Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/29 E. 2018/771 K. 26.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/29
KARAR NO : 2018/771
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/09/2017
NUMARASI : 2016/1084 Esas 2017/650 Karar
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 10/11/2016
DAVA TARİHİ : 22/05/2017
DAVA : Şirketin İhyası
Tüzel kişiliğin ihyası isteminin kabulune ilişkin hükmün iflas idare memuru … tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 08/07/1987 – 31/08/1987 tarihleri arasında …. Tic. A.Ş.’nin Mersin’de bulunan inşaatında çalıştığını, primlerinin yatırılmadığını, bu konuda Mersin 6. İş Mahkemesi’nin 2016/101 Esas sayılı dosyasında hizmet tespiti davasının devam ettiğini ancak İstanbul 1. İflas Dairesinin 1991/25 sayılı yazısına göre İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/338 Esas sayılı kararı ile şirketin iflasının kapatılarak sicil kaydının re’sen terkin edildiğini, iş davasında tebligatların yapılabilmesi amacıyla şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen İst. 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/466 Esas sayılı dosyasında davacı vekili; hizmet tespiti davalarında işverene tebligatın yapılması zorunlu olduğundan, şirketin terkini nedeniyle müvekkilinin mağdur olduğu, şirketin ihyası için açılan davanın İst. 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1084 esas sayılı dosyası ile açıldığı, davalı yönü sadece Ticaret Sicil Müdürlüğü olarak gösterildiğinden, iflas idaresine yeniden dava açmak zorunda kaldıkları, bu nedenlerle davanın mahkememizin 2016/1084 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; işlemlerin usulüne uygun olarak yapıldığını, şirketin iflasının İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/338 Esas 2007/380 Karar sayılı kararıyla kapatıldığını, iflasa ilişkin işlemlerin yürütülmesinde iflas masasının yetkili ve sorumlu olduğunu, davaya konu şirketin iflasının kapatılmasına ilişkin mahkeme kararına dayanan iflas müdürlüğü bildirimine binaen mevzuat gereğince şirketin iflasını kapatarak sicil kaydını terkin etmek zorunda bulunan müvekkilinin dava açılmasına sebebiyet verilmediğininden vekalet ücreti ve yargılama giderinden sorumlu tutulamayacağını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, dava dışı …. A.Ş.’nin sicil kaydından 25/06/2007 tarihli karar ile iflas nedeniyle kaydının kapandığı, Ticaret Sicilindeki terkin kaydının kaldırılması isteminde bulunma hakkının davacıya Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 2014/23978 esas- 2015/492 karar sayılı ilamı ile verildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun …sicil nosunda kayıtlı ve İstanbul 6. Asliye Ticarat Mahkemesinin 2007/338 Esas 2007/380 Karar sayılı 25/06/2007 tarihli ilamı ile iflasın kapatılmasına karar verilen ve ticaret sicilinden terkin edilen…. Tic. A.Ş.’nin Mersin 6. İş Mahkemesinin 2016/101 Esas sayılı dosyası yönünden geçerli olmak üzere ihyasına, asıl davada davalı kurum, kanun uyarınca resen terkin işlemi yaptığından, davanın açılmasında kusuru olmadığından, yine birleşen davada iflas idare memurları davanın açılmasında kusuru olmadığından, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yoluna başvuran iflas idare memuru … dilekçesinde; iflasın kapatılma kararından sonra yasa gereği iflas idaresinin görevinin son bulacağından; iflas idare görevinin son bulduğunu, dava dilekçesinde iflas idare memurlarının gösterilmesinin yasaya aykırı olduğunu, İİK 255 maddesi gereğince iflas kapandıktan sonraki işlemler için iflas dairesinin görevli olduğunu belirterek taraf olarak gösterilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğundan birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Tüzel kişiliğin sona erdirilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerekir. Eğer tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, tüzel kişiliğin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır. Somut olayda, davacının hizmet tesbitine ilişkin açtığı davada husumetin işverene yöneltilebilmesi için davadışı müflisin tüzel kişiliğinin ihyasında davacının hukuki yararının bulunduğu ,tasfiye işlemlerini yürüten iflas idare memurlarının davada yer almasında ,iflas tasfiyesini yürütmekle görevli iflas idare memurlarına davanın yöneltilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı; iflas tasfiyesi aşamasında sorumluluğun iflas idare memurlarında bulunduğundan (HGK 2009-11-173 esas 2009-247 karar sayılı ilamı da aynı yoldadır.) iflas idare memurunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
İflas idare memuru …’nün istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 35,90- TL harçtan peşin yatırılan 31,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50- TL harcın iflas idare memuru …’den alınarak hazineye gelir kaydına,
İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine,
HMK ‘nun 362/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 26/06/2018