Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/583 E. 2019/89 K. 24.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/583
KARAR NO : 2019/89
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/12/2017
NUMARASI : 2016/999 E.-2017/832 K.
DAVA : İtirazın İptali(Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 24/01/2019
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulune yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı … Tic. Ltd. Şti. arasında akdedilen kredi sözleşmelerinin davalı tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, sözleşmeler uyarınca kullandırılan kredilere ilişkin borcun ödenmemesi üzerine hesap kat edilerek borçlulara ihtarname gönderildiğini, ancak ödeme yapılmadığını, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkilinin iddia edilen tutarda borcunun olmadığını, talep edilen temerrüt faizi ve diğer fer’ilerin de fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu sonucunda, davacı banka ile dava dışı …. Tic. Ltd. Şti arasında yapılan kredi sözleşmelerinde davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 924.629,19-TL alacak talep ettiği, ancak oluşa uyan ve yeterli kabul edilen bilirkişi raporu ile davacının davalıdan talep edebileceği toplam miktarın 910.735,81-TL olarak hesaplandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının icra takibine itirazının kısmen iptali ile, takibin 712.757,94-TL asıl alacak olmak üzere toplam 910.735,81-TL yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz işletilmesine, fazlaya dair talebin reddine, %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece itirazlarının dikkate alınmadığını, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada gerek asıl alacak ve gerekse akdi faiz yönünden eksik hesaplama yapıldığını, akdi faizin asıl alacak olarak kabulünün gerektiğini, akdi faize işletilecek temerrüt faizinin tamamen hesaplama dışı bırakıldığını belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.
GEREKÇE: Dava, Genel Kredi Sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya kapsamında mevcut delillerden, davacı banka ile dava dışı …. Tic. Ltd. Şti. arasında 03/05/2011 ve 30/11/2012 tarihli Genel Kredi Sözleşmeleri akdedildiği, davalının bu sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, bu sözleşmeler uyarınca asıl borçlu şirkete taksitli işletme kredileri, taksitli ticari kredi, kredili mevduat hesabı kredisi , çek kredisi ile kredi kartı verilmek suretiyle krediler kullandırıldığı, borcun ödenmemesi üzerine hesabın 09/05/2016 tarihi itibariyle kat edilerek borçlulara ihtarname gönderildiği, davalı kefilin 14/05/2016 tarihi itibariyle temerrüde düşürüldüğü ve 01/06/2016 tarihi itibariyle icra takibi başlatıldığı tespit edilmiştir.
Öte yandan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın hesabında hesap kat tarihine kadar ve kat tarihinden temerrüt tarihine kadar anaparaya akdi faiz yürütülüp kapitalize edildikten sonra bulunan asıl alacağa, temerrüt tarihinden itibaren taleple bağlılık kuralı da gözetilerek temerrüt faizi hesaplaması yapılması gerekir.
Somut olayda 11/05/2016 tarihli ihtarnamede her bir kredi yönünden (.. nolu ticari kredi kartı alacağı dışında) 09/05/2016 tarihi itibariyle talep edilen toplam anapara tutarı(kat öncesi işlemiş akdi faiz dahil olmak üzere) bildirilmiştir. Takip talebinde ise, kat ihtarındaki anapara tutarlarına(kat öncesi işlemiş akdi faiz dahil olan) temerrüt tarihine kadar akdi faiz işletilerek asıl alacak tutarlarının tespiti ile talep edilmesi gerekirken, kat tarihi itibariyle çıplak asıl alacak tutarlarınca(kat öncesi işlemiş akdi faiz tutarı dahil edilmeden) talepte bulunulmuş, kat sonrası işlemiş akdi faiz tutarları ise ayrıca gösterilmiştir. Dolayısıyla bilirkişi de “taleple bağlılık” ilkesi gereği takip talebinde belirtilen asıl alacak tutarlarını esas almış ve 09/05/2016(kat tarihi)-14/05/2016(temerrüt tarihi) tarihleri arası dönem için akdi faiz tutarlarını hesaplamış, bulduğu asıl alacak tutarına(kat sonrası akdi faiz yürütülerek kapitalize edilmiş) ise 14/05/2016-01/06/2016(takip tarihi) arası dönem için temerrüt faizi tutarlarını hesaplamıştır(ihtarnameye konu edilmeyen ticari kredi kartı alacağı yönünden ise takip tarihine kadar akdi faiz hesabı yapmıştır).
Bununla birlikte takip tarihi itibariyle toplam alacak tutarı tespitinde, ihtarname ile istenilip takip talebine konu edilmeyen (dolayısıyla vazgeçilmiş sayılan) kat öncesi akdi faiz, gecikme faizi ve ferileri toplamının dikkate alınması doğru olmamış ise de, istinaf eden tarafın sıfatı dikkate alınarak, bu husus eleştiri konusu yapılmakla yetinilmiştir.
Bu durumda denetime açık olduğu anlaşılan bilirkişi raporu dikkate alınarak verilen ilk derece mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmamakta olup, açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Harçtan muaf olan davacıdan harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 362(1).a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 24/01/2019