Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/450 E. 2018/1620 K. 13.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/450
KARAR NO : 2018/1620
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/11/2017
NUMARASI : 2015/793 E.- 2017/943 K.
DAVA :Alacak(Bankacılık İşleminden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/12/2018 (23/12/2018 yazım tarihli )
Davanın artırılan haliyle kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince istinafı üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen 07/08/2009 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca müvekkilinin 1.050.000-TL kredi kullandığını, bu kredi verilirken proje komisyon ücreti adı altında 23.625-TL ve ekspertiz ücreti adı altında 246-TL ve 354-TL olmak üzere toplam 24.225-TL kesinti yapıldığını, tahsil edilen tutarların hiçbir kanuni gerekçesi olmadığını, müvekkiline imzalatılan matbu kredi sözleşmesinin bir örneğinin verilmediğini, bu haliyle genel işlem koşulu sayılan sözleşme hükümlerinin haksız şart oluşturduğunu, davalının ücret isteme hakkı olduğu kabul edilse bile bu rakamın makul olması gerektiğini, ancak tahsil edilen tutarların fahiş olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tüm alacak kalemlerinin tespiti ile şimdilik 1.000-TL’nin kesinti tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 21/09/2017 tarihli talep artırım dilekçesinde 4.433,75- TL artırdıklarını belirterek 5.433,75 -TL’nin tahsilini istemiştir.
CEVAP: Davalı vekili, sözleşme hükümlerinin genel işlem şartı olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, sözleşme akdedilirken sözleşme hükümlerinin tek tek müzakere edildiğini, alınacak ücretler hakkında bilgi verildiğini, ayrıca davacıdan alınan talep formunda kredi kullandırım şartlarının açıkça bildirildiğini, tacir olan müvekkilinin yaptığı işler karşılığında ücret talep edebileceğini, ayrıca tahsilat tarihinden itibaren faiz talebinin de haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :Mahkemece; taraflar arasında 07/08/2009 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalanarak davacıya taksitli ticari kredi kullandırıldığı, davacıdan davaya konu masraflara ilişkin toplam 23.625-TL tahsil edildiği, dava dışı 3 bankanın bildirdiği ortalama komisyon oranına göre komisyon tutarının 18.190,25-TL olabileceği, yapılan hesaplamaya göre davacıya iadesi gereken tutarın 5.433,75-TL olduğu gerekçesiyle davanın artırılan hali ile kabulüne, 5.433,75-TL’nin kesinti tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili ;
1-Sözleşmede ve geri ödeme planında davacıdan ne kadar ücret tahsil edileceğinin açıkça yazılı olduğunu, ayrıca kredi talep formunda komisyon oranlarının yazılı olduğunu, bu durumda davacı talebinin haksız olduğunu,
2-Sözleşme hükümlerinin genel işlem şartı niteliğinde olmadığını,
3-… Bankası komisyon oranı %2.70 iken müvekkili bankanın %2.14 olup alınan ücretin usul ve yasaya uygun olduğunu,TTK’nun 20.maddesi uyarınca müvekkilinin verdiği hizmet için ücret isteme hakkı olduğunu,
4-Ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca haksız olarak tahsil edildiği ileri sürülen Proje Komisyon Ücreti ile Ekspertiz Ücretinin iadesi istemine ilişkindir.
Dava konusu 07/08/2009 tarihli kredi sözleşmesi 6098 sayılı TBK’nın yürürlük tarihi olan 01/07/2012 tarihinden önce akdedilmiş olup, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 1. maddesi uyarınca somut uyuşmazlığa sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın ilgili hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmakla, davacı tarafın sözleşmenin genel işlem koşulu niteliğindeki hükümlerinin haksız şart oluşturduğu yönündeki iddiasına itibar edilmemiştir.
Öte yandan sözleşmenin “Vergi,Resim,Harç,Fon ve Sair Mali Yükümlülükler” başlıklı 10.7 maddesi “İş bu sözleşme uyarınca müşteriye ait olduğu/olacağı hüküm altına alınmış olsun veya olmasın , her türlü…komisyonlar,…ekspertiz masrafları,…müşteriye ait olup, banka bunları müşteri hesabına resen borç kaydedebilecektir.Müşteri bu borçlarını da bankaya ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Yine dosya kapsamında kredi sözleşmesinin eki niteliğinde bulunan ve davacı imzasını içeren Kredi Geri Ödeme Planında, kullanılan kredi nedeniyle 23.625-TL Proje Komisyonunun davalı banka tarafından tahsil edilmesi kararlaştırılmış olup, taraflar bakımından sözleşmenin eki de sözleşme gibi bağlayıcıdır. Bu durumda taraflar arasında sözleşmesinin eki niteliğinde bulunan Kredi Geri Ödeme Planında belirlenen komisyonun tahsil edildiği anlaşılmış olmasına göre, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kabulune karar verilmesi doğru görülmemiştir(Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 05/06/2018 tarihli 2016/13561 E., 2018/4288 K. sayılı emsal kararı).Yukarıda açıklanan bu gerekçelerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353(1)b-2 gereğince hükmün kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 16.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/793 Esas- 2017/943 Karar sayılı ve 01/11/2017 tarihli hükmünün HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA;
“Davanın REDDİNE”
İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak ;
“Alınması gereken 35,90-TL harcın, yatırılan toplam 97,70-TL harçtan mahsubu ile 61,80- TL fazla harcın talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde ve istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı vekili için AAÜT uyarınca takdir olunan 2.180- TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Talep halinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine.
Davalı tarafından yatırılan toplam 94- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/12/2018