanın onaylanması, kabul edilmesi ve müvekkili şirkete ödeme yapmasına bağlı olduğunu, SGK’nın dosyaya sunduğu mahkemenin gerekçesinde yer alan 21.11.2017 tarihli yazısındaki faturaların davacıyla herhangi bir ilişkisinin bulunmadığını, 3. Şahıslara ait olup, davacının icra dosyasındaki alacağa ilişkin faturalar olmadığını, SGK’nın hatalı bildirimde bulunduğunu ve dolayısıyla kararın yanlış olduğunu,…., …., …..adlı hastalar için faturaların başka şirketlerce tanzim edildiğini, söz konusu faturalar ile ilgili olarak davacının dava konusu icra takibinin Ekim 2016 tarihinde başladığını, ancak davacıya ait faturaların SGK tarafından Ocak 2018 tarihinde onaylandığını, bu hali ile muaccel bir alacaktan bahsedilmeyeceğini, müvekkilinin Ocak 2018’de onaylanan takibe konu fatura bedellerin 30.1.2018 tarihinde ödendiğini,ne takip ne de dava aşamasında borcun varlığının inkar edilmediği, ödeme yapılabilmesi için SGK’nın ödeme yapması gerekip ödeme yapılmadığını,kararın kaldırılarak ve yeniden inceleme yapılarak reddi ya da yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Alacaklı davacı tarafından Bakırköy …. İcra Dairesinin …. sayılı dosyada 20.10.2016 tarih itibariyle 34.493,53- TL’nin tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, borçlu tarafından ödemenin SGK’dan tahsil edilirse alacaklıya ödeneceğini,SGK tarafından ödeme yapılmadığını bildirerek borca itiraz ettiği icra takibinin durduğu anlaşılmaktadır.Takibe konu edilen faturaların tamamının SGK tarafından örneklemeye alındığı ve 21.11.2017 tarihli yazı içeriğine göre ; ….. (yazıda 2 adet ise de biri takip konusu değildir.)…… faturalarının 2017 yılında mutabakatlarının yapıldığı ,diğer faturaların ise mutabakat işlemlerinin halen devam ettiği bildirilmiştir. Davacı tarafından yargılama sırasında faturaların tamamının mutabakatlarının yapıldığı bildirilerek 30.1.2018 tarihinde takibe konu bedelin davacıya ödendiği anlaşılmaktadır. Davaya konu takip 19.10.2016 tarihinde başlatılmıştır.Taraflar arasında imzalanan taahhütnamenin 3. Maddesinde ” teslim edip faturalandırdığımız ürünlerin bedelini, …..AŞ ne ‘SSK…ilgili kurum tarafından teslim edilen ürünlerle ilgili kurumdan faturaya onay verildikten sonra ödeme talep etmeyi kabul ve taahhüt ederiz “denilmiştir. Buna göre takip tarihi itibariyle faturaların hiçbirinin onaylanmadığı , örnekleme yoluyla incelemeye alındığı , peyder pey mutabakat sağlandığı tesbit edilmektedir.Tüm anlatılanlara göre takibin başlatıldığı 19.10.2016 tarihinde ve davanın açıldığı 24.11.2016 tarihinde örnekleme sürecinin tamamlanmadığı,mutabakatın yapılmadığı anlaşılmakla takip ve dava tarihi itibariyle alacak muaccel bulunmamaktadır. Ancak yargılama sırasında alacak muaccel hale geldiğinde ödeme gerçekleşmekle davanın konusu kalmamıştır. Mahkemece takip tarihinde alacağın muaccel olduğunu kabul ile itirazın iptaline ve tazminata hükmedilerek ,yapılan harici ödemenin infazda nazara alınması doğru olmamıştır. Davacı takip tarihi itibariyle haklı bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılarak ,konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı her ne kadar takipte haklı değilse de kötüniyetli olduğuna dair delil bulunmadığından koşulları olmayan kötü niyet tazminatı talebinin de reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/02/2018 Tarih 2016/1022 Esas 2018/168 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA;
“Konusu kalmayan dava nedeniyle bir karar verilmesine yer olmadığına,davalının koşulları olmayan kötü niyet tazminatı isteminin REDDİNE” İlk Derece Yargılamasına İlişkin Olarak; “Alınması gerekli 44,40- TL harcın,icra ve mahkeme veznesine yatırılan 761,54- TL peşin harçtan mahsubu ile fazla olan 717,14- TL harcın talep halinde davacıya iadesine, Davalı vekili için takdir olunan 4.139,22- TL nispi vekalet ücreti ile davalının 75,50-TL posta masrafının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 590- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.11/02/2019