Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/288 E. 2018/669 K. 07.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/288
KARAR NO : 2018/669
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/11/2017
NUMARASI : 2015/49 Esas- 2017/958 Karar
DAVA : Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/06/2018 (22/06/2018 yazım tarihli )
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili,Davacı şirket ile davalı arasında 17.05.2013 tarihinde Marka ve işletme Lisans Sözleşmesi akit ve imza edildiğini, sözleşme ile ”Makas” markasını ve “ Makas Kuaför Salonları İşletim Sisteminin lisans hakkının sadece sözleşmede belirtilen kuaför salonuna verildiğini, davalının sözleşmeden doğan hakkını “… Beşiktaş İstanbul adresindeki kuaför salonunda kullandığını, ” Makas ” markası altında işlettiğini, Kasım 2014 tarihinden itibaren kuaför salonunda bulunan “Makas” markası ve tabelaları indirdiğini, söz konusu kuaför salonunda başkaca bir isim altında faaliyete devam ettiği tespit edildiğini, davalıya ihtarname ile sözleşme ihlallerinin 7 gün içerisinde giderilmesini, aksi takdirde sözleşmenin fesh edilerek, bu güne kadar ödenmemiş faturaların ödenmesinin ihtar edildiği belirtilerek davalımn sözleşme ile üstlendiği 100.000- TL cezai şart ile 7.222,78-TL ödenmemiş borç bakiyesinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davalı ile davacı arasındaki sözleşmenin davacı tarafından Ekim 2014 ayında müvekkilinin işyerine gelerek sözlü olarak fesh edildiğini, bu tarihten sonra davacıya ait tabela ve logoların indirildiğini, davacının sözleşmeyi feshetmesi nedeniyle davacın cezai şart talep etme hakkının olmadığını, sözleşmenin davacı tarafından tek taraflı olarak hazırlanmış ve müzakere imkanı tanınmayan nitelikte olduğunu, davacı lehine, davalı aleyhine hükümler içerdiğini,T.B.K.’na göre genel işlem koşulu olduğu,cezai şart miktarının fahiş olduğunu ve müvekkilin ekonomik yönden mahvına neden olacağını, cezai şartın iptali, veya tutarının indirilmesi,davacının avans faiz işletilmesi talebinin yerinde olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece,taraflar arasında lisans kullanım hakkı sözleşmesi ile lisans verenin uğrayacağı maddi ve manevi zararları talep etme hakkı bulunduğu,davacı tarafın fatura alacağı davasının kabulü ile; 7.222,78-TL.nin 15/01/2015 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine; davacı tarafın cezai şart alacağı davasının kısmen kabulü ile; 25.000-TL.nin 15/01/2015 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine ,fazla istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili, müşterilerinin gözü önünde mesleki itibarına ilişkin son derece çirkin ve onur kırıcı sözler işiten müvekkilinin bu olay sonrasında davacı taraf ile ticari ilişki sürdürmesinin beklenemeyeceği, davacı tarafından müvekkili ile çalışılmayacağının belirtilmesi ve sözleşmenin bu şekilde sözlü olarak feshi üzerine davacıya ait tabela ve logoları işyerinden indirdiğini, taraflar arasındaki sözleşmeyi fesheden tarafın davacı olduğundan, müvekkilinden sözleşme kapsamında cezai şart talep edemeyeceğini, TBK uyarınca genel işlem koşulu niteliğindeki birtakım sözleşme maddelerinin müvekkili tarafından müzakere edilmeden kabul edildiğinden davacı tarafından ileri sürmenin mümkün olmadığını, bununla birlikte davacı şirket ile müvekkili arasında imzlanan Marka Ve Lisans İşletme Sözleşmesi metninin aynısının davacının lisans verdiği diğer kişielerle de imzalandığını, bu durum göz önüne alındığında sözleşmenin genel işlem koşulu içermesi sebebiyle geçersiz olduğundan hükmün kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
GEREKÇE: Davacı şirket ile davalı arasında 17.05.2013 tarihinde Marka ve işletme Lisans Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme ile ”Makas” markasını ve “ Makas Kuaför Salonları İşletim Sisteminin lisans hakkının sadece sözleşmede belirtilen kuaför salonuna verildiği anlaşılmaktadır.Davacı şirket ,davalının Kasım 2014 tarihinden itibaren kuaför salonunda bulunan “Makas” markası ve tabelaları indirdiği, başkaca bir isim altında faaliyete devam ettiği iddiasıyla sözleşmeden doğan önceki dönem alacak tutarının tahsili ve fesih nedeni ile sözleşmede kararlaştırılan cezai şart talep etmektedir.
Taraflar arasında davacı adına tescilli “makas” isimli markasının kullanımı ile ilgili lisans sözleşmesi aktedilmiştir. Dava konusu “makas” markası Türk Patent Enstitüsü 2006- 16841 numarası ile tescilli marka olup ,dava sırasında da koruma altında bulunmaktadır. Tescilli markanın lisans sözleşmesi ile kullandırılması 556 sayılı KHK’nın 20. vd. ( 6769 sayılı kanun 24 ve devamı ) maddelerinde düzenlenmiş bulunmaktadır. KHK’nın 21/9. maddesine göre, sözleşme şartlarının lisans alan tarafından ihlali halinde, tescilli bir markadan doğan haklar, lisans alana karşı dava yoluyla ileri sürülebilir. Somut uyuşmazlıkta davacı taraf,marka lisans sözleşmesi ile kararlaştırılan ve lisans alan tarafından ödenmeyen lisans bedelinin tahsili ve sözleşmenin ihlali nedeni ile cezai şart talep ettiğinden davaya bakma görevi 556 sayılı KHK’nın 63. Madde (6769 sayılı kanun 156.madde ) uyarınca Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne aittir. ( Y.11.HD .2015/14430 esas 2016/174 sayılı kararı da aynı yöndedir. )
Göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkindir.HMK 114/c maddesinde mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiş olup ; mahkemenin görevli olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması HMK 353-(1)a gereği hükmün esasının incelenmeden kaldırılmasına karar verilmesini gerektirdiğinden göreve ilişkin dava şartı incelenmek ,görevsizlik kararı verilmek üzere hükmün kaldırılmasına dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/11/2017 Tarih, 2015/49 Esas-2017/958 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)a-3 gereği KALDIRILMASINA;
” Göreve ilişkin dava şartı incelenmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE”
Davalı tarafından yatırılan 550,28- TL istinaf harcının kendisine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nun 353(1)a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/06/2018