Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/301 E. 2018/705 K. 07.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/301
KARAR NO : 2018/705
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/12/2017
NUMARASI : 2017/907 E.- 2017/1449 K.
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
Birleştirmeye dair hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirkete Nakliyat Sigorta Poliçesi ile sigortalı … A.Ş. firması tarafından, Burgos/İspanya’da bulunan firmadan satın alınan 1 adet CNC Dikey İşleme Merkezi emtiasının forwarder …. A.Ş. sorumluluğunda, fiili taşıyıcı …. A.Ş. tarafından temin edilen araç ile Burgos/İspanya’dan Konya/Türkiye’ye taşındığını, tahliye işlemi sırasında elektrik panosu ve ilgili ekipmanlarında hasar olduğunun tespit edilmesi üzerine yetkililere bilgi verilerek araç şoförünün imzasını havi tutanak tanzim edildiğini, ayrıca CMR belgesine şerh düşüldüğünü, emteaların taşınma işini konşimento ile üstlenen fiili taşıyıcı … Tic. A.Ş.’nin TTK. madde 888 hükmü gereğince dava konusu hasardan sorumlu olduğunu, hasar miktarının onarım bedeli 129.955,48-euro, ithalat ve ihracat masrafları 28.101,70-euro olmak üzere toplam 158.057,18 euro olarak belirlendiğini, müvekkili şirketin ekspertiz raporunda tespit edilen hasar bedelini sigortalısına ödeyerek, TTK. 1472 madde hükmü gereğince sigortalısının haklarına halef olduğunu, huzurda görülmekte olan davanın İstanbul 4. ATM 2017/734 Esas sayılı dosyası ile açılan İtirazın İptali davası aynı taşıma konusu olaya ilişkin olduğundan birleştirilmesi gerektiğini, bu nedenlerle birleştirme kararı verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili takibe konu alacağın zamanaşımına uğradığını,kazanın üçüncü kişinin aracının çarpması neticesinde gerçekleştiğinden müvekkilinin emtianın hasarlanmasında kusurunun bulunmadığını, kusurlu olma ihtimalinde dahi (kabul anlamına gelmemek kaydıyla), tazminat miktarının tamamından müvekkilinin sorumlu olmadığını, yükün göndericisi tarafından emtianın ambalajlanmamasına rağmen, müvekkilinin basiretli tacir olarak yükü branda ile kapattığını, emtianın İspanya’ya sevki esnasında ıslanması sebebiyle onarım bedelinin neredeyse iki katına çıktığını, müvekkilinin dava dışı …’nın alt taşıyıcısı olduğunu, yani müvekkilinin … ile akdettiği taşıma anlaşması ile sorumlu olup, …’nın Kıta Ulaştırma ile akdettiği sözleşme şartları ile bağlı olmadığı gibi sözleşme maddeleri hakkında bilgi sahibi de olmadığını, kaza olduğu gün de, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 4. maddesine göre dava dışı … olayın resimleri ile birlikte bilgilendirilerek, müvekkilinin bildirim yükümlülüğünü yerine getirdiğini, bu sebeplerle emtianın ıslanmasından sorumlunun müvekkili olmayıp, neticesinde de yükün yaptığı taşıma sonrası uğradığı hasarlanmadan da sorumlu olmadığını, emtianın elektronik donanımlarında hiçbir hasar olmamasına rağmen sovtaj bedelinin hesaplanmadığını, kazanın meydana geldiği aracın sigortalı olup, sigorta şirketine davanın ihbarı gerektiğini, arz ve izah edilen nedenlerle öncelikle zamanaşımı itirazlarının doğrultusunda davanın reddine, dava konusu kaza ve hasarın doğumunda müvekkili şirketin bir kusuru bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, her iki dosyanın hukuki ve fiili irtibat olduğu anlaşılmakla birlikte görülmesinde yarar bulunduğundan HMK.’nun 166 maddesi gereğince dava dosyasının daha önce açılan İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/734 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde, davaların birleştirilmesinde hukuki yarar bulunmadığını, birleştirme talep de edilmediğini, davaların birleştirilebilmesi için maddi veya hukuki bir bağın mevcudiyeti gerektiğini, yalnızca aynı taşıma konusundan doğmuş olması söz konusu davaların birleştirilmesi için yeterli olmadığını, zira tarafların sorumluluklarının birbirinden farklı hukuki ilişkilere ve sözleşmelere dayandığını, davacı müvekkil aleyhine İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyası ile ikame edilen icra takibine,borca itirazın yanında yetkiye de itiraz edildiğini, bunun sonucunda dosya yetkili Anadolu İcra Müdürlükleri’ne gönderildiğini, akabinde itirazın iptali davası da Anadolu Mahkemelerinde açıldığını, söz konusu davaların birleştirme kararı ise, yetkiye yapılan itirazı hükümsüz hale getirdiği iddiası ile birleştirme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:HMK 166/4 maddesi gereğince davaların aynı veya birbirine benzer sebeblerden doğması yada biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde davalar arasında bağlantı varsayılır.
HMK 166/2 .maddesi uyarınca davalar ayrı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfatta ki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir.Birinci davanın açıldığı mahkeme ,talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren ,bununla bağlıdır.
Elde ki dava da ;Nakliyat emtia sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan İspanyadan Konya /Türkiye’ye yapılan karayolu taşıması ile CNC işleme merkezi emtiasının varış noktasında hasarlı olduğu belirlendikten sonra davacı tarafından yapılan ödemenin rücusu fiili taşıyıcı davalı Destan şirketinden talep edilmiştir. Birleştirme talep edilen İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/734 Esas sayılı dosyasının, iş bu dava konusu sigortalı hasara uğrayan emtia taşıması ile ilgili olduğu, taşımaya katılan diğer şirketler aleyhine açılan tazminat davası olduğu tesbit edilmiştir.
İlk olarak açılan İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/734 Esas sayılı dosyası ile ikinci açılan işbu dava konusu ve sebebinin aynı olduğu,aynı taşımadan kaynaklandığı,davacının aynı davalıların akdi ve fiili taşıyıcılar olduğu hukuki ve fiili bağlantının mavcut olduğu, iki dava dosyasının birleştirilmesinde yarar bulunduğu anlaşılmaktadır. HMK 166 maddesinde yazılı koşullar gerçekleştiğinden davalı vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmemiş ,davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nun 341/5 maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/06/2018