Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/267 E. 2018/1361 K. 01.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/215
KARAR NO : 2018/1470
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 2014/158 E.-2017/723 K.
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/11/2018
İlk derece mahkemesince davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA:Davacı vekili, müvekkili nezdinde Nakliyat Emtia Abonman Sigorta Sözleşmesi ile sigortalı olan dava dışı …Otomotiv..Ltd. Şti.’nin yurtdışından ithal ettiği 6 kap oto yedek parçası emtianın taşıma işinin davalı tarafça yerine getirildiğini, ancak emtianın antrepoda kontrolü sırasında 6 palet eşyanın kısmen dağınık olduğunun, karton kolilerin yırtık olduğunun tespit edildiğini, ekspertiz incelemesi sonucu zarar tutarının tespit edildiğini, müvekkilinin sigortalıya 11.426,00 TL zarar ödemesi yaptığını ve bu şekilde sigortalının haklarına halef olduğunu, CMR’nin 17.maddesi uyarınca davalının taşıma sırasında oluşan hasarlardan sorumlu olduğunu, davalıya rücu ihtarnamesi gönderilmesine rağmen ödeme yapılmadığını, alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, müvekkkilinin taşıma işini yaparken gerekli tüm dikkat ve özeni gösterdiğini, ekspertiz raporunda sözü edilen hasarın taşıma esnasında meydana geldiğine dair delil sunulmadığını, emtianın taşıma öncesi veya antrepoda da hasar almış olabileceğini, ayrıca yasal sürede ihbarda da bulunulmadığını, müvekkilinin sorumlu olduğu kabul edilse dahi müvekkilinin CMR sigortası olduğundan sigorta şirketinin de davaya dahil edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, hasarın davalı taşıyıcının taşıması sırasında gerçekleşmiş olduğu hususunun ispat edilemediği, eksik teslim durumunun teslimattan sonra tespit edildiği, dolayısıyla davalının sorumlu olduğu kanaati oluşmadığı, davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; resmi makamlarca tutulan tutanağa karşı davalının emtiayı eksiksiz ve tam olarak teslim ettiğini ispat edemediğini, davalıya gönderilen ihtarnamede de malın eksik teslimi nedeniyle oluşan zararın ayrıca bildirildiğini, bu belgelerin bilirkişilerce ve mahkemece dikkate alınmadığını, kolilerin yırtık ve dağınık olduğunun tutanak altına alındığını, zarar miktarının ise ekspertiz incelemesi ile tespit edildiğini, yeni bir heyetten rapor alınması taleplerinin haksız olarak reddedildiğini belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, davacı … şirketi tarafından sigortalısına ödenen hasar bedelinin davalı taşıyıcıdan rücuen tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda; dava dışı sigortalının yurtdışından ithal ettiği emtianın taşıma işini davalının gerçekleştirdiği tarafların kabulündedir. Halkalı Gümrük Müdürlüğü tarafından düzenlenen ve davalı şoförü imzasını taşıyan 23/01/2013 tarihli tutanakta “Affiks markalı 6 palet eşyanın 3 paleti dağınık olup 123 koli olarak teslim alınmış olup koliler de kısmen hasarlı olarak ant. alınmıştır” kaydının bulunduğu görülmüştür. Ancak davacı tarafça malın hasarlı değil eksik teslim edildiği ileri sürülmekte olup ekspertiz raporunda da eksik teslim iddiası dikkate alınarak zarar tutarı hesaplanmıştır. Uyuşmazlık, taşımaya konu eksik teslim edildiği ileri sürülen emtia sebebiyle davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Uluslararası kara taşımacılığından kaynaklanan uyuşmazlıkların Türk Ticaret Kanununun taşımaya ilişkin hükümlerine göre değil, uluslararası bir anlaşma olan CMR ( Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyat İçin Mukavele Sözleşmesi) hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir.
CMR 17/1 maddesi uyarınca taşımacı yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar,bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur.
CMR’nin 30/1 maddesi uyarınca ise, alıcının taşımacı ile beraber durumlarını kontrol etmeden veya ziyan ve hasarın açıkça görüldüğü hallerde teslim anında veya açıkça görülmediği hallerde teslimden 7 gün içinde durumu kendisine bildirmeden malı tesellüm ederse, bu hususun onun yükü sevk mektubunda belirtilen şekilde aldığına kanıt oluşturacaktır.
Somut olayda, sigortalı ile davalı arasında yazılı taşıma sözleşmesi bulunmamaktadır. Bunun yanında dosyada yaralan Sigorta Poliçesine ve 21/01/2013 tarihli Navlun Faturasına göre 6 palet 990,00 kg emtianın Yunanistan’dan Türkiye’ye taşınması işinin üstlenildiği sabittir. Dosya kapsamında CMR senedine rastlanılmamış olmakla birlikte davalı tarafça CMR senedine çekince konulduğu yönünde bir iddia ileri sürülmediğinde göre, emtianın davalıya eksiksiz ve tam olarak teslim edildiğinin kabulü gerekir, bu durumda kural olarak davalının da emtiayı alıcısına eksiksiz ve tam olarak teslim ettiğini ispat etmesi gerekecektir.
Öte yandan Gümrük Müdürlüğünce düzenlenen 23/01/2013 tarihli tutanakta eksik teslimden değil hasarlı teslimden söz edilmesi, davacı tarafça Gümrük Müdürlüğü tarafından emtianın sigortalıya teslimine dair bir belge sunulmamış olması karşısında CMR’nin 30/1 madesi uyarınca davalının malı eksiksiz olarak teslim ettiğini ispatladığı sonuç ve kanaatine varılmış olup ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararında isabetsizlik görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 362.a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 22/11/2018