Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/452 E. 2018/507 K. 03.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/452
KARAR NO : 2018/507
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/12/2016
NUMARASI : 2015/882 E.-2016/945 K.
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/05/2018 ( 03/6/2018 yazım tarihli )
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket aracılığı ile … plaka sayılı araçla ilgili … Sigorta A.Ş. ile 08.06.2012 tarih ve 4613426 poliçe nolu Tüm Oto Sigorta Poliçesi akdettiğini, bu poliçenin 4.482,89-TL’lik priminin davalı şirkete ödenerek prim borcu bulunmadığına ilişkin belge alınmasına rağmen davalının prim ödemelerini yapmayarak poliçenin iptaline sebebiyet verdiğini, davalının suç olarak nitelendirilebilecek eylemi neticesinde müvekkilinin ruh bütünlüğünü bozmak suretiyle kişilik haklarını zedelemesi neticesi 3.000- TL manevi tazminat ile güveni kötüye kullanmak suretle haksız eylemi neticesinde feshine sebep olunan Kasko Poliçesi sebebi ile ödenen 4.482,89-TL’nin 17.07.2012 ödeme tarihinden itibaren ticari faiz işletilerek davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı adına usulüne uygun tebligat çıkarılmasına rağmen davaya karşı herhangi bir yanıt verilmediğinden davalının HMK 128 m uyarınca davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davalı broker şirket acenteliği ile davacı adına … Sigorta AŞ, 0001-0210-0461-3426 poliçe nosu ile araç sigortası düzenlenmiş olduğu, davacı tarafından sigorta prim tutarının (4.482,89- TL) Davalı şirkete peşin olarak ödenmiş olduğu, ancak davalının bu tutarın 2.082,89- TL’sini sigorta şirketine yatırdığı, kalan tutarın ise ilgili poliçe prim borcu karşılığı ödenmemiş olması nedeniyle poliçenin iptal edildiği, bu nedenle, davacının davalıdan kalan tutar olan 2.400-TL (4.482,89-TL -2.082,89-TL) alacağının bulunduğu, bu tutara talep uyarınca davalıdan 17.07.2012 ödeme tarihinden itibaren ticari faiz oranının işletilmesi gerektiği kabul edilerek davasının kısmen kabulü ile, 2.400- TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacı yanın şartları oluşmayan ve yerinde görülmeyen manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili, yerel mahkemenin manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş olmasının hukuk ve yasa hükümlerine tamamen aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda, davalı brokere, dava dışı sigorta şirketine teslim olunmak üzere yapılan pirim ödemelerinin sigorta şirketine iletilmediği ve bu nedenle de sigorta poliçesinin iptal edildiğini, poliçenin iptal edilmesine neden olan tarafından davalı sigorta brokerliğinin olduğunun açıkça belirtildiğini, yerel mahkemenin maddi tazminat yönünden yapmış olduğu kısmen kabul kararına göre de hükmedilen tazminata dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin de hukuk ve yasa hükümlerine aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın esası hakkında yeniden karar verilerek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Uyuşmazlıkta çözümü gereken husus;davalının aracılık ettiği sigorta poliçesine ilişkin primin davalıya peşin ödnmesine rağmen davalının sigorta şirketine aktarmaması sonucu sigorta poliçesinin iptali nedeniyle davacının uğradığı maddi ve manevi zarar varsa bunun belirlenmesi ve tazminidir.
Dosyada bulunan … sigorta şirketinin 13/07/2016 tarihli cevabi yazısında davalı tarafından tanzim edilen sigorta poliçesi kapsamında davalı tarafından son 5 taksidin tahsil edilemediği gerekçesiyle 21/12/2012 tarihinde iptal edildiği bildirilmiştir. Davalı tarafından 17/07/2012 tarihli yazıda tanzim edilen 4613426 no.lu kasko poliçesinin prim borcunun bulunmadığı bildirilmiştir.
Maddi tazminat açısından davanın reddedilen kısmı, karar tarihi itibariyle 3.110-TL den az olduğundan kesin bulunmaktadır. İlk Derece Mahkemesince malvarlığı zararına ilişkin olduğundan manevi tazminat istemi reddedilmiştir. Borçların ifa edilmemesinin sonuçları ana ayrımı altında yer alan sorumluluğun ve giderim borcunun kapsamı başlıklı 6098 TBK.’nın 114/.2 maddesine göre: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hallerine de uygulanır.
Hemen ifade etmek gerekir ki kişisel yararın ihlali ile malvarlığına ilişkin zarar kavramı arasında ki ince sınırın gözden kaçırılmaması gerekir.Bu sınırın belirlenmesi yasal sınırlar ölçüsü içinde olmalıdır.Davalının aynı zamanda haksız fiil de teşkil eden bir eylem ile davacı tarafından ödenmiş bulunan sigorta primlerini sigorta şirketine aktarmadan sigorta poliçesinin iptaline sebebiyet verdiği sabittir. Davacının zararı sadece yeniden sigorta poliçesi yaptırmak zorunda kalmasından veya sigorta poliçesinin iptalinden ibaret olmayıp aracının sigortalı olduğu zannı ile aracını sigorta teminatı olmadan kullanmış ve durumu öğrendiğinde içinde kaldığı ruh hali nedeniyle hissettiği çöküntünün elem ve ızdıraba dönüşmesi hayatın olağan akışına uygundur.Bu bakımdan davacının zararı malvarlığı zararı olmaktan çıkıp ,artık kişisel yararların haleldar olması olarak kendini göstermiştir.Bu durumda haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı TBK’nın 49 vd.maddelerinin olaya uygulanması sonucunda davalının kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille davacının kişisel yararlarına zarar verdiğinden bu zararı gidermesi gerekmektedir.Davalının kusurunun, ağır kusurun da ötesinde kasıt mertebesinde olduğu, eylem neticesinde davacının manevi zarara uğradığı sabittir. TBK’nın 51. Maddesine göre; hakim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler. Bu hukuk normu dava konusu olaya uygulandığında davacının talep ettiği manevi tazminat tutarının dosya içeriğine uygun olduğu kanaatine varılmış olup, ilk derece mahkemesi kararanın manevi tazminata ilişkin kısmının bu nedenlerle kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle manevi tazminat isteminin kabulune ,maddi tazminata ilişkin hükmün ferileriyle ilgili yeniden hüküm kurulmamış ancak harcın bir bütün olarak alınması ve yargı giderlerine ilişkin tutarın kabule ilişkin oranın değişmesi nedeniyle yalnızca harç tahsiliyle ve davacı tarafından yapılan yargı giderinden davalıdan tahsiline karar verilecek kısım ile sınırlı olarak yeniden karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE;
1-Maddi tazminatın kısmen reddine ilişkin hüküm kesin olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun H.M.K.’nun 346/1 maddesi gereği USULDEN REDDİNE,
2- Manevi tazminat bakımından istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/12/2016 tarihli hükmün manevi tazminata ilişkin 2. Bendin HMK.’nun 353(1)b2 maddesi gereği tümüyle KALDIRILMASINA,
Davacının manevi tazminat isteminin KABULÜNE; 3.000- TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine,
İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak;
Alınması gereken(hükmedilen maddi tazminat miktarı dahil edilmiştir.)368,87- TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 127,80-TL nin mahsubuyla bakiye 241,07-TL nin davalıdan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
Kabul edilen manevi tazminat tutarı açısından, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca, belirlenen 2.180- TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 155,85-TL peşin harçlar ile 1.000-TL bilirkişi ücreti ve 264,10-TL tebligat gideri olmak üzere toplam 1.264,10 -TL’yargı giderinin davanın kabul oranında(hükmedilen maddi tazminat dahil edilerek )hesaplanan 915-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan peşin istinaf karar harcının (35,90-TL)istek halinde kendisine iadesine,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine .
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nun 362.a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/05/2018