Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/368 E. 2018/1544 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/368
KARAR NO : 2018/1544
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/10/2017
NUMARASI : 2016/148 E.- 2017/1079 K.
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/12/2018
İlk derece mahkemesince davanın kabulune yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacı vekili, taraflar arasında mal alım satımına dayalı ticari ilişkide müvekkili tarafından düzenlenen faturaların davalıya tebliğ edildiğini, davalının faturalara yasal sürede itiraz etmediğini, ayrıca taraflar arasında yapılan cari hesap mutabakatı ile borcun kabul edildiğini, ancak ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, taraflar arasında ticari bir ilişki bulunmadığını savunarak davanın reddine ve %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ GEREKÇE VE KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan deliller sonucunda, davalı tarafça ticari defter ve kayıtların sunulmadığı, davacının lehe delil vasfını haiz ticari defter ve kayıtlarına göre davalı taraftan takip tarihi itibariyle talebi gibi 3.390,70 TL alacaklı olduğu, taraflar arasında takipten önce 31/10/2015 tarihinde imza ve kaşeli belge ile mutabakatın sağlandığı, davalı tarafın hem faturalar hem de mutabakat belgesindeki imzaları kabul etmemesi karşısında davalı şirket yetkilisinin isticvabına karar verildiği, davalı tarafa usulüne uygun isticvap davetiyesi tebliğine rağmen belirtilen günde davalı yetkilisinin duruşmaya gelmediği, dolayısıyla borcu kabul etmiş sayıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle;
1-Müvekkilinin ticari defterlerinin yerinde incelenmesine karar verilmesine rağmen, bilirkişinin müvekkiline ulaşmadan rapor düzenlediğini,
2-Taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığını, irsaliyeli faturalarda ismi geçen …’nın müvekkili çalışanı veya yetkilisi olmadığını, mahkemece bu hususun gözetilmediğini,
3-Taraflar arasında cari hesap mutabakatı bulunmadığını, müvekkiline isticvaba ilişkin tebliğ edilen belge olmadığını, ihtarın tebliğ olunduğu belirtilen kişinin kim olduğunun dahi belli olmadığını
4-Takibin neye dayalı olduğunun dahi belirsiz olduğunu,
5-İcra inkar tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığını,
Tüm bu hususlar göz önünde bulundurularak ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle;davalı vekilinin rapora itiraz dilekçesinde müvekkili defterlerinin incelenmediğini dile getirmediğini, isticvap davetiyesinin davalı şirket yetkilisine tebliğ edildiğini belirterek istinaf başvurusunun reddini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, muhtelif mal satış faturalarından kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı, taraflar arasında akdi ilişki olmadığını savunmaktadır.
Dosya kapsamında mevcut cari hesap ekstresi incelendiğinde, 6 adet faturanın davalı adına borç olarak kayıtlı olduğu görülmüştür. Kural olarak ispat yükü kendisinde olan davacı bu 6 adet faturaya konu malı davalıya teslim ettiğini ispat etmelidir. Faturaların bir kısmının irsaliyeli olduğu, ancak bunlardan bir kısmının teslim alan kısımlarında isim ve imza olduğu, bir kısmına ilişkin ayrıca sevk irsaliyesi sunulduğu, bir kısım faturanın ise mevcut olmadığı görülmüştür.
Öte yandan dava dilekçesi ekinde davalıya atfen kaşe ve imza içeren cari hesap mutabakatı sunulmuş, mutabakat belgesinde 31/10/2015 tarihi itibariyle cari hesap borcunun 3.390,70 TL olduğunun belirtildiği görülmüş, davalı vekilince böyle bir mutabakatın müvekkiline tebliğ edilmediğinin ileri sürülmesi üzerine söz konusu cari hesap mutabakatı yönünden davalı şirket yetkilisinin isticvabına karar verilmiş ve isticvap davetiyesi düzenlenerek davalı şirkete 05/04/2017 tarihinde tebliğ edilmiştir. Ancak dosyada mevcut davalı şirket adına düzenlenen davetiye ekinde cari hesap mutabakatının olup olmadığı anlaşılamadığı gibi, söz konusu davetiyenin davalı şirkete tebliği de usulüne uygun değildir.
Ne var ki davalı vekilinin hazır bulunduğu 23/03/2017 tarihli duruşmada cari hesap mutabakatı yönünden davalının isticvabına karar verildiği belirtilmiş, 06/06/2017 tarihli duruşmada ise isticvap davetiyesinin usulüne uygun olarak davalı şirkete tebliğ edildiği belirtilmiş ve bu duruşma tutanağı 21/06/2017 tarihinde davalı şirket vekiline tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı vekili yargılama süresince müvekkiline isticvap davetiyesi tebliğ edilmediği veya eksik düzenlendiği yönünde bir itirazda bulunmadığından, artık bu yöndeki istinaf nedenine itibar edilmemiş, davalı şirketin hesap mutabakatından ve isticvap davetiyesinden haberdar olduğu kabul edilmiştir.
Cari hesap mutabakatına ilişkin isticvap davetiyesine rağmen davalı şirket yetkilisinin duruşmaya icabet etmediği ve herhangi bir beyanda bulunmadığı anlaşılmakla, mutabakat metni içeriğinin doğru olduğunun, davacının iddiasını ispat ettiğinin kabulü gerekir.
Alacak likit olduğundan mahkemece hükmedilen tutar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesinde de bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 231,62- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 71,80- TL harcın mahsubu ile bakiye 159,82- TLnin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 362(1).a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 06/12/2018