Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/332 E. 2018/1463 K. 22.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/332
KARAR NO : 2018/1463
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/02/2017
NUMARASI : 2014/1826 E.- 2017/149 K.
DAVA : Rücuen Tazminat (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/11/2018
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulune yönelik olarak verilen hükmün davalı…. Ltd. Şti. vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacı vekili, dava dışı …A.Ş. firmasına ait ürünlerin yurtiçi taşımalarının müvekkili tarafından Nakliyat Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, ana taşıyıcısı davalı … Ltd. Şti., alt taşıyıcısı diğer davalı olan malın 20/08/2013 tarihinde alıcısına teslimi sırasında ambalaj içinde bulunan silindir ütünün hasarlandığının karşılıklı tutulan tutanakla tespit edildiğini, müvekkilinin dava dışı sigortalısına bu hasar nedeniyle 02/10/2013 tarihinde 36.976,00 TL ödeme yaptığını ve sigortalının haklarına halef olduğunu, bu hasardan her iki davalının da müteselsilen sorumlu olduklarını ileri sürerek 36.976,00 TL’nin 02/10/2013 tarihinden itibaren avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karra verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı ….Ltd. Şti. vekili, müvekkilinin davacı veya sigortalısı ile akdi ilişkisi bulunmadığından müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, ayrıca davacının talep hakkının zamanaşımına uğradığını, davacı tarafça tek taraflı olarak düzenlenmiş olan tespit tutanağını da kabul etmediklerini, müvekkilinin kusurunun olmadığını, malın mal sahibi tarafından araca yüklendiğini, yükleme veya ambalajlamadan kaynaklanan hasarın müvekkilinden talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … Ltd. Şti. vekili, CMR Konvansiyon hükümleri uyarınca davacının alacak talebinin zamanaşımına uğradığını, zira hasarın 20/08/2013 tarihinde meydana geldiğini, ancak bu davanın 1 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığını, ayrıca taşıma işinin diğer davalı tarafından gerçekleştirildiğini, hasarın müvekkiliyle ilgisinin olmadığını, diğer davalı tarafından düzenlenen 08/11/2013 tarihli belge ile de taşıma işiyle ilgili herhangi bir sorumluluk doğması halinde hasardan kendisinin sorumlu olduğunun kabul edildiğini, kaldı ki dava dışı sigortalı tarafından usulüne uygun tutanak tutulmadığını ve hasar ihbarı yapılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davalıların zamanaşımı definin yerinde görülmediği, öte yandan taşınan malda meydana gelen hasara güzergaha uygun bir şekilde araca sabitlenmemesinin ve ambalajlanmamasının neden olduğu, bu durumda zararın meydana gelmesinde gönderici kusurlu ise de, taşıyıcının da özen yükümlülüğüne aykırılıktan dolayı %25 oranında müterafik kusurunun bulunduğu, konvansiyon hükümlerine göre taşıyıcıların müteselsilen sorumlu oldukları, bu durumda hurda değeri de düşüldüğünde davalıların 9.000-TL hasar bedelinden sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 9.000- TL’nin davalı …Ltd. Şti.’nden 23/12/2013 tarihinden itibaren, davalı .. Ltd. Şti.’nden 24/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
1-Davada zamanaşımı süresinin dolmuş olduğunu, ancak mahkemenin hatalı değerlendirme yaptığını, CMR 32/2 maddesinde yazılı bir istemin başlamış olan zamanaşımı süresini erteleyeceği belirtilmiş olmasına karşın mahkemece sigortalı ihbarının zamanaşımını durduran bir sebep olarak dikkate alındığını, ancak ihtarnameye verilen cevapların dikkate alınmadığını, kararda sürenin hangi tarihte başladığı, hangi tarihte ertelendiğinin ve buna bağlı olarak zamanaşımı süresinin dolup dolmadığının belirlenmediğini,zamanaşımı süresinin malın alıcısına teslim tarihi olan 20/08/2013 tarihinde işlemeye başladığını, süre ihtarname ile durmuş olsa da ihtarnamelere verilen cevaplar ile yeniden işlemeye başladığını ve 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu,
2-Dava dışı sigortalı tarafından usulüne uygun tutanak tutulmadığını ve hasar ihbarı yapılmadığını, bu durumun malların teslim alındığına ve teslim edildiğine karine olduğunu,zira tutanakta ne müvekkilinin ne de temsilcisi sayılacak birinin imzasının olmadığını, ayrıca ihbarın teslim anında yapılması, hasarın ilk anda farkedilemeyeck olması halinde ise en geç 7 gün içinde yapılması gerektiğini, ancak bu sürelere de uyulmadığını,
3-Taşıma işinin diğer davalı tarafından yerine getirildiğini, hasarın müvekkiliyle ilgisinin olmadığını, diğer davalının düzenlendiği belge ile de sorumluluğun kendisine ait olduğunu kabul ettiğini belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, CMR hükümlerine tabi taşıma kapsamında hasarlandığı öne sürülen emtiadaki zararı tazmin eden sigortacının, taşıyıcıya açtığı 6102 TTK 1472.(eski 6762 TTK 1301madde) gereği halefiyete dayanan rücuen tazminat davasıdır.
Davalı …. Ltd. Şti. akdi taşıyıcı, davalı …. Ltd. Şti. ise fiili taşıyıcıdır. Hasarlı teslim tarihi 20/08/2013’tür. Davacı ile sigortalısı arasında 24/05/2013-24/05/2014 tarihlerini kapsayan nakliyet emtia sigorta sözleşmesi bulunmaktadır. Davacının dava dışı sigortalısına 02/10/2013 tarihinde 36.975,88 TL ödeme yapmış olduğu dosyaya sunulan ödeme dekontundan anlaşılmıştır.
Öte yandan CMR 32/1-2.maddesi ‘Bu Sözlesme geregince yapılan tasımalardan dogacak davaların bir yıl içinde açılması gerekir. Ancak, bilerek kötü hareket veya mahkeme tarafından bilerek kötü hareket olarak kabul edilen kusurlarda, bu süre üç yıldır ve su tarihlerde baslar:
a) Teslimde kısmi kayıp, hasar veya gecikmelerde, teslim tarihinden itibaren,
b)Tam kayıplarda, kararlastırılan zaman limiti bitiminden 30 gün sonra kararlastırılmıs zaman limiti yoksa, yükün tasıyıcı tarafından teslim alınmasından sonraki 60 ıncı günde,
c) Bütün diger durumlarda, tasıma mukavelesinin akdedildigi tarihten sonraki üç aylık dönemin sonunda
Limit döneminin islemeye basladıgı gün bu döneme dahil edilmeyecektir.
2. Yazılı bir istem, tasımacı bunu yazılı bildiri ile geri çevirip, ona iliskin belgeleri de iade edinceye kadar zaman limitini erteler. Talebin bir kısmı kabul edildigi takdirde zaman süresi anlasmazlık konusu olan istek için tekrar devam etmeye baslar. İstemin alındıgını, cevap verildigini ve belgelerin gönderildigini kanıtlamak, bu durumlara güvenen tarafa aittir. Aynı gayeyle yapılan baska istemler için zaman süresi ertelenemez.’ hükmünü içermektedir.
CMR Konvansiyonunun 32/2. maddesi 1. cümlesi uyarınca, zarar gören tarafından yapılacak yazılı istemin zamanaşımı süresini ertelemesi için, hadiseyi genel olarak ortaya koyması, taşımacının talepten sorumluluk sebebi ile tazminat miktarı hakkında değerlendirmede bulunabilmesine imkan verecek bilgiyi içermesi yeterli olup tazminat miktarının tam olarak belirtilmesi gerekmez. Ancak, duran zamanaşımı süresinin tekrar işlemeye başlayabilmesi için taşıyıcının cevabında talebin açıkça reddedilmesi, talep sahibine hakkını davada ileri sürmek dışında başka bir seçenek bırakılmaması gerekir.
Somut olayda davalının özen yükümlüğünü ihlalden doğan hareketinin bilerek kötü hareket olarak kabulü mümkün olmadığından 1 yıllık zamanaşımı süresi geçerli olacaktır. Yine teslimde kısmi hasar söz konusu olduğundan zamanaşımı süresinin malın tesliminden itibaren başlayacağı kabul edilmelidir. Dolayısıyla 1 yıllık zamanaşmı süresi 20/08/2013 tarihinde başlamış, dava dışı sigortalı tarafından davalı … Nak. Ltd. Şti.’ne gönderilen 29/08/2013 tarihli ihtarname ile durmuştur. Bununla birlikte hasar dosyasında mevcut olan …. Nak. Ltd. Şti. tarafından davacı … şirketine hitaben yazılan yazı incelendiğinde, CMR 32/2 maddesi uyarınca sigortalının yazılı isteminin reddi niteliğinde bir yazı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu yazının sigorta şirketine 23/12/2013 tarihinde ulaşmasıyla bu şirket yönünden duran zamanaşımının yeniden işlemeye başladığının kabulü gerekir, yani 29/08/2013 tarihi ile davalının cevabi yazısının davacıya tebliğ edildiği 23/12/2013 tarihi arasında zamanaşımı durmuştur.Bu durumda 15/12/2014 tarihinde zamanaşımı süresi dolmaktadır. Dolayısıyla davanın zamanaşımı süresi içinde açıldığı anlaşılmakla, davalının zamanaşımı defi yerinde görülmemiştir.
Öte yandan her ne kadar dosya kapsamında ihbar yazısına rastlanılmamış ise de, yükte hasar meydana geldiği hususu tutanakta imzası olan araç sürücüsü vasıtasıyla davalı taşıyıcının bilgisi dahilinde olduğundan CMR 30.maddesi uyarınca ayrıca ihbara gerek bulunmamaktadır.Yine CMR 34. maddesi “Tek bir mukaveleyle düzenlenen tasıma, karayolu tasımacıları tarafından ortaklasa yapıldıgında, tüm tasımanın yapılmasından her biri sorumludur.” düzenlemesini içermektedir. Dolayısıyla somut olayda zarardan her iki davalı müteselsilen sorumludurlar. Davalı … Ltd. Şti.’nin hasarı karşılayacağı yönündeki 08/11/2013 tarihli yazısı davalılar arasındaki iç ilişkiye ilişkindir, davacı … şirketi yönünden herhangi bir bağlayıcılığı yoktur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı …. Nak. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 614,79- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 154- TL harcın mahsubu ile bakiye 460,79- TLnin davalı …. Ltd. Şti.’nden alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 44- TL nin davalı …. Ltd. Şti.’nden alınarak davacıya ödenmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 362(1).a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 22/11/2018