Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/351 E. 2018/1462 K. 22.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/351
KARAR NO : 2018/1462
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/02/2018
NUMARASI : 2017/148 E.-2018/64 K.
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/11/2018
İlk derece mahkemesince davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin davalıya satıp teslim etmiş olduğu mala karşılık düzenlenen fatura bedelinin ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek asıl alacağa yönelik itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkilinin davacıya borcunun olmadığını, talep edilen tutarın aynı gün kapalı fatura ile davacıya ödendiğini savunarak davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davaya konu icra takibinin 77632 numaralı 13/04/2011 tarihli 4.723,78 TL bedelli fatura alacağına dayandığı, bu faturanın davalının işletme defterinde mal alışı olarak kayıtlı olduğu, ancak faturanın alt tarafının davacı tarafça kaşelenip imzalanmış olması nedeniyle kapalı fatura niteliğinde olduğu, faturanın kapalı olarak düzenlenmesine rağmen bedelinin ödenmediğini kanıtlama yükümlülüğün bunu ileri süren alacaklıya ait olacağı, bu hususun Yargıtayın farklı dairelerince de yerleşik içtihat olarak benimsendiği, bu kapsamda davaya konu kapalı faturanın ödenmediği hususunda ispat yükü üzerinde olan davacının bu hususu ispatlayamadığı, öte yandan davacının bedelini tahsil ettiği kapalı faturaya konu alacağı takibe koyması nedeniyle haksız ve kötü niyetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine, davacı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; fatura kapalı olsa dahi ticari defterler incelenerek karar verilmesi gerektiğini, açık-kapalı fatura tanzimi konusunda teamülün bulunmadığını, müvekkili cari hesabında faturanın ödenmediğinin açıkça görülüldüğünü belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, cari hesaptan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir. Bununla birlikte taraflar arasındaki uyuşmazlığın cari hesap alacağını oluşturan faturalardan 77632 nolu 13/04/2011 tarihli 4.723,78 TL bedelli faturaya ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu 77632 nolu 13/04/2011 tarihli 4.723,78 TL bedelli fatura incelendiğinde açıklama kısmının hemen altında davacı satıcının kaşe ve imzasının bulunduğu, dolayısıyla faturanın kapalı fatura olarak düzenlendiği görülmüştür.
Kapalı fatura borcun ödendiğine karine teşkil eder. Aksini iddia eden davacı alacaklı iddiasını yazılı delillerle ispatla yükümlüdür. (Emsal:Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2015/8288 E., 2016/3102 K. 25.02.2016 tarihli ve 2015/11621 E.,2016/5889 K. 05.04.2016 tarihli kararları Ancak davacı bu fatura bedelinin ödenmediği yönündeki iddiasını yazılı delille ispat edememiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 362.a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 22/11/2018