Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/366 E. 2018/802 K. 28.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/366
KARAR NO : 2018/802
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/11/2017
NUMARASI : 2014/75 Esas- 2017/952 Karar
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/06/2018
Davanın reddine ilişkin hükmün davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, davalı …. AŞ. tarafından müvekkilleri aleyhine; Bakırköy .. İcra Dairesinin ….Esas, Bakırköy .. icra Dairesinin …Esas, Bakırköy …. İcra Dairesinin …. esas sayılı dosyaları ile kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapıldığını, süresi içinde itiraz edilememesi nedeniyle takiplerin kesinleştiğini, icra baskısı altında borçlu olmadığını, ödemek zorunda olmadığı halde icra takiplerinin borcunu kısım kısım ödediğini ve en son 06/03/2013 tarihinde yaptığı harici ödeme sonunda davalı şirketten ibraname alınabildiğini, müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığı halde icra baskısı altında borcu ödemek zorunda kaldıklarını, müvekkilleri ile davalı şirket yetkililerinin eskiye dayanan dostlukları nedeniyle hatır senedi olarak davalı şirkete sadece imzalı fakat diğer tarafları boş olan toplamda 10 adet senedin 2003- 2004 tarihinde verildiğini, iş bu senetler daha sonra istendiğinde davalı şirket yetkilileri senetlerin imha edildiğini söylediklerini, ancak bu senetlerin aradan geçen uzunca bir süre sonra tedavüle çıkartılarak; şekli anlamda müvekkilinin …’ın asıl borçlu diğer müvekkillerinin avalist olarak imzaladığı 10 adet senedin 24/07/2006 tanzim tarihli olarak ve her bir senedin 1.000.000 Danimarka Kronu olarak ve vadeleri ise 2009 ve 2010 tarihleri doldurularak icra takibine konu edildiğini, müvekkillerinin davalıdan nakit karşılığı borç almasının söz konusu olmadığını,tüm senetlerin nakden olduğu belirtildiğini,davalıdan Danimarka Kronu karşılığı senet vermişler ise davalı, Danimarka Kronunu nasıl verdiğini ispat etmekle yükümlü oluğunu, müvekkillerine nakit ödünç verildiğini, ticari defterleri ile ispat etmek zorunda olduğunu, müvekkillerinin 3. bir şahsın borcuna kefil olmak amacıyla dahi böyle bir senet vermediklerini, müvekkillerinin ortağı olduğu şirketin davalı ile ticari bir ilişkileri bulunduğunu,takiplere dayanak yapılan senetler kambiyo vasfında olmadığını haksız olarak ödenen ¨3.566.940 TL ‘nin 06/03/2013 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan istirdatına, kötüniyetli davalının %20’den az olmamak üzere inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, davacıların iddiasını somutlastırmalı ve ispatlaması gerektiğini, davacı …’ın kızı ….tarafından tefecilik suçlamasıyla yapılan haksız şikayet üzerine Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı tarafından başlatılan Esas … Karar … numaralı soruşturma sonucunda müvekkili şirket yetkilileri, …hakkında ovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, senette nakden ifadesi açıkça yer almasına karşılık, tüm ispat kuralları bir yana bırakılarak, hiçbir surette davalı müvekkiline borçlarının bulunmadığı iddia edildiğini, öte yandan bonoda nakden kaydının bulunması halinde, bono lehtarının temel borç ilişkisini ispat etmesi gerekmeyeceğini, bu durumda ispat yükü kural olarak bonoyu düzenleyen keşidecide olduğunu, davacının iddia ettiği şekilde borçlu tarafından, malen veya nakden kaydı bulunan bir bononun teminat olarak verildiğini veya hatır senedi olarak düzenlendiğini ileri sürülmesi halinde, bu halde, ispat yükü bedel kaydını talil eden borçluda olduğunu, davacı borçlular bu iddiasını HMK m.200 hükmü gereğince senetle ispat etmek zorunda olduğunu, senetlerde zorunlu unsur eksikliği bulunmadığını,davalı şirketten menfaat sağlamak için takipsizlik kararları verilmesi üzerine istirdat davası açtıklarını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, dava konusu tüm bonoların nakden kaydı ile düzenlendiği davacıların bonoları boş olarak imzalayarak hatır senedi olarak verdiklerini ve anlaşmaya aykırı olarak bonoların doldurularak icraya verildiğinin usulüne uygun delillerle ispat edilemediğini, davacıların bono nedenini tatil etmelerine karşın iddialarını ispat edemediklerini borçlu olmadıkları parayı ödemek zorunda olduklarını ispat edemedikleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili, senedin taraflarınca talil edilmediğini, tatil edildiği kabul edilse dahi bu iddialarından vazgeçtikleri için davacılar açısından senedin talil edilmesinin söz konusu olamayacağını, çift taraflı tatilin söz konusu olmadığı gibi, taraf beyanlarının tatil olarak değerlendirildiğine göre ispat külfetinin 1’e karşı 2. Kez senet metnini talil eden alacaklıda olduğunu, taliller eşit olduğunda, ispat külfetinin borçluda ise, alacaklı talil bakımından geriye düştüğünden ispat külfetinin davalıya geçtiğini, takibe dayanak yapılan senetlerin kambiyo vasfında olmadığı için kesin bir borç ikrarını içeren belge niteliğinde olmadığını, davasını ispat edememiş olan tarafa veya ispat yükü kendisinde olmayan tarafa yemin teklif edilemeyeceğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve haklı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davanın yasal dayanağı ;İİK 72/7 madde uyarınca açılmış istirdat davasıdır.Açılan istirdat davası incelenirken maddi hukuk karallarına göre önce senetten dolayı davacının borçlu bulunup bulunmadığı.Bu kapsam da senetlerin takip hukukuna ilişkin olan unsur eksikliği gibi iddiaların incelenmesi mümkün bulunmamaktadır.
Davacı vekili müvekkilinin 2003 ve 2004 senesinde 10 adet hatır senedi verildiğini belli bir borç olmadan yada alınmış bir para olmadan senetler verildiği için ödeme vaadi söz konusu olmayan senetlerin geçersiz olduğunu öne sürmüştür. İddia bedelsizliğe ilişkindir. Davacıların üçününde ödeyecek bölümünde yazdığı ,keşideci durumunda bulundukları keşideci adresinin senette yer aldığı ,senetlerin kayıtısız şartsız bedel ödemeyi taahhüt ettiği , senetlerin tanzim yeri hariç kambiyo senedine ilişkin kanuni unsurların bulunduğu tespit edilmektedir. TTK 777/3 maddesi gereğince tanzim yeri düzenleyenin yerleşim yeri sayılacağı yer almaktadır. Senetler kambiyo niteliğine haizdir.
Dava konusu takip dosyaları ile ilgili davacılar tarafından değişik tarihlerde ödeme yapıldığı, en son 6.3.2013 tarihli belgede davacıların borç ve alacağı kalmadığı beyan edilmektedir. Davalı şirketin icra dosyalarında borçların ödenmesine ilişkin 5.3.2013 tarihili feragatname beyanı ile senetlerin davacıya iade edildiği görülmektedir. Buna göre borç ve alacağın kalmadığını gösteren 6.3.2013 tarihinde borçların tümü ödendiği kabulüne göre dava hak düşürücü süre içinde açılmış bulunmaktadır.
Davacı vekili dava dilekçesi ile dava konusu senetlerin hatır senedi olup boş olarak verildiğini beyan etmektedir. Mahkemece yapılan davalı ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi ile davalı ile davacıların sahip olduğu … isimli Danimarka da kurulu şirket arasında ticaret olup alacağın var olduğu tespit edilmiştir. Davalı vekili 23/10/2015 tarihli dilekçesi ile davalı alacağı sabit olduğundan davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir. Davacı vekili 26.10.2015 tarihili dilekçesi ile davalı ticari defterleri ile davacıların borcu olmadığı, senetlerin teminat senedi olduğu kanıtlandığını beyan etmiştir.
Davalı vekili 19.11.2015 tarihli celsede dava konusu senetlerin ….şirketinin borcu teminen verilmiş olduğunu ,şirketin borcuna yönelik verilmiş teminat senedi olduğu borç kadar kısmının tahsil edildiğini beyan etmiştir. Davalı şirket yetkilisi 18/5/2017 tarihli yemin beyanında da davacılara yapılan mobilya ürünleri kapsamında ticari ilişki kapsamında verilen senedler olduğunu beyan etmişlerdir. Her iki beyanda dava konusu senetlerin davacıların ortağı olduğu şirketin ticari ilişkileri dolayısıyle, borcuna karşılık verilen senetler olduğu yönündedir. Duruşmadaki teminat senedi kavramının davacı şirket borcuna karşılık alındığının ileri sürülmesi senedin teminat senedi olduğunu kabul için yeterli değildir.
Bilirkişi raporu ile davacıların hissedar olduğu şirketin davalılara borcun varlığı ve senet ödemelerin bu borca yönelik olduğu tespit edilmektedir. Davacı vekili senetlerin hatır senedi olduğuna ilişkin yazılı belge ibraz etmemiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile hatır senedi talebinden vaz geçtiğini beyan etti ise de 26.10.2015 tarihli beyanında da teminat senedi iddiasından bahsetmektedir. Nitekim davacı vekili 23.3.2017 tarihli celsede rücu talebinin davalıya yöneltilen yemin iddiası ile ilgili olduğu ,yemin ara kararından rucü talep ettiği görülmektedir. Vaz geçme iradesinin yemin ile ilgili olduğu ifade edilmiştir.
Senet üzerinde nakden kaydı nedeniyle senedin ihdas nedenini davacı taraf talil etmiştir.Senetlerin hatır- teminat senedi olduğunu ya da anlaşmaya aykırı doldurulduğunu davacılar yazılı delille ispatla yükümlüdür.ticari defter ve kayıtlarda senetlerin ticari defterlerle ilişkilendirilmesi neticesinde senetlerin dava dışı şirketin borcuna karşılık verildiğinin kabulü de senetleri teminat senedi veya hatır senedi haline getirmez .Mevcut bir borca karşılık senet verilmesi davacıların borcu ödemeyi yükümlendiklerini gösterir.Zira senet düzenlenmesi borç ikrarı niteliğindedir. Davacıların senetlerin anlaşmaya karşı doldurulduğu ya da hatır senedi olduğu gerçekte borçlu olmadıklarını ispata yarar yazılı delil sunulmadığından davacılar vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine,
HMK ‘nun 362/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 28/06/2018