Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/545 E. 2018/727 K. 13.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/545
KARAR NO : 2018/727
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/01/2018 Tarihli Ara Karar
NUMARASI : 2018/39 Esas
İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEN
TALEP : İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 13/06/2018 (20/06/2018 yazım tarihli )
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında 20/03/2013 tarihinde %50 – %50 ortak olarak … AŞ’ni kurduklarını, müvekkilinin davalının ortaklık kararlarına aykırı işlemler yaptığını tespiti üzerine davalıya ait 3.500.000- TL itibari değerdeki 280.000-adet hisseyi almak için anlaştıklarını, davalının hisse devir sözleşmesine aykırı davrandığını ve benzer ünvan ile rakip firma kurarak haksız rekabete sebep olduğunu, davalının haksız rekabet, ticaret ünvanına ve markaya tecavüz teşkil eden söz konusu eylemleri nedeniyle müvekkilinin davalıya verdiği senetlerin bedelsiz kaldığını, davaya konu bonolardan dolayı borcunun bulunmadığını belirterek henüz vadesi gelmeyen ve icra takibine konu edilmeyen 29/11/2016 düzenleme tarihli; 35.000- TL tutarlı, 20/01/2018 vade tarihli 13 nolu bono, 35.000- TL tutarlı, 20/02/2018 vade tarihli 14 nolu bono, 35.000- TL tutarlı, 20/03/2018 vade tarihli 15 nolu bono, 35.000- TL tutarlı, 20/04/2018 vade tarihli 16 nolu bono, 35.000- TL tutarlı, 20/05/2018 vade tarihli 17 nolu bono, 35.000,- TL tutarlı, 20/06/2018 vade tarihli 18 nolu bono, 35.000- TL tutarlı, 20/07/2018 vade tarihli 19 nolu bono, 35.000- TL tutarlı, 20/08/2018 vade tarihli 20 nolu bonodan dolayı başlatılacak icra takiplerinin davanın kesinleşmesine karar mümkün ise teminatsız veya %15 teminat karşılığında tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, dilekçeler aşamasının henüz tamamlanmamış ve tarafların beyanlarının alınmamış olması, haksız rekabet iddiasının yargılama sonucu belirleneceği, hisse devrine ilişkin verilen senetler bakımından borç bulunmadığı hususunun tespiti bakımından yargılama yapılması gerektiği, telafisi güç ve imkansız zararların meydana geleceği hususunda dosya kapsamında HMK 389. maddesinde aranan koşulların gerçekleşmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin bu aşamada reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; dosya kapsamında sunulan somut delillerle haksız rekabet olgusunun gerçekleştiğinin ispatlandığını, davalının taahhüdü ihlal etmekle birlikte haksız rekabette bulunarak .. şirketinin ticari itibarından yararlanarak arsa sahiplerini aldatmasının müvekkili için telafisi güç ve imkansız zararlara sebebiyet verdiğini ve vereceğini, müvekkilinin davalının paylarını devralmayı davalının … markasını hiçbir şekilde kullanmayacağını taahhüt etmesi şartına bağlandığını, davalının hisse devir sözleşmesini ihlal ederek, haksız rekabet, ticaret ünvanına ve markaya tecavüz teşkil eden eylemleri nedeniyle müvekkilinin davalıya verdiği senetlerin bedelsiz kaldığını, haksız rekabetin müvekkili şirketin telafisi güç ve imkansız zararına sebebiyet vereceği, müvekkilinin itibarını zedeleyeceği ortada olduğunu belirterek ihtiyati tedbirin reddine ilişkin ara kararın kaldırılarak bonolardan dolayı başlatılacak icra takiplerinin huzurdaki davanın kesinleşmesine kadar mümkün ise teminatsız olarak, bunun mümkün olmaması halinde %15 teminat karşılığında tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Elde ki dava ; İİK 72 madde uyarınca takipten evvel açılmış menfi tesbit davası olup ; dava dilekçesinde davacının dayandığı vakıalar davalının hisse devir sözleşmesini ihlal ederek,taahhüt etmesine rağmen davacı şirket ile aynı ünvanı kullanmak suretiyle haksız rekabet, ticaret ünvanına ve markaya tecavüz teşkil eden eylemlerde bulunduğu bu sebeblerle ayrıca açılan davanın halen derdest bulunduğu , hisse devir bedeli için verilen senetlerin bedelsiz kaldığını ileri sürülerek senetlerin icra takibine konu edilmesinin engellenmesi talep edilmiştir.
İİK 72/2 gereği icra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme ,talep üzerine alacağın %15 inden az olmamak üzere aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde ,icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. HMK 389(1)gereği mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından… endişe edilmesi hallerinde ihtiyati tedbir kararı verilecektir.Aynı zamanda HMK 390/3 gereği de tedbir talep eden taraf ,dayandığı ihtiyati tedbir sebebi ve türünü açıkça belirtmek davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi gerekmektedir.
Dosya kapsamı deliller bu kapsamda değerlendirilmiş olup ; hisse devri yapıldıktan ve bedeli karşılığı kıymetli evrak tevdi edildikten sonra ,davalının hissedarlık sözleşmesine aykırı davranmasının usulunce iktisap edilen hisselerin karşılığı olan senetleri bedelsiz bırakıp bırakmayacağı, ihlal nedeniyle ayrıca açılan dava neticesinde verilebilecek hükmün elde ki davaya etkisinin ne olacağı hususu ayrıca yapılacak yargılama sonucunda belirlenecektir.
Mevcut dosya kapsamı delilleri ihtiyati tedbir talebinin kabulü için yaklaşık ispat ölçüsünde görmeyen mahkemenin takdırında bir isabetsizlik olmadığı ,bu bağlamda ara kararına yönelik olarak ileri sürülen istinaf sebebleri yerinde görülmemiş, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine .
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362.f maddesiDosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 13/06/2018