Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/423 E. 2019/625 K. 02.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/423
KARAR NO : 2019/625
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/10/2016
NUMARASI : 2015/677 Esas 2016/744 Karar
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/05/2019
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA :Davacı vekili; YK üyesi davacının davalı şirkette %10’dan fazla pay sahibi olduğunu, 31.03.2015 tarihli olağan genel kurul toplantısında, gündemin 2-3-4-5-6 ve 9 nolu kararlara muhalefet edilerek tutanağa yazıldığını,şirketin borçlandırılması hakkındaki kararın TTK.m.391 ‘e aykırı ve batıl olduğuna dair açılan davanın …Anadolu 4. ATM’nin E.2014/685 sayılı dosyasında derdest olduğunu ve o dava sonuçlanmadan sermaye artışı kararı verilerek, batıl kararlarının meşrulaştırılmayacağını, 24.11.2014 güııü 2 şirket görevlisi ile toplanılarak şirketler topluluğunun temmuz, ağustos ve eylül aylarına (3 .döneme) ait ticari defterleri ve müstenidatının tetkik edildiğini ve el yazısı ile 24.11.2014 tarihli tutanak düzenlenerek 2 görevli ve davacı tarafından imzalandığını, hakim ortak Inpharmas Holdings’in, şirkete borç olarak iki defada döviz olarak toplam 59.577.433.-TL verdiğini, batıl şirket borçlanması işleminin bu işlem olduğunu, şirkete gider olarak yazılan 4.196.60 -TL’lık … faturası, 21.450.-TL tutarlı … faturasına ait detayların müvekkiline verilmediğini, şirkete verilmeyen hizmetin faturasının şirkete gider kaydının mümkün olmadığını ve bu döneme ait bilançoların gerçeği yansıtmadığını, TTK. m.445’de yazılı dürüstlük kurallarına aykırı genel kurulda alınan 2-3-4-5-6 ve 9.nolu kararların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili;davacının sermaye artırımını onayladığını, hatta daha fazla artırım talebinde bulunduğunu, avukatlar tarafından düzenlenen serbest meslek makbuzlarının, davacı tarafından açılan davaları da kapsayan ve şirkete sunulmuş hukuki danışmanlık hizmetini de içerdiğini,bilanço ve kâr/zarar hesabına ilişkin tüm belgelerin, genel kurul öncesinde elektronik ortamda sunulduğunu, 2-3-4-5 ve 6 sayılı kararların iptal gerekçesi olarak sadece 2 adet fatura gösterildiğini, şirket hesaplarının tümünün Bağımsız Denetime tabi tutulduğunu,… yapılmış olan danışmanlık ücreti ödemesini, İst Anadolu 4.ATM’nin E.2014/2018 saydı dosyasında dava konusu yaptığını, dayanağı bulunmadığının bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, … tarafından yapılan yurtdışı ziyareti harcamasının dayanağını, şirketin ürettiği tıbbi ürünlerin FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) tarafından onay işlemleri ile ilgili olarak yapılan görüşmelere ilişkin olduğunu, davacının da,dayanak işlemlere şirket YK toplantılarında ayrıntısı ile de vakıf olduğunu ve bu hususların 24.11.2014 tarihli tutanakta birebir tespit edildiğini, davacının 01.07.2011 tarihli sermaye artırımı sonrasında ortak olduğunu, dört yıllık sulh ve ibra süresinin salt kuruluş aşamasında uygulanabileceğini belirterek TTK.m.445 ve m.446 hükümlerine aykırı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece ; 31.03.2015 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan gündemin 2-3-4-5-6 ve 9. maddelerinde yazılı kararların, yasaya, anasözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırı bulunmadığı gerekçesiyle kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili ; TTK’nun 559.maddesi gereği şirket esas sermayesinin onda birini temsil eden pay sahipleri sulh ve ibranın onaylanmasına karşı iseler, sulh ve ibranın Genel Kurul’ca onaylanamayacağının düzenlendiğini ,buna rağmen başkanlıkça oylanarak ekseriyetle ibrasına karar verildiğini, şirketin borçlandırılması hakkındaki kararın TTK 391.maddesine aykırı batıl kararlardan olduğuna dair açılan …Anadolu 4.ATM’nin 2014/685 esas sayılı dosyasındaki derdest davanın yürüdüğü sırada sermaye artışı kararı verilerek batıl kararlarının meşrulaştırılmayacağını belirttiğini, davacının müracaatı üzerine şirket görevlileri ile birlikte şirketin üçüncü dönemine ait ticari defterleri ve müstenidatının tetkik edilerek tutanak tutulduğunu, gider olarak gösterilen 2 adet avukat fatura detaylarının verilmediğini, şirkete yapılmayan hizmetin faturasının şirkete gider kaydı mümkün bulunmadığından bu döneme ait bilançoların gerçeği yansıtmadığını,31 Mart 2015 tarihli genel kurulca verilen ve hakim hissedarı temsilen onaylatılıp ibra ettirilen kanuna, dürüstlük kurallarına aykırı bulunan kararların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : TTK.nun 446-(1)-a maddesi uyarınca Toplantıda hazır bulunupda karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçiren pay sahisbinin iptal davası açabileceği düzenlenmiştir.Genel kurul kararlarının yasa, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılık halleri ileri sürülerek iptali isteminde bulunabilmek için TTK’nın 446. maddesi uyarınca, toplantıya katılan paydaşın karara karşı ret oyu kullanarak muhalif kalması ve bu keyfiyeti zapta geçirtmesi gerekir, oylama öncesi görüşme sırasında bir öneriye karşı olunduğunun belirtilmesi veya ret oyu kullanılması alınan karara muhalif olunduğu anlamını taşımaz.GK toplantısına esas hazirun cetveline göre ;şirketin 7.094.752.-TL’lık sermayesi olup,3 ortağının bulunduğu, davacının sermaye tutarı ve hisse adedinin 890.881, hisse oranının % 12,56 olduğu, … sermaye tutarının ve hisse adedinin 6.173.874, hisse oranının % 87,02 olduğu, …’nun sermaye tutarının ve hisse adedinin 29.997, hissesi oranının % 0.42 olduğu,toplantıda tüzelkişi paydaşın vekaleten davacı ve … asaleten temsil edildiği belirlenmiştir. Toplantı gündeminin 2.maddesi; “2014 mali yılı YK yıllık faaliyet Raporu ve bağımsız denetçi raporunun okunması ve müzakere edilmesi: davacının kurumsal ortağın yönetim kurulu toplantısı yaptığı ve azınlık haklarının ihlal edildiği,şirket için düzenlenen faturaların detayları belirli olmadığı için yasal hakkının ihlal edildiği, denetim faaliyetini yeterli bulmadığı ve çoğunluğa sahip olan ortakların işlemlerinin ayrıca incelenmesi ve azınlık haklarının korunması gerektiğini belirterek muhalefet şerhini tutanağa geçirdiği, 920.878(% 12.98) menfi oya karşılık 6.173.874( % 87,02) olumlu oy ile YK yıllık faaliyet raporu ve bağımsız denetçi raporunun kabulü yönünde oy çokluğu ile karar alındığı ve muhalefet şerhleri alınarak tutanağa eklendiği,alınan bilirkişi raporu ile bağımsız denetçinin faaliyet raporunun kanuna uygun olduğu, faaliyet raporu ile finansal tablolardaki verilerin uyumlu olduğu, davacı tarafından faaliyet raporu ve denetim raporunun gerçeği yansıtmadığına ilişkin somut bir delile dayanmadığından 2.madde yönünden istinaf sebebleri yerinde görülmemiştir.Gündemin 3.maddesinde; “Şirketin 2014 mali yılına ait bilanço ve gelir tablosunun okunarak müzakere edilmesi ve onaylanması hususunda karar alınmasına ilişkindir.Davacı bu karara muhalefet şerhi yazdırmıştır.Ancak karar 920.878(% 12.98) çekimser oya karşılık 6.173.874 % 87,02) olumlu oy ile alındığı anlaşılmakla davacı anılan karara karşı red oyu kullanmadığından red oyu kullanılmasına ilişkin dava şartı yerine getirilmemiştir.Gündemin 4.maddesi;Yönetim Kurulunun ibrasına ilişkindir.YK üyesi … ibra edilmesi konusunda; davacının faturalara ilişkin (ilgili YK üyesinin uçak faturasına ilişkin) itirazlarına ilişkin muhalefetini tutanağa geçirdiği ve 920.878(% 12.98) menfi oya karşılık 6.173.874 (% 87,02) olumlu oy ile ibra edilmesi yönünde oy çokluğu ile karar alındığı, … ‘in, … ‘in, …,nin, ibraları için davacının itirazlarını tekrarladığı belirtilerek 920.878(% 12.98) menfi oya karşılık 6.173.874 (% 87,02) olumlu oy ile ibra edilmeleri yönünde oy çokluğu ile karar alınmış, YK üyesi davacı … ise tüzel kişi paydaşın 6.173.874 menfi oyu ile ibra edilmemiştir.Şirket esas sözleşmesine göre şirket YK nun beş üyeden oluştuğu, bu üyelerden 4 adedini belirleme yetkisinin A grubu paylara sahip tüzel kişi hakim ortağa, 1 adedini belirleme yetkisinin ise B grubu paylara sahip davacı ortağa verildiği, şirket sözleşmesinde ayrıca tüzel kişi ortağa bir ya da birkaç temsilci belirleyerek YK nda üye olma hakkı tanındığı, 30.11.2012 tarihinde yapılan Olağanüstü genel kurul toplantısında,YK üyeliğine 3 yıl süre ile görev yapmak üzere… ,… …,… …,… … ve …’nun seçilmelerine, Şirketin 06.08.2012 tarihinde tescil edilen 02.08.2012 tarih ve 2012/5 sayılı Yönetim Kurulu Kararı uyarınca verilen görev ve temsil ilzam yetkilerinin aynen devamına oy birliği ile karar verildiği, davalı şirketin, 01.07.2013 tarih ve 8353 sayılı TTS Gazetesi’nin 835’nci sayfasında yer alan esas sözleşmenin değiştirilmesine ilişkin tadil tasarısının, “Yönetim Kurulu” başlıklı 16.maddesinde; “Şirketin işleri ve yönetimi, TTK hükümleri çerçevesinde Genel Kurul tarafından seçilecek en az 5 üyeden oluşan bir YK tarafından yürütülecektir.”denilmiştir. Haklarında ibra kararı verilen YK üyelerinin tüzel kişi tarafından önerilen adaylar arasından seçilen YK üyeleri olduğu, bunların ibrasında TTK m. 436/2 uyarınca oy hakkından yoksunluk olmayacağı ve tüzel kişi pay sahibinin ibra edebileceği, somut olayda, YK na üye olarak tüzel kişi pay sahibinin seçilmediği, onun imtiyaz hakkını kullanarak pay sahibi olmayan gerçek kişileri genel kurula üye olarak önerdiği,bu durumda ibra oylamasında sadece davacı YK üyesinin oy hakkının donacağı, ancak onun oyunun alınan kararda etkili olmadığı,bu nedenle diğer 4 üye hakkında alınan ibra kararının geçerli olduğu, davacının esasen oylamanın TTK m. 559 aykırı olduğunu iddia ederek iptal talep ettiği, ancak anılan maddenin kurucuların ve ilk YK üyelerinin kuruluştaki sorumluluklarına ilişkin olup, tescilden itibaren 4 yıl geçmedikçe bunların sulh ve ibra yolu ile sorumluluktan kurtarılamayacağını hüküm altına alındığı, oysa anılan genel kurulun 2014 yılı olağan genel kurul toplantısı olduğu, bu sebeple TTK m. 559 hükmünün uygulanma imkanı bulunmamaktadır.Dolayısıyla YK.nun 4 üyesinin ibra edilmesine ilişkin kararın iptali şartları bulunmadığından bu karara yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmemiş ,davacının kendisinin ibra edilmemesine ilişkin kararın iptali isteminin reddine ilişkin kararı da istinaf etmediğinden bu hususa yönelik inceleme yapılmamıştır.Gündemin 5.maddesi; Bağımsız denetçinin ibrasına ilişkin 5.nolu kararın alınmasında davacı çekimser oy kullandığı ve alınan karara muhalefet etmediğinden bu karar yönünden dava şartı gerçekleşmemiştir.Gündemin 6.maddesi ;2014 mali yılına ait faaliyetlerinden elde edilen kâr dağıtımı na ilişkin olup pay sahiplerine temettü dağıtılmayıp kanuni yedekler ayrıldıktan sonra kalanının yedek akçelere aktarılmasına karar verildiği ve davacının çekimser oy kullandığı anlaşılmakla red oyu kullanılmasına ilişkin dava şartı yerine getirilmemiştir.Gündemin 9.maddesi;Şirket dahilinde yapılmakta olan yeniden finansman kapsamında şirket sermayesinin 7.094.752,-TL’den 9.300.558.-TL’ye artırılması ve esas sözleşmenin “Sermaye” başlıklı 7’nci maddesinin tadil tasarısının karara bağlanması: Davacı … ..nun yönetim kurulu tarafından verilen sermaye artırım kararında mutabık olduğu ve hatta şirketin mevcut durumu nedeniyle sermaye artırımının teklif edilen miktardan daha fazla artırılmasının gerektiği,fakat bunun azınlık haklarının ihlal edilmemek sureti ile yapılması yönünde muhalefetini belirttiği ancak sözleşmenin “sermaye” başlıklı 7’nci maddesinin… değiştirilmesi ve kabul edilmesine olumlu oy kullanarak kararın oy birliği ile alındığı anlaşılmış,dava şartı yerine getirilmemiştir. Davacının aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olması ve kararın yerine getirilmesinin kişisel sorumluluğa sebebiyet verebileceğinden TTK.nun 446/1-d maddesi gereği dava açabileceği ihtimali düşünüldüğünde,sermaye artırımının TTK.nun 459 maddesine ve esas sözleşmesine aykırılık içermediği ve kişisel sorumluluğu gerektirecek bir durumu ispatlar delil sunulmadığı, bu durumda mahkemece, iptali istenilen 3,5,6,9 nolu kararların alınmasında davacı red oyu kullanmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, esastan ret kararı verilmesi isabetli olmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne,yerel mahkeme kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereği kaldırılmasına, davalı şirketin 31/03/2015 tarihli genel kurulda alınan 2 ve 4 nolu kararların iptal sebepleri yerinde görülmediğinden reddine,3,5,6,9 nolu kararların dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE; İstanbul Anadolu 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/10/2016 Tarih 2015/677 Esas 2016/744 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davalı şirketin 31/03/2015 tarihli genel kurulda alınan 2 ve 4 nolu kararların iptal sebepleri yerinde görülmediğinden REDDİNE, 3,5,6,9 nolu kararların dava şartı yokluğundan REDDİNE”İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak;”Alınması gereken 44,40- TL harçtan, davacı tarafından peşin yatırılan 27,70- TL harcın mahsubu ile bakiye 16,70- TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Davalı vekili için AAÜT uyarınca takdir olunan 1.800- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine”İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 02/05/2019