Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/455 E. 2018/803 K. 28.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/455
KARAR NO : 2018/803
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul 16.Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 28/11/2017
NUMARASI : 2016/717 Esas- 2017/1031 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/06/2018
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekili ve davalılar vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili, İst. … İcra Dairesinin… sayılı dosyasıyla kredi borçları ödenmediğinden borçlular … …AŞ aleyhine takip başlatıldığını, davalılar tarafından yetkiye, borca ve ferilerine itiraz edildiğini, itirazın kötüniyetle yapıldığını, kredi sözleşmesinin 6.2 maddesinde İstanbul (Çağlayan) Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığını, takibe itirazlarının iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ile mahkumiyetlerine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalılar vekili, icra dairesinin ve mahkemenin yetkisiz olduğunu , kefalet sözleşmesi gegeçersiz olduğundan davacının, müvekkillerinden talepte bulunamayacağını, kötüniyetle başlatılmış olan icra takibi nedeni ile davacı aleyhine %20den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, kredi sözleşmesi döneminde müteselsil kefil …’nın eş rızasının alınmadığını, diğer davalı yönünden kefalet sözleşmesinin geçerli olduğu ,davalı ….hakkındaki davanın reddine, davalı … yönünden açılan davanın kabulü ile, İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasında davalı …’nın vaki itirazının iptaline , 25.704-TL asıl alacak olmak üzere toplam 25.998,36- TL üzerinden devamına, alacağın %20 si üzerinden hesaplanan 5.199,67 -TL icra inkar tazminatının davalı …. ‘dan tahsiline , davalıların kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1-Davacı vekili, davalı… yönünden sözleşmenin geçerli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilerek davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
2-Davalılar vekili, tacir olmayan davalılar için yetki sözleşmesinin geçerli olmadığını,….yönünden eş rızası bulunmadığından dava red edildiğinden kefaletin geçerli olmadığını bilmesine rağmen takip yaptığı için kötü niyet tazminatı verilmesi gerektiği, davalı …. yönünden de kredi sözleşmesi ile müvekkilinin sorumluluğu olmamasına karşın alacak hesabında da yanlışlık yapılması nedeni ile müvekkili …..yönünden de davanın reddi gerektiği gerekçesi ile mahkeme kararının kaldırılması talep edilmiştir.
GEREKÇE: İstinaf incelemesi bakımından uyuşmazlık genel kredi sözleşmesine müteselsil kefil olan davalılar tarafından verilen kefaletin geçerli olup olmadığı,davalı …bakımından hesaplama hatası bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Davalılar 20.7.2012 tarihli genel kredi sözleşmesine el yazıları ile ve kefalet limitleri belli olacak biçimde müteselsil kefil olmuşlar,davalı ….’nın eşinin kefalete izin yazısı dosyada mevcuttur.Sözleşmenin 6.2 maddesi ile İstanbul Çağlayan Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili kılınmıştır.Buna göre davalı …nın dava dışı şirketin borçlarına geçerlilik koşullarını taşıyan bir sözleşme ile müteselsil kefil olduğu , mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi ile borç miktarının hesaplandığı,bilirkişi raporunun dosya mevcuduna ve sözleşme hükümlerine uygun olarak hazırlandığı ,hesaplama hatasının ne şekilde yapıldığının açıklanmadığı, davalılar tacir olmasalar bile TTK 7/2 gereği teselsül karinesi gereği sözleşmede ki yetki koşulu kendilerini bağlayacağından davalılar vekilinin davalı …. bakımından da davanın reddine karar verilmesi gerektiği,icra dairesinin yetkisiz olduğu yönünde ki istinaf sebebleri yerinde görülmemiştir.
Davalı…..nın genel kredi sözleşmesi imzalandığı tarihde evli olduğu, sözleşme düzenlenirken eşin rızasının alınmadığı , sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan TBK 584 maddesi gereğince kefalet için eşin rızası aranmaktadır. TBK 584/3maddesi ile şirket ortak veya yöneticisi tarafından şirket lehine kefalet akti düzenlenmesi durumunda eş rızası aranmayacağına ilişkin düzenleme 11.4.2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir.Geçerli bir kefalet akdinin gerçekleşmesi için zorunlu bulunan eş rızası alınmadığından davalı ….’ya müteselsil kefil sıfatıyla başvurulamayacaktır. Davalı …nın müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu tutulması gerektiğine ilişkin istinaf sebebleri yerinde değildir.(Y.19.HD 2015/11906 esas .2016/5303 karar 24/03/2016 tarihli , 2016/1302esas ,2016/7385karar sayılı 25.4.2016tarihli kararları aynı yöndedir. )
Davalı ….’nın eş rızası alınmadığından sorumluluğuna gidilemeyecek ise de davacı bankanın muvafakat alınmaması konusunda kötü niyetli davrandığı kabul edilemeyecektir.Şirket ortağı olan davalı…nın da evli olduğunu bildirmeyerek geçersiz kefalet sözleşmesini imzaladığı gözönüne alındığında, davacı bankayı kötüniyetli kabule yarar ispat yükümlülüğünün davalı tarafça yerine getirilmediği, davacı takibinde ve davasında haksız ise de haksız bulunması kötüniyet tazminatını gerektirmediğinden davalılar vekilinin kötüniyet tazminatı istemine yönelik sebebi de yerinde olmayıp davacı ve davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekili ile davalılar vekilinin vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Davacının yatırdığı peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Davalılardan alınması gereken 1.775,94- TL istinaf karar harcından, davalılar tarafından yatırılan 444- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.331,94- TL harcın davalı Üzeyir Kaya’dan alınarak hazineye gelir kaydına,
Taraflarca yapılan istinaf yargı giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362.a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 28/06/2018