Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/27 E. 2018/326 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/27
KARAR NO : 2018/326
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/09/2017
NUMARASI : 2014/549 Esas 2017/1093 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının Gaziosmanpaşa.. İcra Dairesinin .. sayılı dosyası ile 01/06/2011 tanzim 15/06/2011 vade tarihli 250.000- TL bedelli bono nedeniyle davacı aleyhine icra takibi başlattığını, takibe konu bononun teminat senedi olarak verildiğini, alacaklı şirket yetkilisi …’un bono üzerinde imzasının bulunduğunu, bono üzerinde bulunan vade ve tanzim tarihinin sonradan doldurulduğunu, alacaklı şirket ile davacı arasında ticaret yapıldığını, senedin teminat senedi olduğunu ve davacının hiçbir borcu olmadığını, davacının davalı şirket ile yaptığı ticaret sonucunda borcu karşılığında Bahçelievler,…no.lu 100.000- TL değerindeki bodrumlu dükkanını davalı şirket yetkililerine devrettiğini,borca karşılık kendisine ait kredi kartından toplam 28.200- TL ödeme yaptığını, 600- TL değerinde telefon bataryası 33.000- TL değerinde cihazlar verdiğini, iade edilen cihazların 6.000- TL değerinde olduğunu, ayrıca dükkanın depozito alacağı olan 7.400- TL ve 28.000- TL’nın elden ödendiğini belirterek takibe konan 250.000- TL senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının borcunun olmadığı yönündeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını, yasal ticari defterlerin incelenmesi neticesinde davalının haklılığının ispat edileceğini, davacı ile ortağı olan İbrahim Şahin’in davalı firma ile başka kişilerden mal almak suretiyle zarara uğrattığını, davacının davalı firmaya yaklaşık olarak 500.000- TL borçlu olduğunu savunarak haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı ile davalı arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davacı tarafından davalıya verilen senedin davalı şirketin ticari defter ve belgelerinde kayıtlı olduğu, davalının davacıdan olan alacağından sözkonusu senet sebebiyle 250.000- TL tutarında borçtan düşüm yapıldığı, her ne kadar davacı tarafça söz konusu senedin teminat senedi olduğu ileri sürülmüş ise de senet üzerinde senet metni içerisinde senedin hangi işin teminatı için verildiğine yönelik herhangi bir açıklamanın yer almadığı gibi davalı defterlerinde yapılan incelemede de davalının senet bedelinden daha fazla miktarda alacağının bulunduğu, senedin henüz tahsil edilmemiş olsa bile davacının borcundan mahsup edildiği ve bu şekilde ticari defter ve belgelere işlendiği, dolayısıyla senedin teminat senedi olduğunun davacı tarafça ispatlanamadığı gibi bu miktarı aşan şekilde davacının borcunun bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekili; bilirkişinin uzmanı olmadığı konuda görüş bildirdiğini, senedin teminat senedi olabileceğinin göz ardı edildiğini, dosyaya delil niteliğinde sunulan hiçbir evrakın hüküm kurulurken göz önüne alınmadığını, bilirkişinin Bahçelievler ilçesinde bulunan taşınmazın devrini incelemediğini , taşınmazın davalı şirket yetkilisine devredildiğini, bu devir esnasında para ödenmemesinin borca karşılık devir olduğunu ortaya koyduğunu, müvekkili tarafından davalıya iade edilen ürünlerin bilirkişi raporunda yer almadığını, tanıkların dinlenmediğini, davalının ticari defterlerinin kapanış onayları olmamasına rağmen lehine delil sayıldığını, senedin teminat senedi olup olmadığı belirlenmeden ve borca karşı tapunun devri konusu açıklığa kavuşturulmadan verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :1.6.2011 tanzim tarihli 15/6/2011 vadeli 250.000,- TL bedelli bono ile davacı hakkında Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası ile takip yapıldığı konusunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Mahkemece bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Dava konusu senet fotokopi kağıdı altında “teminat senedidir” ibaresinin yer aldığı başkaca ibare mevcut olmadığı tespit edilmiştir. Bilirkişi incelemesi ile davalı ticari defter ve dayanak kayıtları ile alacağın varlığı tespit edilmiş, davacı ticari defter ve kayıtları usule uygun tutulmadığı , kayıtların uygun olmadığı tespit edilmiştir. Davalının ibraz ettiği emlak satışı ile ilgili tapu kayıtları ilgili kayıtlar celb edilmiştir. Bahçelievler .. ..nolu dükkanı satışına ilişkin resmi senette davacının satış ile ilgili olarak bedeli nakden aldığı yer almaktadır. Davacı vekilince senedin teminat senedi olarak ileri sürülmesine rağmen ödeme definde de bulunulduğu, bilirkişi incelemesi ile davalının ödenmemiş alacağı varlığı tespit edildiği, senedin davalı kayıtlarında mevcut olduğu ,alacaktan düşüldüğü ,ancak halen bakiye borç bulunduğu tesbit edilmiş ,hangi işlemle ilgili neye ilişkin teminat senedi olduğu ispatlanamadığı gibi senete ilişkin borcun ödenmediği tespit edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 201. maddesi gereğince yazılı bir belgeye (senede) bağlanmış olan iddiaya karşı def’i olarak ileri sürülen hususların yazılı delille ispatlanması gerekmektedir. Bu suretle, davacı tarafından imzalanan bono nedeniyle borçlu olunmadığına yönelik iddiaların yazılı delille ispatlanması gerekmekte olup, davacı iddialarının tanıkla ispatı mümkün değildir.Davacı tarafından devredilen taşınmazın senetli borca karşılık yapıldığı hususunda belge ibraz edilmemiş ,takibe konu senedin üzerinde neyin teminatı olarak verildigi ve senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasını ispatlayamadığından davacı vekilinin hükme yönelik ileri sürdüğü istinaf sebebleri yerinde görülmemiş başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 35,90- TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 31,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50- TL istinaf harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine,
HMK ‘nun 362/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 29/03/2018