Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/474 E. 2018/502 K. 03.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/474
KARAR NO : 2018/502
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/11/2017
NUMARASI : 2017/784 Esas 2017/1249 Karar
DAVA : Yargılamanın İadesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/05/2018 (18/05/2018 yazım tarihli )
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ilk derece mahkemesine sunmuş olduğu dava dilekçesinde; İstanbul (Kapatılan) 49.ATM’nin 2011/61 2012/167 sayılı kararının Yargıtay tarafından onandığını, daha sonra yapılan başvuru üzerine Anayasa Mahkemesi tarafından değerlendirme yapılarak hak ihlalinin mevcut olduğuna karar verildiğini, kesinleşen karara konu davada toplanan delillere göre şirketin infisah ettiğinin kabul edilmesi gerektiğini, şirketin otel inşaatı amacıyla kurulduğunu belirterek söz konusu kararın kaldırılarak davalı şirketin feshine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili yargılamanın iadesi koşullarının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk Derece Mahkemesi, davanın, yargılamanın iadesi talebine ilişkin olduğunu,İstanbul (Kapatılan) 49.ATM’nin 2011/61 Esas sayılı davası kapsamında asıl ve birleşen davanın reddine karar verildiğini , kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, daha sonrasında davacı tarafından Anayasa Mahkemesi’ne başvuru üzerine Anayasaya Mahkemesi tarafından yapılan incelemede; gerekçeli karar hakkının ihlal edilmediği, Yargılama sonucunun adil olmadığı yönündeki iddiaların kabul edilemez olduğu, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğinin tespit edildiğini, davacının Anayasa Mahkemesi kararına istinaden yargılamanın yenilenmesini talep ettiğini, HMK 375. maddesine göre, kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması halinde bu hususun yargılamanın iadesi sebebi olduğunu, Anayasa Mahkemesi tarafından verilen kararda, davacının gerekçeli karar hakkının ihlal edilmediği, yargılama sonucunun adil olmadığı yönündeki iddiaların kabul edilemez nitelikte olduğu’nun tespit edildiğini, başka bir ifadeyle yargılamanın ve verilen kararın esası yönünden bir hak ihlalinden söz edilmediğini, böyle bir tespitin kararda yer almadığını, bu durumda HMK’nın 375 ve devamı maddelerinde yer alan iade sebeplerinden hiç birinin somut olayda gerçekleşmediği gerekçesi ile yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; Kapatılan İstanbul 49. Asliye Ticaret Mahkemesinin müvekkili hakkında 2011/61 E ve 2012/167 K sayılı ilamı ile davanın reddine ilişkin kararın Yargıtay 11. HD.’nin 2013/1436 E ve 2014/7217 K sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiğini, bu karar aleyhine Anayasa Mahkemesine bireysel başvurusu hakkını kullandıklarını, Anayasa Mahkemesinin hak ihlali olduğu yönünde karar verdiğini, kararın hatalı olduğunu, ilk derece mahkemesinin safahatte alınan bilirkişi raporlarının davanın kabulünü gerektirdiğini, davalı şirketin otel inşaatını yapmak amacıyla kurulduğunu, ortaklar arasında husumet olduğunu ve şirketin TMSF’ye devredildiğini ortak amacın gerçekleşmesinin imkansız hale geldiğini, hak ihlali nedeniyle yeniden yargılama yapılarak davanın kabulünü talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacının talebi ;kapatılan İstanbul 49. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/61 E ve 2012/167 K sayılı ilamı ile asıl davada verilen şirketin feshi davasının reddine ilişkin hükmün Yargıtay 11. HD.’nin 2013/1436 E ve 2014/7217 K sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği ,kesinleşen hükme karşı Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvuru neticesinde yargılamanın makul sürede bitirilmemesi nedeniyle hak ihlali yapıldığının tesbit edilmesi nedeniyle yargılamanın iadesi isteminin kabuluyle dava dosyasındaki delillerin yeniden incelenerek davanın kabulune karar verilmesi istemine ilişkindir.
Her ne kadar yargılamanın iadesine konu karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiş ise de yargılamanın iadesi istemi yeni bir dava niteliğinde olduğundan ve karar Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlaması tarihinden sonra verilen yeni bir hüküm olduğundan istinaf kanun yoluna tabi olduğu kabul edilerek incelenmesi uygun görülmüştür.
Davacı tarafından Anayasa Mahkemesi’ne başvuru üzerine Anayasaya Mahkemesi tarafından yapılan incelemede; 20.04.2017 tarih 2014/12390 başvuru numarası ile gerekçeli karar hakkının ihlal edilmediği, yargılama sonucunun adil olmadığı yönündeki iddiaların kabul edilemez olduğu, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği’nin tespitine karar verdiği anlaşılmaktadır. HMK 375. maddesine göre hükmün İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması halinde bu hususun yargılamanın iadesi sebebi olduğu düzenlenmiş ise de eldeki davada bu hususun gerçekleşmediği davacının Anayasa mahkemesine başvuru sebebi olarak gösterdiği gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği, yargılama sonucunun adil olmadığı iddialarının Anayasa Mahkemesi tarafından reddedildiği ,yargılamanın makul sürede bitirilmemesinin ise yargılamanın iadesi sebepleri arasında bulunmadığından İlk Derece Mahkemesinin yargılamanın iadesi talebinin reddine ilişkin kararın kanun hükümlerinin olaya uygulanmasında ve delilleri takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 35,90- TL istinaf harcından; davacı tarafından peşin yatırılan 31,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50- TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine,
HMK ‘nun 362/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 03/05/2018