Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/308 E. 2018/1555 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/308
KARAR NO : 2018/1555
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/11/2017
NUMARASI : 2015/131 Esas 2017/988 Karar
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/12/2018 ( 14/12/2018 yazım tarihli )
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili; davacı şirketin işyerinde 23-24/04/2014 gecesi hırsızlık olayı meydana geldiğini,şirkete ait para ve kıymetli evrakların çalındığını, olaya ilişkin olarak Bakırköy C.Başsavcılığı’nda 2014/42728 Sor.No.lu soruşturma başlatıldığını, zayi olan çeklerin iptalinin sağlanması amacı ile Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesin’de 2014/1014 esas sayılı dosyası ile çek iptal davası açıldığını, ödeme yasağı bulunan çalıntı çeklerden keşidecisi … …Ltd.Şti. olan …bank Tekirdağ Şubesine ait …nolu 31/10/2014 keşide tarihli 8.000-TL’lik çekin elinde olduğunu ve zayi olmadığını belirterek davalının davaya müdahil olduğunu, mahkemece istirdat davası açılması için kendilerine süre verildiğini, müvekkilinin dava konusu çeki alacağına karşılık alıp ticari defterlerine kayıt ettiğini, hırsızlık sonrası çekin sahte cirolar ile devir edilerek davalının eline geçtiğini ,basiretli bir tacir olması gereken davalının iktisapta gerekli dikkat ve özeni göstermediğini, iktisabında ağır kusurlu ve kötü niyetli olduğunu savunarak çekin istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı …. A.Ş.’nin YK ve yetkilisi olduğunu, çekin satılan iplik karşılığı …isimli kişiden teslim alındığını, süresinde ibraz edildiğinde ödeme yasağı kararı bulunduğunu öğrenildiğini, müvekkilinin iyi niyetli hamil olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece ;konuya ilişkin yasal düzenlemeler ile dosya kapsamındaki delillerin birlikte değerlendirilmesinde, davalının bir birini takip eden düzgün ciro silsilesi ile çeki iktisap ettiği ve yetkili hamili olduğu,davalının, iktisap anında kötü niyeti veya ağır kusurlu olarak çeki iktisap ettiğinin davacı tarafından kanıtlanması gerektiği,aksi halde düzgün ciro silsilesi ile çeki iktisap eden davalının iktisabının korunması gerektiği,dosya kapsamındaki delillerden, davalının iktisap anında ağır kusuru veya kastının bulunduğu anlaşılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; mahkemenin davalının kötü niyetli ve ağır kusuru bulunduğunun ispat edilemediğini belirttiğini, gerek TTK hükümleri gerekse Yargıtay kararlarında tacire işlerini yaparken basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi yükümlülüğünü getirdiğini, ancak tacir olan …’ın üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğini, çeki iktisap ettiği sırada basiretli tacirin yapması gerekeni yapmadığını, davalının ifadesinde, dava konusu çeki …’tan aldığını, bu şahıstan aldığı yaklaşık 10 tane daha çekin sahte olduğunu, bunlar hakkında yasal haklarını kullanacağını belirttiğini, davalının çeki alırken ağır kusurlu davranarak basiretli tacirin yapması gerekenleri yapmadığını, bankadan sormadığını, kuvvetle muhtemel çalıntı olduğunu bilmesine rağmen çekle işlem yapmaktan kaçınmadığını,TTK 792 hükmü gereğince iyi niyetten bahsedilemeyeceğini,davalının TTK 2.ve 18.maddelerindeki yükümlülükleri ihlal ederek çeki iktisabında ağır kusurlu davrandığını belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi uyarınca çek istirdadı istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir. Bu madde uyarınca ispat yükü, çekin yetkili hamili olduğunu ve çekin rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, davacının bu hususların yanı sıra ayrıca davalının çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu ileri sürüp kanıtlaması gerekmektedir.
Yapılan bilirkişi incelemesi sonucu,davacı defterlerine göre dava konusu çekin davadışı olan ….Tic.Ltd.den aralarındaki ticari faaliyetten doğan cari hesabına karşılık aldığının tespit edildiği,davalı tarafından sunulan ve herbirinde teslim alan bölümünde aynı imza bulunan sipariş fişlerinden hareketle davalı ile davadışı… arasında ticari ilişkinin bulunduğu ve dava konusu çekinde bu ticari ilişki kapsamındaki cari hesap alacağına karşılık alındığının belirtildiği görülmüştür
Davacı tanık deliline dayanmış ön inceleme duruşmasında davacı tarafa tanık listesi sunması için kesin süre verilmesine rağmen tanık listesi sunulmamıştır.Öte yandan davacı tarafça sözü edilen ve dosya arasında bulunan ceza soruşturma dosyası kapsamındaki davalı ifadesi ve diğer beyanlarda davalının kötüniyetli veya ağır kusurlu olduğu yönünde bir bilgi veya belgeye rastlanılmamıştır. Sonuç olarak,davacı,dava konusu çekin yetkili hamili olduğunu ve hırsızlık sonucu çekin rızası hilafına elinden çıktığını ileri sürüp ispat etmişse de ,TTK 790 maddesine gereği düzenli ciro silsilesine göre dava konusu çeki iktisap eden eden davalının çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlayamamıştır.Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davalı yan gider avansından karşılanan 30,80 -TL posta masrafının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 06/12/2018