Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/49 E. 2018/875 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/49
KARAR NO : 2018/875
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/10/2017
NUMARASI : 2015/384 Esas 2017/785 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/07/2018 (16/07/2018 yazım tarihli )
Davalı şirket hakkındaki davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılar ile müvekkil şirket arasında imzalanan 15/04/2015 tarihli şirket hisse devri sözleşmesi gereğince müvekkili tarafından davalılara 09/10/2015 tarihli 39.000-TL tutarlı çek verildiğini, muhatap … Bankası A.Ş. Kaynarca Şubesi olan bu çekin teminat çeki olarak teslim edildiğini, davalılara 25/06/2015 gününe kadar hisse devrini yapmadıklarından çekin bedelsiz kaldığını davaya konu çek nedeniyle davalılara borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … Reklam….ltd Şti. vekili; davalı şirketin, reklam işiyle uğraştığını, dava dışı ….Ltd.Şti’nin talebi/siparişi üzerine, ışıklı panolar imal edildiğini yapılan işe karşılık olarak 09/10/2015 keşide tarihli keşidecisi . ..Ltd..Şti. olan 17514 nolu çeki, ciro yoluyla müvekkili şirkete teslim ettiğini, bedeli henüz tahsil edilmediğini, davacı le diğer davalılar arasında yapılmış olan hisse devir sözleşmesinden/sözleşme koşullarından müvekkili şirketin herhangi bir şekilde bilgisi bulunmadığını, 3.şahıs olduğunu, kıymetli evrakın tedavül özelliği bulunması nedeniyle korunması gerekmekte olduğunu,ticari mağduriyete sebep olunmaması açısından davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı ile davalılar … ile …’ın davacı taraf ile imzalamış oldukları sözleşme nedeni ile üzerine düşen edimi yerine getirmediklerinden yalnız iki davalı yönünden davanın kabulüne davalı şirket yönünden ise ; çeki iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiğini gösteren deliller dosyaya sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekili; çeklerin teminat olarak düzenlendiği ve hisse devrine konu olan şirketin borçlarının yapılandırılması maksadı ile üçüncü kişilerle yapılacak olan sözleşmelerde teminat amaçlı olarak kullanılacağının hisse devir sözleşmesinde kararlaştırıldığını, sözleşmeyi feshederek çeklerin iadesini talep etmesine rağmen teminat çeklerinin iade edilmediğini, çekin davalı ..Reklam … Ltd.Şti’ye teslim edildiğinin öğrenildiğini, şirket yetkilisi ile yapılan görüşmede davalıların çeki kendilerine ortağı oldukları şirketin borcunun teminatı olarak teslim ettiklerini, hisse devrinden sonra kendilerine ödenecek olan hisse devir bedelinin tahsili anında borcun nakit olarak ödeneceğini ve bu ödeme anında çek aslının da teslim alınacağına ilişkin görüşme yaptıklarını beyan ettiğini, delil olarak yemin deliline dayandıklarını, ancak yemin delilinin hatırlatılmadığını belirterek; davalı . .. Ltd. Şti. Yönünden davanın reddine dair kararın kaldırılarak davanın tamamen kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Davacı şirket ile gerçek kişi davalılar arasında davadışı ..ltd.şti nin %51 hissesinin devri hususunda adi yazılı şekilde sözleşme yapıldığı ,devir bedelinin 612.000-TL olduğu ve 19.8.2015 keşide tarihinden itibaren 15 ayrı çek ile ödeneceği ,devir bedelinin şirketin borçlarına ödeneceği ,borç ödemelerinin nakit olarak yapılacağı çeklerin 3.şahıslarla yapılan anlaşmalarda teminat olarak kullanılacağı,nakit olarak ödendikten sonra ortağa iade edilecekleri ,çeklerin teminat çeki olduğu ,sözleşme kapsamında şirketin borçlu olduğu alacaklıların listesinin de yapıldığı ve davalı … Reklam …ltd.şti ninde alacaklı olarak belirtildiği , taraflarının ise davacı şirket ile gerçek kişi davalılar olduğu anlaşılmaktadır.
Diğer davalılar aleyhinde ki hüküm kesinleşmiş olup,ş hisselerin devrini taahhüt etmiş iseler de devir gerçekleşmemiş, davacı şirket tarafından sözleşme feshedildiğinden hisse devri olarak aynı zamanda teminat olarak kullanacakları çeklerden bir adedini davalı şirkete ciro etmişlerdir.Esasen davanın yasal dayanağı bedelsizlik iddiası olup ,bu iddianın davalı şirkete de ileri sürülüp sürülemeyeceği uyuşmazlığın da çözümünü teşkil etmektedir.
TTK nun 818/e)bendi atfıyla çeklere de uygulama imkanı bulunan 687.madde gereği poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi ,düzenleyen veya önce ki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan defileri başvuran hamile karşı ileri süremez;meğer ki hamil(çeki) iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun”şeklindedir.
Soyut borç ilişkisi doğuran kambiyo senetlerinde keşideci ,hamile karşı ancak kötüniyet (senede dayanak borç ilişkisinin doğmadığını bile bile iktisap etmesi )ididasında bulunabilir.Kötüniyet iddiası tanık dahil her türlü delille ispatlanabilir. Dosya kapsamında davacının delilleri devir sözleşmesi , 2 adet çeke ilişkin ödeme dekontları,ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi ve yemin delilidir. Davacının yemin delili bulunmakta ve neden hatırlatılmadığı gerekçeli kararda yazılı değil ise de ; dava dayanağı bedelsizlik olup ,bedelsiz senedi kullanmak TCK nun 156/1 maddesi uyarınca hapis cezasını gerektiren bir suçtur.Bu nedenle yemin deliline başvurulamayacağı da açıktır.(Yargıtay 19 HD nin 2014/15036 esas-2015/569 karar sayılı ve 20.1.2015 tarihli kararı da aynı yöndedir.)Bu sebeble davacı vekilinin yemin delilinin hatırlatılmadığına yönelik istinaf sebebi yerinde bulunmamaktadır.
Tüm anlatılanlara göre davalı şirketin davaya konu çeki kötüniyetli iktisap ettiğinin dosya mevcudu ile kanıtlanamadığı ,somut olayda alacaklılar listesinde davalının adı yazılı ise de sözleşmenin tarafı olmadığı ,şirket hisse devrinin gerçekleşmediğini bilerek çeki iktisap iddiasının iddiadan ibaret kaldığı ,Davanın reddine ilişkin hükme yönelik istinaf sebebleri yerinde olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 35,90- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 31,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362.a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 05/07/2018